TÜSİAD ve TÜBİSAD yüksek teknoloji atılımı için harekete geçti

TÜSİAD ve TÜBİSAD, Türkiye’nin ikinci yüzyılına girdiği bu kritik dönemeçte, kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplum kuruluşlarını ortak akıl kullanarak bu büyük vizyonu hayata geçirecek stratejiyi yaratmaya ve bu stratejiyi çözüm odağımızı ve yapıcılığımızı koruyarak, kararlı adımlarla ve birlikte hayata geçirmeye çağırıyor.

Haber Merkezi |

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Türkiye’nin yüksek teknolojide atılım yapması için gereken vizyonu da ortaya koyan bir eylem çağrısı yaptı.         

TÜSİAD ve TÜBİSAD işbirliğiyle hazırlanan ‘Türkiye’nin 2’nci Yüzyılında Yüksek Teknoloji İçin Eylem Çağrısı’ başlıklı raporun detayları Sabancı Center’da düzenlenen toplantıda açıklandı. Deloitte Digital'in içerik desteği yaptığı raporda yenilikçi politikaların geliştirilmesinden finansal desteklere, altyapıdan yetkin insan kaynağına kadar, Türkiye'ye yüksek teknoloji atılımı sağlayacak tüm kaldıraçlar için, mevcutta atılan adımlara ilave olarak ele alınması önemli değerlendirilen eylemlere yönelik 18 eylem çağrısına yer verildi. Deloitte Danışmanlık Lideri Hakan Göl ve Deloitte Danışmanlık Müdürü Büşra Karakaya sunduğu rapor ve eylem çağrısında özetle, şunlar söyleniyor: Türkiye’nin yüksek teknoloji üreten bir ülke olmasını sağlayacak vizyon, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı için tasarlanan kalkınma amaçlı tüm stratejilerin ve hedefl erin merkezinde olmalı. Türkiye bütüncül bir teknoloji üretim merkezi haline gelmeli; kamu, özel sektör ve akademiyle birlikte uçtan uca adeta tek bir teknoparkmış gibi çalışılmalı, yenilikçilik, araştırma ve geliştirme kültürü ülkenin DNA’sına işlenmeli…

“Türkiye'yi bütüncül teknoloji üretim merkezi yapmalıyız” 

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan konuşmasında dijital dönüşümün ve yüksek teknoloji atılımının en üst seviyede sahiplenilmesi gerektiğini vurgularken, sivil toplum-iş dünyası ve kamunun bir araya gelerek koordinasyon içinde bu sorunun çözülmesi gerektiğini açıkladı. Doğru adımlar atılmaz, kök nedene ulaşılmazsa sorunun çözülemeyeceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutladığımız bu yıl ülkemiz için önemli bir eşiği temsil ediyor. Çağın dinamiğini kaçırmamak, ileri ülkelerin gerisinde kalmamak için tüm kaynaklarımızla ve acilen, bilim ve teknolojik ilerlemeyi temel alacak adımları atacak bir seferberlik içine girmemiz gerektiğine inanıyoruz. Paylaştığımız raporumuzda da Türkiye'nin yüksek teknoloji ile hayata geçirebileceği potansiyeli ve bu hedef için kritik gördüğümüz eylem çağrımızı sizlerle paylaşıyoruz. Türkiye'yi her bölgesi ile bütüncül bir teknoloji üretim merkezi haline getirmeliyiz. Başarılı olabilmek için kamu, özel sektör ve akademi iş birliğinde gerekli çalışmaların yapılması çok önemli. Özel sektörü yönlendirebilecek kamu politikalarını ve destekleri ortak akılla bütüncül bir şekilde yeniden kurgulamalıyız. Bizim uçuk, aykırı, itiraz eden öğrenciler yetiştiren bir eğitim sistemini mutlaka hayata geçirmemiz gerek.               

Katma değer olmadan kişi başı milli gelirimizi 25 bin dolara ulaştırma şansımız yok. Türkiye olarak maddi olmayan kaynaklara yatırım yapmalıyız. Bunlar, insan, bilim, Ar- Ge, inovasyon, kurum ve kurallar. Bunu yaparsak 20 yıl içerisinde 30 bin dolara ulaşabiliriz. Aslında yol haritası belli: Bilimden uzaklaşmadan, insan kaynağına yatırım yaparak kurum ve kuralları da işletirsek biz bunu yaparız”                

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan da yaptığı konuşmada, yüksek teknoloji konusunda koordineli bir şekilde eyleme geçmek gerektiğini vurgulayarak, “Dolayısıyla dijitalleşme ve dijital ekonomiye geçiş, ülkemiz için uluslararası sahada akılla koşmamız gereken bir yarış ve birçok paydaşla birlikte yürüyeceğimiz stratejik bir yolculuk olmak zorunda. Cumhuriyetin 2. yüzyılında temel hedefimiz, teknoloji atılımını gerçekleştirmiş ve dijitalleşmeyi güçlü bir ekonomik değere dönüştürmüş bir Türkiye var etmek olmalı. Türkiye karşılıksız teşvik veren ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Ancak bu teşviğin yarattığı Ar-Ge ve inovasyona baktığımızda aynı grafiği göremiyoruz. Büyük bir çelişki var. Teşvik ve yatırım sistemlerimizde sorun var.             

Değişmeyen tek şey değişim değil dönüşüm. Kırılım çağına girmekteyiz. Bu dönemden itibaren hiçbir şey geçmişteki hızıyla değişmeyecek. Çok daha hızlı değişecek. Hayatımızın bütün bölümleri de değişecek. Teknolojiye yatırım yaparken Türkiye’yi ve Türkiye’nin geleceğini düşünüyoruz ama dünyanın geleceğinden uzak olmadan. Geleceğin Türkiye’sini şekillendirmeye çalışan insanlar olarak yönümüz bilimin yolu, yolumuz teknoloji yolu, hayatta en hakiki mürşit de ilimdir” diye konuştu.       

Dijital dönüşümün Türkiye ekonomisinin bir üst lige geçmesini sağlayacağını belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Eş Başkanı Perihan İnci ise “Dijitalleşme hayatımıza hız da kazandırdı. Bu hızdan geri düşen ülkelerin becerilerinde de güçlerinde de azalma oluyor. İnsan kaynağımızla bu atılımı yapabiliriz. Son lokomotif de olsa trene atlamama şansımız yok” dedi. Çağatay Özdoğru ise şunları söyledi: “Türkiye’nin yaş ortalaması 33, işgücü 33 milyon, İlk teknik üniversitemiz 250. yılını kutluyor, 97 teknoparkımız var ama ekosistemimiz maalesef yok. Avantajlarımız var ama kalkınma açısından istediğimiz yerde değiliz. Tek elden ve en üst seviyeden bir sahiplenilme olmalı. İnovasyon kültürümüz istediğimiz seviyede değil. Bir ülke inovasyon kültürünü, yüksek teknolojiyi ülkenin merkezine koymazsa kalkınamıyor.”               

TÜBİSAD Başkan Yardımcısı ve TÜSİAD Dijital Ekonomi Stratejileri Çalışma Grubu Başkanı Burak Aydın ise şunları söyledi: “Farklı paydaşların bir hedefe doğru koşuyor olması lazım. Türkiye’ye en yakın model aslında belirli kümelenmelerle harekete geçme. Estonya 1.3 milyon nüfusla ciddi ekosistem oluşturmuş, tüm fonlar, Avrupa'daki start-uplar oraya akıyor. Şimdiye kadar 14 unicorn çıkarmış. Ekosistemin yeşermesi için ortamı kolaylaştırmamız lazım. Kritik öneme sahip olmayan anonimleşmiş verilerin kamu ve özel sektör tarafından paylaşılması startupların yeşermesi için uygun ortamı yaratır. Almanya’da 1.4, İngiltere’de 1 milyon, Fransa’da 930 bin uygulama geliştirici var. Türkiye'de ise 140 bin… Bizim yarıştığımız ülkeler bu üç ülke ise genç insan kaynağımızı buraya kanalize etmemiz lazım. Romanya’da 2020 yılında 140 bin yazılımcı varmış, şu anda 192 bin yazılımcı var, 19 milyon nüfuslu bir ülke. Biz ise yurtdışına Türkiye'den göç verdik. Yetenek ihraç etmesi güzel ama yeterki havuzumuz genişlesin.” Kümelenme için global vizyona sahip bir ana oyuncuya ihtiyaç olduğunu söyleyen TÜBİ- SAD Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Urçar da “Bu bir kamu kuruluş olabilir veya büyük bir kurumda olabilir. Teşvikler var ama yatırımın geri dönüşünde istenen yerde değiliz. Teknoloji Bankası kurulmalı ve teşvikler bir finansal araç gibi yönetilmeli. Veride kıskanç aşık gibi olmamalı, ya benimsin ya da yoksun dememeliyiz. Nitelikli beyinleri buraya çekecek dijital göç politikası uygulamalıyız. Eğer bu süreçte bir konu uykumuzu kaçıracaksa o konu, bu konu” dedi.

Hedefler
  • Türkiye'de dijital dönüşümü hızlandırmak
  • Dijital dönüşümden ekonomik değer yaratmak
  • Yüksek teknoloji girişimleri üretmek
  • Küresel değer zincirlerinde etkin oyun kurucu olmak

Türkiye'nin yüksek teknoloji atılımını gerçekleştirememesinin nedenleri

1-KOBİ’ler dijital dönüşümlerini tamamlamakta geri kalıyor.

2-Yüksek teknolojinin iş ve kullanım modellerinin oluşması yatırım ve altyapı gerektiriyor, beklenen hızda katma değere dönüştürülemiyor.

3-Dijital girişimlerdeki potantiyele ulaşmak ve küresel pazarda rekabet gücünü artırmak için fon ve ekosistem desteği yetersiz kalıyor.

4-Dijital dönüşüm ve teknoloji atılımının ihtiyaç duyduğu yetkinliğe sahip iş gücü ve inovasyon kültürü istenen ölçüde geliştirilemiyor.

Bütüncül bir teknoloji merkezi olmak için 7 temel kaldıraç

1-Etkili teşvik mekanizması ve yüksek teknoloji alanında değer yaratan fonlama

2- Dijital iş yapış şekilleriyle uyumlu hukuki altyapı ve çevik düzenleme mekanizmaları

3- İnovasyonu tetikleyen çalışma ortamı ve yeni teknolojileri destekleyecek altyapı

4- Doğal afete dayanıklı şehirler, yaşam alanları ve teknolojik altyapı

5- Dijital dönüşümü hızlandıracak ve uluslararasılaşmayı mümkün kılacak ekosistem

6- İnovasoynu tetikleyen çalışma ortamı ve yeni teknolojileri destekleyecek altyapı

7-Yeni nesil teknolojiyi üretecek iş gücü ve dijital yetkinliği yüksek toplum

Dönüşümün katkısı 269 milyar $

Küresel değer zincirinde Türkiye'nin sürdürülebilir şekilde yer alması ve büyümesi için yüksek teknoloji atılımı gerektiğini vurgulayan raporda şu bulgular öne çıkıyor:

Türkiye dijital dönüşümünü tamamen gerçekleştirirse 2030’da sadece verimlilik artışından elde edebileceği ekonomik katkı 269 milyar dolar

Dijital ekonominin dünya genelinde ulaştığı düşünülen toplam büyüklüğü 38 trilyon dolar. Dünya Ekonomik Forumu’na göre önümüzdeki 10 yıl içinde ekonomide yaratılan yeni katma değerin dijital platform iş modellerine dayalı olan kısmı yüzde 70. 

ABD, Çin ve AB dijital ekonomide ilk 3'te yer alıyor. Diğer G20 ülkeleri de güçlü dijital vizyonları ve stratejileriyle rekabette yerini almaya başladı. Türkiye ise yüzde 0,1'lik payı ile potansiyelinin gerisinde. China Academy of Information and Communications Technology’nin çalışmasına göre Türkiye yaklaşık 50 milyar dolar ile verisi olan 18 G20 ülkesi arasında sonuncu sırada. 

Bilgi ve İletişim Teknolojileri’ alanındaki istihdam OECD ülkelerine göre geride, üniversite adaylarının ise dönüşümle ilgili farkındalıkları düşük. BİT yoğun mesleklerdeki iş gücünün Türkiye istihdamına oranı yüzde 6.2 ve OECD ülkeleri arasında sonuncu. Türkiye’de BİT alanında yeni mezunların oranı ise yüzde 6. 

Türkiye'de online sipariş verme alışkanlığı ve sosyal medya kullanımı çok yüksek olmasına rağmen, katma değerli alanlarda kullanım düşük. Son 3 ayda online eğitim, mesleki veya özel amaçlar için öğrenme faaliyeti gerçekleştiren bireylerin oranı yüzde 15,6. 

Türkiye teknik yetkinliklerin yetersizliği nedeniyle yazılım sektörü ihracat potansiyelini yakalayamıyor. Polonya’nın 4, Çekya’nın 2. olduğu Avrupa ülkeleri teknik yetkinlik karşılaştırmasında Türkiye’nin sıralaması 33. 

Türkiye’de yazılım sektörünün ihracat payı ve istihdama katkısı yüzde 0,5 olurken, İrlanda’da istihdam katkısı yüzde 1, yazılım ihracat payı yüzde 9,4.               

OECD verilerine göre Türkiye’de her bin çalışana 5.93 Ar-Ge çalışanı düşüyor. Bu oran AB’de 9.52. Global Innovation Index'e göre Türkiye, yenilikçilikte 37. sırada yer alıyor.Alt kategorilerinde ise; düzenleyici kurumların inovasyona katkısı ile 101’inci, Ar-Ge faaliyetleri için GSYH'nin yüzde 1,1’ini ayırmasıyla 39’uncu, araştırmacı sayısıyla 42’nci, kurumsal yatırımcı ile 29, kümelenme oluşumlarında 58’inci, politik ortamda 81’inci, düzenleyici çerçevede 109’uncu sırada.

Kamu, özel sektör ve akademi için 18 eylem çağrısı

1-Türkiye Dijital Ekonomi Strateji ve Eylem Planı hazırlanmalı, sahiplendirilmeli ve izlenmelidir. 

2 -Türkiye Teknoloji Geliştirme Bankası kurulmalıdır. 

3- Dijital girişimler için mevcut fonların büyümesini sağlayacak ve etkisini artıracak inisiyatifl er hayata geçirilmeli, kitle fonlama araçları gibi yeni uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır. 

4- Dijital dönüşümün tamamlanmasını sağlayacak teşvik ve destek mekanizmaları yeniden yapılandırılmalıdır. 

5- Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun (KVKK) Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü’ne (GDPR) uyum çalışmaları hızlandırılmalı, veri paylaşımını ilgilendiren mevzuat önceliklendirilmelidir. 

6- Platformlar ve platform paydaşları KOBİ’lerin ortak çıkarına olacak düzenlemeler yapılmalıdır. 

7- Yüksek teknoloji temelli kümelenmeler oluşturulmalıdır. 

8- Dijitalleşme ve yeni teknoloji alanlarında çalışan araştırma enstitülerinin sayısı kamu ve özel sektör desteğiyle artırılmalıdır. 

9- Organize sanayi bölgeleri öncülüğünde “Dijital Dönüşüm Programları” oluşturulmalı ve hızlıca hayata geçirilmelidir. 

10- Risk değerlendirme ve önleyici faaliyetler için yeni nesil teknolojilerden yararlanılmalı, dijital altyapı güçlendirilmeli ve güvenliği sağlanmalıdır. 

11- Kriz yönetimi için yeni nesil veri kaynaklarının kullanımı yapılandırılmalı, kriz yönetimi uygulamaları geliştirilmeli ve toplum içinde yaygınlaştırılmalıdır. 

12- Desteklerin etkin dağıtımı ve kriz sonrası iyileşme süreci için dijital platformlar geliştirilmeli. 

13- Teknopark avantajları teknoloji üreten ve Ar-Ge yapan şirketlerin tamamı için Türkiye genelinde yaygınlaştırılmalıdır. 

14- Kamu ve yerel yönetimlerce toplanan veri anonimleştirilerek, yapay zekâ ve yeni nesil teknoloji geliştirme amaçlı kullanıma açılmalıdır. 

15- Geniş bant yatırımları ve yeni nesil iletişim teknolojisi çalışmaları hızlandırılmalıdır. 

16- Temel seviye teknoloji yetkinliği genç nesilde yaygınlaştırılmalı, yeni nesil teknoloji odaklı eğitime ve teknoloji araçlarına erişim kolaylaştırılmalıdır. 

17- Mevcut iş gücünü teknoloji çalışanına dönüştürecek veya temel seviye dijital okuryazarlık kazandıracak programlar tasarlanmalıdır. 

18- Uluslararası deneyimi ve iş gücünü Türkiye’ye taşıyacak inisiyatifler hayata geçirilmelidir.

Asgari ücrete ne kadar zam yapılacak? İşte masadaki rakamlar Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Fed tutanakları: Üyelerin büyük çoğunluğu faiz indirimini destekledi Honda, 1,7 milyon aracını geri çağıracak Bakan Bayraktar açıkladı! Kış saati uygulamasına geri dönülecek mi? Ekmek fiyatlarına zam gelecek mi? Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı açıkladı