Tekstilde ‘fiyat’ sorununa ‘ithalat’ da eklendi
Artan maliyetler nedeniyle fiyat tutturamayan tekstil sektöründe bir diğer açmaz da ithalat olmaya başladı. Yüksek kapasite içerisinde dikkat çekmeyen ithal kumaş ve iplikler, azalan işlerin ardından sektördeki rekabetçiliği etkileyen en önemli ikinci unsur halini aldı. Sektör temsilcileri maliyetlerin azaltılarak rekabetçiliğin önünün açılmasını ve yerli üretimin desteklenmesini talep etti.
Ali Şahin |ALİ ŞAHİN/BURSA
Son dönemde yaşanan enerji ve işçilik maliyetlerinin en çok etkilediği sektör olan tekstilde konfeksiyonun dışındaki dallarda da kriz derinleşiyor. Çin, Pakistan, Hindistan ve Mısır ile rekabetçiliğin kaybolduğu sektörde ihracat derin yara alırken iç piyasada da iplik ve kumaş üreticileri köşeye sıkıştı. Polyester iplik üretimi konusunda alınan tedbirlerin bu alanda üretim yapanları bir nebze de olsa koruduğunu belirten
İplik tarafında polyester iplikteki gibi ilave tedbirler alarak ithalatı kısıtlayıcı önlemlere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kutlucan, “Mesela uygulanacak ithalat vergisi hem iç piyasadaki üreticiyi koruyacak hem de hükümete ekstra bir gelir kalemi olacak. Ayrıca son dönemdeki fuarlarımızda Uzakdoğulu firmaların fazla olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Avrupa bu konuda bize göre daha tutucu. Ayrıca katma değerli üretimin tekstil tarafında da artması adına desteklemeler önümüzü açacak. Çünkü Avrupa da bizim aldığımız fiyata aynı ürünleri Uzak Doğu’dan alabiliyor. Bu sebeple katma değer yaratmamız da sektörün geleceği açısından önemli” diye konuştu.
“İş hacimleri azalınca dikkat çekti”
Tekstilin her alanının maliyet artışlarından ciddi biçimde etkilendiğini ve bu gidişatın sürdürülebilir olmadığını belirten
“Kasım sonunda işten çıkarmalar başlayabilir”
Sektörde yaşananları asıl sorunun sadece ayak sesi olarak yorumlayan Kayaoğlu, “Tekstil sektörü bir anlamda ülkedeki en büyük istihdam alanlarından birisi. Şu anda bazı firmalar oluşan kapasite boşlukları nedeniyle vardiya kapattı ya da kısmi çalışmaya geçti. Gidişat devam ederse, artan tazminat yükleri ve maliyetler nedeniyle kasım sonu itibarıyla bazı firmalarda işten çıkarmaların da olması beklenti dahilinde. Bu konuda öyle ufak çaplı değil şirket çalışanının yüzde 30-40’ı oranlardan bahsedilen yerler duyuyoruz. İşsizlik konusunda ciddi etki edecek bir konu ne yazık ki. Sektörün toparlanması adına tek çıkar yolumuz fiyat rekabetçiliğinin sağlanması. Personel maaşlarında rekabetçi olmayız ama enerji maliyetlerimizi düşürüp, döviz kuru üzerindeki baskıyı kaldırırsak önemli bir avantaj elde ederiz” ifadelerini kullandı.