Zeytin ve zeytinyağı altın çağını yaşıyor

Son yıllarda “sağlıklı yaşam” trendine paralel olarak tüketimi giderek artan zeytin ve zeytinyağında 2023 ürününde erken hasad başladı. Sektör temsilcileri, bu yıl üretim ve ihracatta kırılan rekorları göz önüne alarak, yeni sezona temkinli yaklaşıyor.

Haber Merkezi |

Zeytin, dünyada daha çok Akdeniz’e kıyısı olan İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye, Tunus, Suriye, Fas, Fransa ve Portekiz’de üretiliyor. Halen dünya zeytin ağaç varlığının yaklaşık yüzde 93’ü bu ülkelerde yer alıyor. Türkiyede artan ağaç varlığıyla, pazardaki payını da giderek yükseltiyor. Son 20 yılda Türkiye’nin zeytin ağacı varlığı 99 milyon adetten yüzde 91 artışla 189 milyon ağaca ulaştı. Bu artış rekolteye de yansımaya başladı. Zeytin üretimi 2021 yılında 1 milyon 738 bin 680 ton iken, 2022’de yüzde 71 artış ile 2 milyon 976 bin 654 tona ulaştı. Bu rekor üretimin bu yıl 2,2 milyon ton ile yine normal seviyeye gelmesi bekleniyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü verilerine göre; Türkiye’de sofralık zeytin üretimi 2017’de 455 bin ton, 2018’de 423 bin ton, 2019’da 414 bin ton, 2020’de 360 bin ton, 2021’de 506 bin ton ve 2022’de 735 bin ton olarak gerçekleşti. Zeytinyağı üretimi ise 2017’de 264 bin ton, 2018’de 193 bin ton, 2019’da 215 bin ton, 2020’de 177 bin ton ve 2021Ede 235 bin tona ulaştı. 2020 ürünü zeytinyağı üretimi ise 421 bin 717 ton ile tüm zamanların rekoru olarak kayıtlara geçti. 2022-2023 sezonundaki tarihi rekolte Türkiye’yi sofralık zeytin üretiminde dünya lideri; zeytinyağı üretiminde İspanya’dan sonra dünya ikincisi konumuna yükseltti.

Üretim, ihracat ve fiyatlar açısından “rüya” gibi bir sezon geçirse de, sektör, prim desteğinin düşüklüğü, taklit ve tağşiş, lisanslı depoların yetersizliği ve ihracata getirilen kısıtlamalar gibi sorunlarla mücadele etmeyi sürdürüyor.

Destekleme prmnde artış yok Resmi Gazete’de 15 Eylül 2023 tarihinde yayınlanan 2023 yılı tarımsal destekleme kararnamesinde göre, zeytin ve zeytinyağı destekleri geçen yılla aynı kaldı. Zeytin için kilogram başına 15 kuruş, zeytinyağı için ise 80 kuruş olarak belirlendi. Bu destek, son 4 yıldır zeytin için ve son 8 yıldır zeytinyağı için değişmedi.

Taklit ve tağşişe önlem alınmalı

Yeni sezon ile ilgili görüşlerini paylaşan Ayvalık Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Uçar, yurtiçinde olduğu gibi yurtdışında zeytinyağı fiyatlarının artmaya devam ettiğini belirterek, “Artan maliyetler nedeniyle prim desteği çok düşük kaldı. Üretici daha güçlü şekilde desteklenmeli. Bu hem üreticiye hem tüketiciye yarar. Zeytinyağında litre başına ihracat fiyatı ortalama 4,5-5dolar dolayında. İç piyasa toptan satış fiyatı ise 115- 120 lira. Ambalajlı üründe ise 140- 150 TL’yi buluyor. Bu fiyatların çok yüksek olmadığı açık. Zeytinyağı fiyatları sadece iç piyasada değil, yurtdışında da artıyor. Fon kesintisi ve ihracat yasağı devam ederse bu durumun yeni sezonda üreticiye olumsuz yansıması kaçınılmaz. Yeni sezon sızma zeytinyağı fiyatlarının da yaklaşık 200 liradan başlayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

Lisanslı depoculuk geliştirilmeli

Lisanslı depoculuk faaliyetlerinin arttırılması gerektiğini de vurgulayan Uçar, “Zeytinyağındaki yükselen grafiğimizin, uluslararası ticaretteki pozisyonumuzun korunabilmesi, ürünün sağlıklı bir şekilde fiyatlandırılabilmesi ve saklanabilmesi için lisanslı depoculuk faaliyetlerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi de üreticilerimizin ve ihracatçı firmalarımızın yararına olacak” dedi.

Fiyatlar yükselecek

Rekolte tespiti süreci devam etse de ulaştıkları bölgelere bakıldığında meyve tutum düzeylerine göre önümüzdeki sezonda üretimin 150 bin tona kadar gerileyebileceğini söyleyen Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur ise, “Dünyada, İspanya ve İtalya için kötü senaryonun devam ettiği belirtiliyor. İspanya geçtiğimiz sezon bir önceki 1,6 milyon tonluk üretimden 700 bin tonlara kadar gerilemişti. Önümüzdeki sezon da benzer bir rakama ulaşabileceği tahmin ediliyor. İtalya’da da kuraklık devam ediyor ve rekolte tahmini henüz yapılmasa da üretimde düşüş olacağı söyleniyor” diye konuştu.

Antalya hak ettiği yerde değil

Zeytin ve zeytinyağının Antalya bölgesinde hak ettiği yerde olmadığını belirten Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, “Antalya, iyi bir zeytin merkezi ancak zeytin ve zeytinyağı bölgemizde hak ettiği yerde değil. Antalya Ticaret Borsası olarak son yıllarda zeytin konusuna özel önem veriyoruz. Bölgeye has Tavşan Yüreği zeytinine 2018 yıl ında coğrafi işaret aldık. Zeytinde yerel çeşitlerin tescili ve ticarete kazandırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Eski zeytinliklerde varlığı bilinen ancak zaman içerisinde yetiştiriciliği azalan Beylik Zeytini girişimimizle çeşit olarak tescillendi. Yağ kalitesi yüksek olan Beylik Zeytin çeşidinin yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılmasını hedefliyoruz” dedi. Bölgesindeki rekolte tahminini de açıklayan Çandır, “Ülkemizde ve kentimizde zeytincilik sektörünün başlıca sorunu, halk arasında ‘var yılı’ veya ‘yok yılı’ olarak bilinen periyodisite(bir yıl yüksek ürün alınırken diğer yıl düşük ürün alınması) sorunudur. Geçen yıl ‘var yılı’ yaşadık, ancak bu yıl ‘yok yılı’ olması bekleniliyor. Bu yıl, olumsuz iklim koşulları ve periyodisite nedeniyle yaşanacak kayıpları hesaba katarak, aynı zamanda yeni meyve verecek ağaç sayısındaki artışı da göz önünde bulundurarak, resmi tahminlere göre yaklaşık 50 bin ton, gayri resmi tahminlere göre ise yaklaşık 65 bin ton zeytin ürünü elde edileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Manavgat’ta ürünleri satacak kooperatif yok

Aynı zamanda üretici olan Manavgat Ziraat Odası Başkanı Rasim Metin, 2007’de görev geldiklerinde ‘hedef 1 milyon zeytin fidanı’ kampanyası başlattıklarını ve o yıldan bu güne kadar yaklaşık 1 milyon 350 bin zeytin fidanı dağıtımı gerçekleştirdiklerini söyledi. Bölge üreticilerinin sorunlarına dikkat çeken Metin’e göre, zeytin ve zeytinyağı üreticisinin yaşadığı en büyük sıkıntının ise ellerindeki ürünü alacak herhangi bir kooperatif veya birliğin olmaması. Zeytinyağı desteklerinin oldukça düşük kaldığını belirten Metin, bölgesindeki birçok üreticinin bu desteği dahi alamadığını söyledi. Metin, “Bölgemizde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 27 bin, ama hazine ve tapusuz araziler göz önüne alındığında 55 bin dönüme yakın zeytin arazisi var. Sofralık zeytinin ve zeytinyağını alacak sürekli birlik, kooperatif olmadığı için ürünler elimizde kalıyor. Ayrıca, son yılarda dünyada meydana gelen iklim değişiklikleri ülkemizi ve bölgemizi de etkiliyor. Bu yıl bölgemizde diğer yıllara göre yüzde 50’ye yakın verim kaybı bekliyoruz” dedi.

Bu yıl Gemlik’in ağaçlarında yağlık ürün yok

Bahar aylarındaki yağışlar Gemlik tipi zeytini çiçeklenme döneminde vurdu. Çiçeklerin dökülmesiyle meyve tutamayan ağaçlardaki verimin geçen yıla oranla yüzde 50 azalması bekleniyor. Gemlik Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özden Çakır, “Geçen sene Gemlik bölgesinde zeytin rekoltemiz 150 bin tondu. Kuraklık ve zamansız yağışlar ağaçlara zarar verdi. Bu sene ağaçlarda yağlık ürün yok desek yeridir. Geçen seneye göre Mudanya’da yüzde 35, İznik’te yüzde 35 ve Gemlik’te de yüzde 50’lik bir rekolte kaybımız olabilir” dedi. Maliyetlerin çok yükseldiğini ve üreticilerin para kazanamadığını da söyleyen Çakır, “Üretici yılın 365 günü emek veriyor ama para kazanmıyor. Ben aynı zamanda üreticiyim, kendimden biliyorum. Parayı toptancı kazanıyor” diye konuştu.

Gazantep’te zeytinliklerde çalışacak işçi bulunamıyor

Gaziantep’te 4 nesildir zeytin yetiştiriciliği ve zeytinyağı üretimi yapan bir ailenin genç kuşak temsilcisi Hüseyin Yıldırım, “Zeytin, Gaziantep’in fıstıktan sonra en önemli tarım ürünü. Bölgemizde Nizip, Islahiye ve Kilis en önemli zeytin üretim merkezleri. Geçen sezon çok iyi bir rekolte çıkarmıştık. Ancak gözlemlerimize göre bu sezon rekolte düşüyor, kalitede bir azalma olmaz ancak ürün azlığı yaşayacağız. Kuraklıktan dolayı bölgemizde geçen seneye göre yüzde 50’lik bir rekolte kaybı bekliyoruz. Ürün az olduğundan dolayı bu ister istemez fiyatlara yansıyacak ve fiyatlar yüksek olacak. Öbür tarafta zeytinliklerde çalışacak insan bulamıyoruz. Bu sorunların bir şekilde çözülmesi gerekiyor aksi takdirde zeytini ve zeytinyağını hep pahalı tüketeceğiz” ifadelerine yer verdi.

İhracat 1 milyar dolar olur mu?

Zeytinyağı ihracatında bu yıl rekor kırdıklarını belirten Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, “Şu anki ihracatımız 140 bin tonun üzerinde ve bu bir rekor. Zeytin ve zeytinyağı ihracatı 800 milyon doların üzerine çıktı, 1 milyar dolara doğru koşuyoruz. Ama Temmuz ayında 13 bin ton olan ihracatımız Ağustos’ta 3 tona düştü. Bunun sebebi 1 Ağustos itibariyle dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen yasak. Dünyada zeytinyağı fiyatı artıyor. Türk zeytinyağı fiyatıda neredeyse iki kat arttı. Dünya zeytinyağı fiyatları ortalama 3 Euro’dan 7 Euro’nun üzerine çıktı. Bu da bize fayda sağladı. İhraç fiyatları geçtiğimiz sezon 3,5 Euro iken bu sezonki fiyat 6 Euro’nun üzerine çıktı. Yani zeytinyağımızın fiyatı yükselmeye devam ediyor” dedi.

Afrin’den gelen yağlar iç piyasayı regüle edebilir

Afrin’den gelen zeytinyağlarının iç piyasayı regüle edebileceğini belirten Er, “Bu zeytinyağlarının fiyatı Türk zeytinyağından yüzde 30-40 düşük. Tarım Kredi Kooperatifl eri Afrin’den zeytinyağını alıp, serbest bölgeler üzerinden ucuz fiyatla ihraç ediyor. Bu çok yanlış. Tarım Kredi Kooperatifl eri’nin görevi iç piyasayı regüle etmek. Devletimizin, Afrin’den gelen zeytinyağların iç piyasada satılmasını sağlaması lazım. Afrin yağlarıyla hem iç pazarda fiyatlar aşağı çekilmiş olur, hem de ülkemizin ihracatına yasak veya kısıtlama getirmeye gerek kalmaz” dedi.

Hakim ve savcı atamaları Resmi Gazete’de Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Sur canisi Semih Çelik babasına sormuş: Seni nasıl öldüreyim? Aldi'nin Türk ailesi temalı reklamı tartışma konusu oldu Sayıştay raporunda ortaya çıktı! Sivil havacılık alarm veriyor! En düşük emekli aylığına enflasyon ayarı! İyileştirme masada