“GES’lerin şebekeden bağımsız çalışacağı yasal düzenleme hazırlanmalı”
Şebekeden bağımsız olarak çatı GES’lerde üretilen enerjinin aynı tesiste kullanılabilmesi sağlanarak kapasite ihtiyacının çözümüne destek sağlanabileceğini, ancak bu konuda yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirten Sisina Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Özcü, “Sanayicilerimizde lisanssız ve lisanslı elektrik üretimi konusunda önemli bir talep artışı olduğunun göz önüne alınarak bu alanda adımlar atılmalı” dedi.
Ali Şahin |ALİ ŞAHİN/BURSA
Güneş Enerjisi Santrallerinin kurulumları başta olmak üzere yenilenebilir enerji faaliyetleri yürütülmesi amacıyla 2011 yılından bu yana enerji sektöründe yer alan Sisina Enerji, kurmuş olduğu santraller ve çözüm ortaklıkları ile sektörleri geleceğe taşırken büyümesine de devam ediyor.
“Sektörü herkes biliyor”
Gelişen teknoloji ve döviz kurundaki hareketin sınırlanması GES’lerin birim kurulum maliyetlerinin %30 seviyesinde aşağıya geldiğini söyleyen Özcü, “Hem devletimizin teşvik ve hibe programları hem de KOSGEB tarafında özellikle KOBİ’ler için önemli destekler var. Yenilenebilir enerji ülkemizin sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında da stratejik öneme sahip. 2035 ve 2052 hedeflerimiz arasında karbon salınımının minimuma inmesiyle ilgili doğrudan hedefler mevcut. Karbon salınımını dengelemek adına 2026 yılında uygulamaya geçecek mevzuatlar gereği bütün sektörler adına önemli bir süreç olacak. Yenilenebilir enerji yatırımları da bu sürece doğrudan katkı sağlayacaktır.
Sektörümüz artık vatandaşlarımız tarafından biliniyor. 50 MW GES kurma potansiyeline sahip sanayicimiz de, konutunun çatısına kuracağı 5-10 kW’lık bir sistem ile üretim yapmak isteyen vatandaşımız da bizlere ulaşıp görüş alıyor. Bu durum da bizlere yenilenebilir enerji ve GES’ler konusunda istenilen bilince erişmiş olduğumuzu gösteriyor. Lisanssız üretim tarafında kapasite ile ilgili yaşanan sorunlar son dönemde arttı. Gelecek dönemde bunun daha da artacağını öngörüyoruz. Bu duruma çözüm bulmak adına yeni kapasitelerin oluşturulmasının yanı sıra GES’lerin şebeke ile irtibatı olmasına rağmen şebekeden bağımsız faaliyet gösterebilmesine olanak tanıyan sistemlerin kurulumu konusunda da yasal düzenlemelerin de bir an önce hazırlanması gerekli. Bu hem kapasiteleri doldurmadan hem de yatırım yapmak isteyen sanayicilerimizin yeni kapasite açılmasını beklemeden kurulum yapabilmesine olanak sağlayarak GES’lerin yaygınlaşması adına önemli bir adım olacaktır. Sanayicimizden lisanssız üretim konusunda önemli bir talep artışı olduğu göz önüne alınarak bu alanda adımlar atılmalı” dedi.
“Lisanslı GES tarafında hareketlilik var”
TEİAŞ verilerine göre Türkiye’de 113.000 MW olan toplam kurulu gücün içindeki GES’lerin payının yüzde 15’i aştığını ve 2030’da bu rakamın yüzde 25’leri geçeceğini tahmin ettiklerini belirten Özcü, “GES konusunda yatırımcılarımızda farkındalık oluşmaya başladı. Özellikle dağıtım bölgesi sınırının kalkması sanayicinin bu alana yönelmesi için önemli bir kolaylık oldu. Başvurular ile ilgili sürecin dijitale aktarılması konusu tamamlandı. Kapasite sorunları nedeniyle lisanssız tarafta bir yavaşlama söz konusu ama lisanslı GES kurulumları konusunda süreç oldukça hızlı ilerliyor. Lisanslı tarafındaki tesislerin yatırım planlar kendilerine uygun trafo vb. yatırımları yapmaya da uygun olduğu için bu tarz sorunlarla karşılaşılmıyor. Ülkemizin yıllık 5000 MW olarak artırmayı planladığı GES’lerin bu oranda artırılabilmesi de Lisanslı GES yatırımları ile mümkün hale gelebileceğinden o tarafa doğru da bir hareketlilik gözlemleniyor” diye konuştu.