Tekstilde ‘fiyat’ sorununa ‘ithalat’ da eklendi

Artan maliyetler nedeniyle fiyat tutturamayan tekstil sektöründe bir diğer açmaz da ithalat olmaya başladı. Yüksek kapasite içerisinde dikkat çekmeyen ithal kumaş ve iplikler, azalan işlerin ardından sektördeki rekabetçiliği etkileyen en önemli ikinci unsur halini aldı. Sektör temsilcileri maliyetlerin azaltılarak rekabetçiliğin önünün açılmasını ve yerli üretimin desteklenmesini talep etti.

Ali Şahin |

ALİ ŞAHİN/BURSA
Son dönemde yaşanan enerji ve işçilik maliyetlerinin en çok etkilediği sektör olan tekstilde konfeksiyonun dışındaki dallarda da kriz derinleşiyor. Çin, Pakistan, Hindistan ve Mısır ile rekabetçiliğin kaybolduğu sektörde ihracat derin yara alırken iç piyasada da iplik ve kumaş üreticileri köşeye sıkıştı. Polyester iplik üretimi konusunda alınan tedbirlerin bu alanda üretim yapanları bir nebze de olsa koruduğunu belirten Kutlucan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Kutlucan, “Biz poliamid iplik üretimi yapıyoruz ama ne yazık ki bu kısımda ithalatı kısıtlayıcı bir tedbir yok. Artan maliyetler nedeniyle rekabetçiliğimiz özellikle Çin ile çok azaldı. Daha önce bu konuda ithalat yapılıyor ama piyasadaki iş bolluğu sebebiyle yerli üreticiyi çok fazla etkilemiyordu. Şimdi ise iç pazara çalışan üreticiler dahi uzak doğudan iplik ve hatta bir adım öteye giderek kumaş getirtmeye başladı. İplik ile başlayan sürecin yavaş yavaş örme tarafına da yansıdığını görüyoruz. İhracat kısmında zaten önemli bir daralma yaşandı ve iç pazardaki payımız da ithal gelen ürünler nedeniyle daralıyor. Çünkü maliyetlerimiz nedeniyle rekabet edemiyoruz” dedi.
İplik tarafında polyester iplikteki gibi ilave tedbirler alarak ithalatı kısıtlayıcı önlemlere ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Kutlucan, “Mesela uygulanacak ithalat vergisi hem iç piyasadaki üreticiyi koruyacak hem de hükümete ekstra bir gelir kalemi olacak. Ayrıca son dönemdeki fuarlarımızda Uzakdoğulu firmaların fazla olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Avrupa bu konuda bize göre daha tutucu. Ayrıca katma değerli üretimin tekstil tarafında da artması adına desteklemeler önümüzü açacak. Çünkü Avrupa da bizim aldığımız fiyata aynı ürünleri Uzak Doğu’dan alabiliyor. Bu sebeple katma değer yaratmamız da sektörün geleceği açısından önemli” diye konuştu.

“İş hacimleri azalınca dikkat çekti”

Tekstilin her alanının maliyet artışlarından ciddi biçimde etkilendiğini ve bu gidişatın sürdürülebilir olmadığını belirten Kayaoğlu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Kayaoğlu, “İplik ve kumaş konusundaki ithalat zaten olağan bir durumdu. Ancak iş hacimlerinin azalması ile birlikte ciddi bir oranda dikkat çekmeye başladı. İş hacmi fazlayken sevkiyatın sürmesi adına avantaj sağlayan bu durum artan maliyetlerin ardından sektördeki rekabetçiliği zor duruma sokmaya başladı. Türkiye’nin, ne yazık ki fiyat anlamında yarıştığı ülkelere karşı rekabetçi olması çok zor. İşçilik maliyetleri bir köşede dururken enerji maliyetlerindeki yukarı yönlü ivme sürüyor. Maliyetlerimiz her geçen gün artarken fiyatta rekabetçi olmamamız mümkün değil. Pandemi döneminde fiyatı fırlayan bazı iplik türleri, maliyetlere rağmen çok aşağı seviyelere geldi. Bugün bazı büyük gruplardan bazılarının çekilmesinin altında da yatan nedenlerden birisi de bu oldu. Şu anda sektör genelinde oluşan boşluğu kapatabilmek adına alternatif pazarımız da çok az. Biz firma olarak müşteri portföyü geniş bir yapıda olduğumuz için bu süreçten çok etkilenmedik ama yaşananlar sektör genelinde ciddi bir sorun teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.

“Kasım sonunda işten çıkarmalar başlayabilir”

Sektörde yaşananları asıl sorunun sadece ayak sesi olarak yorumlayan Kayaoğlu, “Tekstil sektörü bir anlamda ülkedeki en büyük istihdam alanlarından birisi. Şu anda bazı firmalar oluşan kapasite boşlukları nedeniyle vardiya kapattı ya da kısmi çalışmaya geçti. Gidişat devam ederse, artan tazminat yükleri ve maliyetler nedeniyle kasım sonu itibarıyla bazı firmalarda işten çıkarmaların da olması beklenti dahilinde. Bu konuda öyle ufak çaplı değil şirket çalışanının yüzde 30-40’ı oranlardan bahsedilen yerler duyuyoruz. İşsizlik konusunda ciddi etki edecek bir konu ne yazık ki. Sektörün toparlanması adına tek çıkar yolumuz fiyat rekabetçiliğinin sağlanması. Personel maaşlarında rekabetçi olmayız ama enerji maliyetlerimizi düşürüp, döviz kuru üzerindeki baskıyı kaldırırsak önemli bir avantaj elde ederiz” ifadelerini kullandı.

ABD'den Rus bankası Gazprombank'a yaptırım Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi Anayasa Mahkemesinden Pasaport Kanunu'na kısmi iptal İstanbullular dikkat! AKOM uyardı, saat verildi: Sıcaklık 8-10 derece birden düşecek! Otomobil devi binlerce kişiyi işten çıkaracak Putin'in nükleer savaş durumunda hedefindeki ilk ülkeler açıklandı