Tedarik zincirinde ‘nazlanma’ günleri!
Dolar kurundaki gerilemeye rağmen market raflarında düşmeyen fiyatlar, perakende piyasasının kalbi toptancı hallerini harekete geçirdi. Yüksek fiyatı kırmak için tedarikçiye direnç gösterip alımı azaltan, karsız ürünleri satmama kararı alan toptancı esnafı, "Alım yapmaya nazlanıyoruz ama bu da işe yaramıyor. Piyasa halen düzene oturmadı" diyor.
Özge Yavuz |“Bağladığım fiyata değmiyor!”
İstanbul Gıda Toptancılar Çarşısı’nda (İGTOT) faaliyet gösteren gıda ve gıda dışı tüketim malları toptancısı Gökhan Ticaret'in Satış Sorumlusu Nejdet Yaşar, artık yeni düzene göre iş modeli geliştirdiklerini söylüyor. Eskiden daha stoklu gittiklerini, ancak fiyatların aşırı yükselmeye başlamasından bu yana ihtiyaçları kadar alım yaptıklarını açıklayan Yaşar, “Eskiden bir TIR malı 70-80 bin TL’ye alıyorduk, şimdi aynı TIR 300 bin TL oldu. Bazı ürün gruplarında mal almayı kestik. Örneğin bir ayçiçek yağı markasını artık satmama kararı aldık. Çünkü 5 litrelik alış fiyatı 134.6 lira oldu. Kar koyduğumuzda müşteriye 140 TL’ye gelecek. Kimse almaz ki bu fiyata. Ürün bağladığım fiyata değmiyor. Bu tarz bazı ürünlerde hesap kitap yapıp, almamaya karar verdik” diyor. Yılbaşından bu yana dev firmaların peş peşe yeni fiyat listeleri yollamaya başladıklarını anlatan Yaşar, “Tedarikçiler dolar yükseldiği zaman bizlere istediğimiz kadar mal vermiyorlardı. Şimdi onlar mal satma peşinde, biz almama tarafındayız. Kaça alalım, kaça satalım; satamıyoruz ki alalım. Çok büyük bir hızlı tüketim ürünleri firması yüzde 35 zam yaptı. Şimdi tedirginlikle diğerlerini bekliyoruz. Bizim normalde kar marjımız yüzde 10’du. Ama bunu yüzde 12-13’e çıkarmak zorundayız. Yoksa dükkanı kapatıp gitmemiz lazım” diyor.
“Alımı yavaşlatmaya çalışıyoruz”
Bayrampaşa Mega Center’da faaliyet gösteren Mavi Deniz Gıda’nın sahibi Yalçın Büyük, vatandaşın tüketim malı ihtiyacını bir şekilde mecburen karşıladığını ancak satışlarda düşüş olduğunu söylüyor. Piyasanın halen oturmadığını ifade eden Büyük, “Tedariki biraz yavaşlatmaya çalışıyoruz. Şu an, alım yapmaktan yana değiliz, nazlanıyoruz almaya. Ama bu da işe yaramıyor. Ancak bu alanda sıkışmalar olursa işe yarayabilir” diyor, tüm toptancıların bu yöntemi devreye almasını kastederek… Zamlı fiyatları mecburen etiketlere yansıttıklarını kaydeden Büyük, bazı ürün gruplarında sıkıntı olduğunu da şöyle açıklıyor: “Plastik ambalaj ürünlerinde, kağıt ürünlerinde tedarik sıkıntısı var. 2-3 aydır bu ürünleri alamıyoruz. Makarnada da sorun var. Beklentimiz piyasanın bir an önce düzelmesi yönünde”. Yine Mega Center’da faaliyet gösteren Ocak Ticaret’in sahibi Bayram Ocak da, “İşler çok yavaş. Elektrik, doğalgaz, benzin zamlanırsa ürünler nasıl ucuz olacak? Aklın yolu bir. Kendimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz” diyor.
Kuruyemişe bir yılda yüzde 100 zam
İç piyasaya çalışan esnaf, yüksek fiyatlar nedeniyle sıkıntılı. Ancak ihracata yönelik ürün tedarik edenler de dolardaki artıştan şikayetçi. Mega Center’da faaliyet gösteren Troy Grup, hem bir kuruyemiş tedarikçisi hem de ilginç bir alanda çalışıyor. Şirket, kuruyemişler ve cipsler için yurt dışından sos ithal ediyor. Kuruyemişte son bir yılda yüzde 100’ün üzerinde fiyat artışı olduğunu açıklayan Troy Grup Genel Müdürü İsmail Bal, “Çerez sosunu Türkiye’deki kuruyemiş ve cips fabrikalarına satıyoruz. İthal bir ürün olduğu için dolarla birlikte fiyatları da artıyor. Dünyadaki tedarik zinciri kırıldığı için enflasyonu da yüksek” diyor.
Hemen her kalemde en düşük fark yüzde 20!
Toptancı hallerinde hemen her gün bir firmanın yeni fiyat listelerini esnafa gönderdiğinden söz ettik. Zam geleceğinin haberini bir iki hafta önceden veren bazı tedarikçilerin, ürünlerin fiyatı artmadan önce esnafa ‘Uygun fiyattan mal verelim’ şeklinde bir pazarlama stratejisi yürüttüğü de belirtiliyor. Halde son günlerde ürünlere gelen fiyat farklarını da marka adı vermeden açıklamak isterim: Bir makarna firması 20’li bir koli fiyatını 98 liradan 119 liraya çıkarmış. Sodada yüzde 35, helvada yüzde 35, hazır kahvede yüzde 20, konservede yüzde 12, pudingde yüzde 125’lik fiyat farkı yansıtan firmalar olduğu belirtiliyor. Bunların dışında sütten deterjana, kahvaltılık ürünlerden çocuk bezine kadar farklar en az yüzde 20.