'Tekstilci, makineci ve devlet yerli üretim için el ele vermeli'

Türkiye, tekstil ve hazır giyimde dünyanın en büyük üretici ve tedarikçi ülkeleri arasındaki yerini koruyor. Sektör, yılda 30 milyar doları aşan ihracatı, 1 milyon kişilik istihdamı ve milli gelire önemli katkısının yanı sıra tekstil makineleri sanayimizin de büyümesini sağlıyor.

Haber Merkezi |

Tekstil ve hazır giyim sektörü, dış ticaret fazlası, yüksek katma değerli üretimi, istihdama sağladığı büyük katkı ile ülkemizin lokomotif sanayi sektörü olmayı sürdürüyor. Öyle ki her yıl, Avrupa Birliği’nin tedarikçi ülkeleri arasında ilk üçteyiz, dünya genelinde de ilk beş ya da altınca sıralarda yer alıyoruz. Elbette güçlü rakiplerimiz var. Başta Asya ülkeleri, Kuzey Afrika, Latin Amerika, son yıllarda Özbekistan ve Orta Afrika ülkeleri tekstil ve hazır giyim sanayilerini büyütüyorlar. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası (TTSİS) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Topbaş, “Bir süredir rakiplerimize karşı maliyet avantajımızı, özellikle de işçilik maliyetindeki avantajlarımızı maalesef kaybettik. Fakat yine de son yılın dış ticaret fazlasına baktığımızda 20 milyar dolar gibi yüksek bir seviye yakalamışız. İhracatımız dalgalanmış olsa da ciddi bir düşüş yaşamadık. İşte ben rekabetçiliğimizi riske atan gerek küresel gerek yerel düzeydeki zorluklara rağmen sektörün hala bu performansı göstermesini tam entegre değer zincirine sahip olmamıza bağlıyorum” dedi.

Kendi makine teknolojimize sahip olmak çok önemli

Özellikle pandemi döneminde tedarik zincirlerinin kırılmasıyla hammadde, ara madde ve teçhizatta dışarıya bağımlı olmanın risklerinin çok net görüldüğünü vurgulayan Başkan Topbaş şöyle konuştu: “Sendikamızın her zaman savunduğu yerli üretimin ne denli önemli olduğunu yakın dönemde açıkça gördük. Özellikle hammadde tarafında hâlâ süren ciddi yatırımlar yapıldı. Elyafından ipliğine, kumaşından boyamasına kadar ülkemizde nihai üreticiyi destekleyen ve besleyen ciddi bir ekosistem oluştu. Tabi bu ekosistem içinde tekstil makineleri ve ‘makinenin de ötesinde’ tekstil teknolojileri, zincirin çok önemli bir parçası. Bu teknolojilerdeki üretim kabiliyetimiz, bizi tekstil ve hazır giyim üretiminde kendi kendine tam yeten bir ülke yapıyor. Neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan tekstil üretiminin teknolojik gelişimine baktığımızda, aslında prensip ve metot olarak çok ciddi değişim ve dönüşüm görmüyoruz. Ta ki içinde bulunduğumuz son 15-20 yıla kadar. Dijitalleşmeyle birlikte artık ülkemizde de çok iyi örnekleri bulunan akıllı fabrikalardan üretim verilerini okuyan, yorumlayan, birbiriyle konuşan, yapay zekâya sahip makinelerden bahsediyoruz. Küresel rekabette başarılı olmak, enerji verimliliğini sağlamak, sürdürülebilirlik taleplerini karşılamak için bizlerin de bu yönde dönüşmemiz gerekiyor. Bunu yaparken bize en yakın, bizi en iyi tanıyan, ihtiyaçlarımızı en iyi bilen teknoloji tedarikçileriyle çalışmak işimizi kolaylaştırıyor. Elbette küreselleşme diye bir gerçek var ve uluslararası işbirliklerimiz önemli. Fakat kendi teknolojimize, kendi tedarikçimize, kendi ekipmanımıza sahip olmanın konforu başka. Bunu en iyi pandemi sürecinde gördük. Günümüzün trendlerini karşılayabilmek ve rekabet gücümüzü kaybetmemek için makine üreticimizle yakın temasta olmalı, ihtiyaçlarımızı anlatmalıyız ki birlikte büyüyelim birbirimizi besleyelim. Bunun gerçekleşmesi için ihtiyacımız olan şey ise finansman desteği. Biliyoruz ki pek çok ülke, kendi ürettiği makineleri alan yerli ve yabancı müşterilere devlet kaynaklı uygun finansman destekleri sağlıyor. Bizim de tekstilcimiz, makinecimiz, devletimiz olarak el ele vererek bu tür bir program oluşturmamız, sektörün finansal olarak zorlandığı bu günlerde yerli ekipmana yatırımı kolaylaştıracaktır.”

Makineleri birlikte geliştirmeliyiz

Türkiye’nin tekstil makineleri sektörünün geliştiğini, uluslararası tekstil üreticilerinin Türk makinelerini tercih etmeye başladığını vurgulayan TTSİS Başkanı Ahmet Hamdi Topbaş, 2023 Haziran ayında Milano’da gerçekleşen, sektörün en önemli buluşma noktalarından ITMA Tekstil Makineleri Fuarı’nda oldukça etkileyici Türk stantları gördüklerini belirtti. Topbaş, “Sendika olarak üyelerimizin fabrikalarından çok sayıda çalışanı götürdüğümüz ITMA’da, fuar alanının her yerinde bayrağımızın renginde ‘Türk Makineleri’ afişlerini görmek bizim için gurur vericiydi. Burada kendi sektörümüz adına bir özeleştiri yapmak gerekirse kendi makinecimizi yabancı fuarlarda tanımak yerine, yurtiçinde etkileşimimizi artırmalı, gerektiğinde makine geliştirme süreçlerinde birlikte yer almalıyız” dedi.

Son yıllarda ne kadar yatırım yaptık?

TTSİS’in üyesi olduğu Uluslararası Tekstil Sanayicileri Federasyonu (ITMF) tarafından her sene yapılan Uluslararası Tekstil Makineleri Sevkiyat İstatistiklerine göre Çin, makine kategorilerinin büyük çoğunluğunda kurulu kapasiteyi domine ediyor. Türkiye de özellikle bazı iplik kategorilerinde dünyadaki en büyük imalat kapasitesine sahip ülkeler arasında yer alıyor.

Ring iplik makinesi sektöründe, 2021 yılında Türkiye 8 milyon 350 bin kısa-stapel iğ kapasitesine ulaştı. 2013-2022 arasındaki kümülatif sevkiyatlar incelendiğinde, Türkiye’nin 437 bin 474 rotor, 210 bin 644 uzun-stapel iğ ve 4 milyon 115 bin 854 kısa-stapel iğ sevkiyatı gerçekleştirdiği görülüyor.

Open-end iplik makinesi sektöründe, 2021 itibariyle Türkiye’de kurulu kapasite 820 bin open-end rotor. Türkiye, bu kapasiteyle Çin ve Hindistan’ın ardından dünya genelinde üçüncü sırada yer alıyor. 10 yıl ve daha yeni olan open-end rotor sayısı, toplam kurulu kapasitenin yüzde 31,2’sini oluşturuyor. 2022 yılı sevkiyatlarına ilişkin veriler, Türkiye’nin 116 bin 896 rotor, bim 876 uzun-stapel iğ ve 790 bin 310 kısa-stapel iğ sevkiyatı yaptığını gösteriyor.

Dokuma makinesi sektöründe ise 2021 yılı itibariyle Türkiye’de 20 bin mekikli tezgah ve 49 bin 500 mekiksiz tezgah kapasitesi mevcut. 2013-2022 arasında Türkiye, 6 bin 718 hava-jeti, 22 bin 230 rapier-projectile ve 3 bin 94 su-jeti tezgah sevkiyatı gerçekleştirmiş. 2022 yılı sevkiyatları incelendiğinde, Türkiye’nin 946 hava-jeti, 2 bin 641 rapier-projectile ve 802 su-jeti tezâh sevkiyatı yaptığı görülüyor. Bu sevkiyatların toplamı 4 bin389'a ulaşarak Dünya'nın en büyük 3. sevkiyatçısı konumuna gelmiştir.

Yuvarlak Örme Makinesi sektöründe, 2013-2022 yılları arasındaki kümülatif sevkiyatlar değerlendirildiğinde, Türkiye’nin toplamda16.000'den fazla makine sevk ettiği görülüyor. Jakarlı makinelerde ise Türkiye, aynı dönemde 1.269 adet sevkiyat ile dünya sevkiyatının %25,6’sını oluşturarak birinci sırada yer almaktadır.

2022 yılı sevkiyatlarına bakıldığında, Türkiye’nin 229 adet 24 inç ve altı tek plakalı makine, 868 adet 26 inç ve üzeri tek plakalı makine, 25 adet 24 inç ve altı çift plakalı makine ve bin 342 adet 26 inç ve üzeri çift plakalı makine sevk ettiği görülmektedir. Bu sevkiyatlar, toplamda 2 bin 464 adet büyük dairesel örme makinesi olarak kaydedildi.

Bütün bu rakamlar Türkiye’nin tekstil makinelerinde çok büyük satın almacı olmaya devam edeceğini de gösteriyor.

Rakamlarla Türk tekstil makineleri sektörü

- 2023 yılında Türkiye’nin tekstil makineleri ihracatı 830 milyon dolar oldu.

- 31 milyar dolarlık dünya tekstil makine ihracatından ülkemizin payı yüzde 3 ve en çok ihracat yapan 8’inci ülkeyiz.

- Tekstil makineleri ihracatımızın yüzde 75’ini tekstil boyama, yıkama, kurutma, apreleme, finisaj makineleri oluşturdu. Sektörün makine ve yedek parçalarla birlikte cirosunun yaklaşık yüzde 60’tan fazlası ihracattan sağlandı.

- 2023’te 1 milyar 950 milyon dolarlık tekstil makineleri ithalatı yaptık. Dünya ithalatındaki payımız ise yüzde 7,5 oldu. 10 ülke içinde en çok ithalat yapan 4’üncü ülkeyiz.

- İthal edilen tekstil makinelerinin 860 milyon doları iplik makineleri, 228 milyon doları örme makineleri, 213 milyon doları dokuma makinelerinden oluştu.

- 2024 ilk çeyrek verilerine göre ise tekstil makineleri ihracatımız yüzde 17 artarken ithalatımız yüzde 19 geriledi.

İşte Trump'ın ilk günden aldığı radikal kararlar Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım ABD'de TikTok yasağı 75 gün ertelendi Levent Özçelik gözyaşlarına hakim olamadı: Erdoğan Arıkan'ın sağlık durumu nasıl? Başkan Trump'tan X hesabından ilk mesaj: 35 saniyelik video paylaştı Otomobile talep düşerken, fiyatlar azalmaya devam etti