“Türkiye’de üretimi olmayan makine grupları genel çerçeveden çıkarılmalı”

Gümrük vergisi teşvik kararının yılda 60 milyar dolar civarında ihracat yapan lokomotif sektörlerin yatırım ve üretim maliyetlerini yüzde 10’un üzerinde artıracağına dikkat çeken TİAD Başkanı Fatih Varlık, söz konusu durumun pandemi ile Avrupa, Çin ve Hindistan’dan Türkiye'ye yönelen siparişlerin kaybedilmesine yol açabileceğini söyledi.

Haber Merkezi |

DÜNYA Gazetesi ve Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD) ortaklığında gerçekleştirilen panelde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Murat Sürekli, TİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Varlık, MİB Eski Başkanı ve Ermaksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Ahmet Özkayan, Tezmaksan Genel Müdürü Hakan Aydoğdu, HMS Makina A.Ş. Genel Müdürü Aziz Meydan, Dener Makina Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Şeyhmahmutoğlu, Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ ve Genel Koordinatörümüz Vahap Munyar’ın sorularını yanıtladı. Sohbetin ana konusunu ise takım tezgahları sektöründe vergi uygulamaları ve bu uygulamaların sanayiye etkileri oluşturdu.

Aydoğdu: Dış ticaret değerleri değil, kullanım miktarı konuşulmalı

Üretimin desteklenmesi gerektiğini ancak bunun korumacılık yaparak ithalatın önüne geçilmesiyle mümkün olmayacağını belirten Tezmaksan Genel Müdürü Hakan Aydoğdu, “Gelişmiş ekonomiler makinenin dış ticaret değerleriyle ilgilenmez, takım tezgahlarının kullanım miktarıyla övünürler. Bu ülkeler takım tezgahının ithalatını da teşvik ederler. Çünkü takım tezgahlarında dış ticaret fazlası verebilen sadece 5 ülke var. Bugün takım tezgahları sektörü 1,2 milyar dolar kullanımla ülke ihracatına direkt 13 milyar dolar katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.

Uzakdoğu’dan gelen kalitesiz ürünlerin üretimi etkilediğine dair görüşlerin takım tezgahları özelinde geçerli olmadığını söyleyen Hakan Aydoğdu, “Birçok sektörde ve makine türünde bu durum yaşanıyor ama takım tezgahlarında durum böyle değil. Takım tezgahları kullanacak şirketlerin hepsi bilinçli. Bahsettiğimiz makinalarda Çin’den gelen üretim sadece yüzde 3. Ülkenin ihtiyacını karşılayacak takım tezgahları Türkiye’de var. Ama ihracatını çıkardığımızda ihtiyacın ancak yüzde 3’ünü karışlayabiliyor. Dolayısıyla bu düzenleme, savunma ve havacılık, otomotiv yan sanayinde çalışanların maliyetini artırmaktan öteye gidemiyor. Sanayici bu sefer Tayvan yerine Güney Kore mallarını tercih etmeye başladı. Japon menşeli ürünlerin satışı düşerken, AB’nin pazar payı arttı” dedi.

“Düzenlemeler, Türkiye’nin pandemiyle yakaladığı üretim fırsatını baltalıyor”

Düzenlemeyi Türkiye’nin pandemiyle yakaladığı üretim fırsatını baltalayan bir karar olarak gördüklerini vurgulayan Aydoğdu, “Takım tezgahları diğer makinalarla kıyaslanmamalı. Dış ticaret fazlası veren 6’ncı ülke olabiliriz, bunun için çalışmamız lazım. Önümüze 10 yıllık bir perspektif koyup, yatırımı teşvik ederek, yurtdışından yatırımcı çekerek bu süreci hızlandırabiliriz. Bu süreçte yurtdışından yatırımcı getirebilmek için ekonomimizin yatırıma elverişli hale gelmesi gerekiyor. Gerek OSB’lerdeki arsa ve enerji fiyatlarının ve yatırım faizlerinin yüksek oluşundan yabancı yatırımcı geri çekiliyor. Bizim elimiz güçlü ise, ülke ekonomisine uygun üretim yapabiliyorsak bu düzenlemeler de konuşulabilir ama bugünün konusu olduğunu düşünmüyorum” yorumunu yaptı. İlave gümrük vergileriyle birlikte maliyetin ortalama yüzde 10 artacağına dikkat çeken Aydoğdu, “Türkiye’nin takım tezgahı ithalatının 1 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde 100 milyon dolarlık bir maliyet söz konusu. Devletin AB, İngiltere, Güney Kore ve Singapur çıkarıldığında bu düzenlemeden yaklaşık 20 milyon dolarlık bir geliri olacak” dedi.

Sürekli: İtirazlar sonucu yatırım teşvik sisteminde değişikliğe gidildi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ali Murat Sürekli yatırım teşvik vergisi sisteminde 29 Haziran 2021 tarihinde yapılan değişiklik öncesinde teşvik vergisi kapsamında ithal edilen yatırım malı makine ve teçhizat için gümrük vergisi ve ilave gümrük vergisi muafiyetinin sağlandığını söyledi. Uzun bir süredir uygulanan bu mekanizmanın Türkiye’nin önemli ölçüde ithal makine bağımlısı olduğu konusunda yerli üreticilerin bakanlığa yoğun itirazlarının bulunduğunu dile getiren Sürekli, “Bu itirazlar nedeniyle yatırım teşvik sisteminde bir değişikliğe gidildi. Yapılan değişiklik ile başta takım tezgahları olmak üzere 174 GTİP kodlu ürünün ithalatında teşvik belgesi olsa dahi gümrük vergisinin ödenmesine yönelik yerli üreticiye rekabet şansı tanıyan bir yaklaşım benimsendi. Bu 174 adet GTİP içerisinde motorlu araçlar, mobilyalar ve çeşitli tipte makineler yer alıyor. Ayrıca ikinci el makinelerinde ülkemizi yedek parça ve satış sonrası hizmetler konusunda yine yurtdışına bağımlı kıldığına dair görüş oluştu. İkinci el makinelerin de teşvik vergisiyle ithalatı yasaklanarak bu sayede adil rekabeti engelleyen diğer bir unsur da ortadan kaldırıldı” ifadesini kullandı. Öncelikli sektörlerde kritik önem arz eden orta-yüksek teknoloji gruplarının yerli ve milli üretilmesinin hedeflendiğini kaydeden Sürekli, “Bu kapsamda da makine sanayi bizim için kritik önemde. Savunma sanayii açısından da stratejik önem arz eden bir sektör. Uygulamadan kaynaklı aksaklıkları da yine üreticilerimizin mağdur olmaması noktasında birlikte istişare ile aşmaya çalışıyoruz” dedi.

“Sektör temsilcileriyle bir araya gelerek kodları detaylandıracağız”

Önümüzdeki süreçte makine ve diğer imalat sanayi alt dallarındaki sektörlerle de bir araya geleceklerini bildiren Ali Murat Sürekli, “Kodları detaylandıracağız. Bu kod konusu çok önemli. İlerleyen süreçte yerli ve milli üretimi artırmak için her türlü enstrümanı kullanmaya devam edeceğiz. Bunları kullanırken ortak aklı ortaya koyabilmek adına sektörel paydaşlarımızın, hem üreticilerin hem de ithalatçıların görüşlerini alarak istişare etmek istiyoruz” yorumunda bulundu.

Varlık: Alınan kararlar ithalatın yüzde 90’ını etkiliyor

Sanayide ana imalat aracı olarak kullanılan ve ‘makineleri yapan makineler’ olarak tanımlanan takım tezgahları sektörünün devam eden pandeminin zorlu koşullarına rağmen tedarik zincirinin sanayiye olumlu yansıması sonucu 2021 yılında da oldukça başarılı rakamlara ulaştığını kaydeden

TİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Varlık, “Bu süreçte TİAD olarak ülkemizde sanayicilerin yaşadığı sorunları gündeme getirmeye çalıştık. Bunlardan en önemlisi geçen yıl ülkedeki cari açığı azaltmak amacıyla getirilen ilave gümrük vergileriydi. Bunların bir kısmı takım tezgahlarında da etkili oldu. Gerek dernek üyeleri gerekse sanayiciler bu kararlardan olumsuz etkilenebilir diye düşünüyoruz. Akabinde bu yıl 29 Haziran’da teşvik uygulamalarında gümrük vergisinin kapsam dışı bırakılması şeklinde alınan bir kararname değişikliği de vardı. Bunun için de Sanayi Bakanlığı nezdinde oluşabilecek problemleri ve sanayicilere etkilerini anlattık” dedi.

Fatih Varlık, takım tezgahlarının Türkiye ithalatındaki payının düşük olmasına rağmen dolaylı olarak ihracata yaptığı desteğin 20 milyar dolardan fazla olduğunun altını çizdi. Kararname değişikliğinde GTİP kodlarının alt ayrımı yapılmadan ana çerçevede tanımlanması nedeniyle sorunlar yaşandığına vurgu yapan Fatih Varlık, mevcut GTİP kodlarıyla karar alındığında Türkiye’ye yapılan ithalatın neredeyse yüzde 90’ının etkilediğini dile getirdi. GTİP kodlarının bir alt açılımını yaparak, öncelikle Türkiye’de hiç üretimi olmayan makine gruplarını genel çerçeveden ayırmanın çözüm olabileceğini ifade eden Varlık, takım tezgahlarının çok ciddi bir üretici kitlesini etkilediğine işaret etti. Varlık, GTİP kodlarının alt açılımıyla sorunun bir nebze olsun çözülebileceğini belirterek, “Bu konuda Ticaret Bakanlığı hızlı bir şekilde girişimde bulunmalı. Bu ürünlerin kararnamenin kapsamından çıkarılması öncelikli talebimiz” diye konuştu.

Özkayan: Yerli imalatçıyı korumak adına pozitif ayrımcılık yapıldı

MİB olarak yerli imalatçıyı koruyacak, sürdürülebilir büyümelerini sağlayacak faaliyetlerde bulunduklarını kaydeden Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Eski Başkanı Ahmet Özkayan, “Takım tezgahları, üretim için olmazsa olmaz makineler. Makina üretmek istiyorsak bu makinalara ihtiyaç var. İthalattaki düzenlemelerle yerli imalatçıyı korumak adına pozitif bir ayrımcılık yapıldı. Burada bakılması gereken ana konu; bu makinalar Türkiye’de üretilebiliyor mu, üretilmesi için ne gerekiyor? Acaba istediğimiz zaman ithal edemiyor muyuz? Özel izinler mi gerekiyor? Mesela savunma sanayinde makine kullanımı için özel izinler gerekiyor, bunu üretemezsin diye imza atılıyor. Burada üretimdeki bağımsızlığı da ele almak gerekiyor” dedi.

“Türkiye, ikinci el çöplüğü oldu”

Bu uygulamanın sadece Türkiye’de değil birçok ülkede uygulandığını söyleyen Özkayan, “Daha ikinci ellerden yeni yeni kurtulmaya başlıyoruz, Türkiye ikinci el çöplüğü oldu. Yerli imalatçı ikinci elin yarattığı haksız rekabetle boğuşurken bu uygulamalarla artık ikinci eller de girmemeye başladı. Vergi artışları bizi sadece motive eder. Bu mekanizmayla devletin üreticinin arkasında olduğu hissediliyor, bu da üreticiyi daha çok motive eder, daha çok yatırım yaparız” açıklamasını yaptı.

Şeyhmahmutoğlu: Tezgahları kendi ürettiğimiz makinalarla değiştiriyoruz

Birçok ülkenin korumacı bir noktada, yerli üreticisini koruduğunu söyleyen Dener Makina Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Şeyhmahmutoğlu, şunları kaydetti: “Taksan olarak yerli üretime destek olunsun diyoruz. Ülkemizde yapılamayacak makine yok. SAHA kümelenmesiyle beraber MİLTEKSAN adında bir şirket kurdurduk. MİLTEKSAN yeni nesil 5 eksen kontrol üniteleri ve servo motorlar ve sürücülerle alakalı. İki yıla kadar yerli kontrol ünitelerimiz, yerli splinter makinaları Türkiye’de üretilecek. Taksan olarak 3 eksen, 4 eksen, davul kolonun yanı sıra bir ay sonra da 5 ekseni çıkarmayı hedefliyoruz. Yatay tezgahlarımızın projeleri bitmiş noktada. 2022 yılında 500 milyon TL’lik dökümhane yatırımımız faaliyete geçmiş olacak. Kendi üretimimizdeki tezgahları teker teker kendi ürettiğimiz makinalarla değiştiriyoruz.”

Meydan: Sanayici, yatırım kararını kendi vermek ister

Yüksek teknoloji boyutunda bakıldığında güvenilirliğiyle Japon menşeli tezgahların ön plana çıktığını dile getiren HMS Makina Genel Müdürü Aziz Meydan, “Yüksek teknoloji üreten bir şirket olarak bizde de çok sayıda Japon malı tezgah var. Sanayici, yatırım kararını kendi vermek ister. Hangi tezgah iyiyse, uygunsa onu alır. Bu uygulamalarla net olarak gördüğüm bir grup ülke tarafından üretilen tezgahlara gümrük muafiyeti tanınmıyor, diğerleri için ise değişen bir şey yok. Düzenlemeyle bu ülkelerden gelen tezgahların önünün kesilmesi isteniyor, kesilecek midir? Kesileceğini zannetmiyorum. Çünkü yerine koyacağınız yerli ürünün, ithalatını zorlaştırdığınız ürünle eşdeğer olması gerekir” dedi.

Sanayicinin yerli alınabilecek makineleri zaten yerli olarak temin ettiğini ifade eden Aziz Meydan, şöyle devam etti: “Sanayiciye Japon malı alırsan yüzde 10 ek maliyet binecek, Almanya’dan al dediğinizde zaten siz rekabeti de engelliyorsunuz. Sanayiciye dolaylı da olsa zararı olacak bir uygulama olacağını düşünüyorum. Yerli üretim tabi ki desteklensin ama onlara avantaj sağlayacak şekilde destekleyelim. Bizlerin dezavantajlı duruma geçmesiyle onlara avantaj sağlamak doğru yol olmamalı.”

Bitcoin 100 bin dolar rekorunu ne zaman kırar? Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi Dünyanın en pahalı alışveriş caddeleri açıklandı: İstiklal Caddesi kaçıncı sırada? Sıfır araçlarda kampanya yarışı başladı! İşte yılsonu fırsatları... Sıfır faiz, takas desteği! AKOM açıkladı: İşte fırtına ve yağışın İstanbul'a bilançosu Öğretmenlerin 24 Kasım beklentisi: Birer maaş ikramiye