TTB Başkanı Eyyüp Ergan: Fındıkta verimlilik için yenilenme şart
Karadeniz Bölgesi'nin ve Türkiye'nin tarım ihracatında en önemli ürünü olan fındıkta verimlilik ve kahverengi kokarca zararlısı endişesi yaşanıyor. Trabzon Ticaret Borsası, hem verimliliği ve kaliteyi artırmak hem de kahverengi kokarca zararlısı ile mücadele için çok yönlü çalışmalar yapıyor.
Hakan Özbek |Hakan ÖZBEK
Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Eyyüp Ergan ile bölgenin en önemli ihracat kalemlerinden biri olan fındığı konuştuk. Ergan, sohbetimizde fındıkta verimliliği artırma çalışmalarından mevcut fındık bahçelerinin rehabilite edilmesine kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
En büyük önceliğimiz verimlilik ve kalite
TTB’nin kalkınmayı bütün olarak kabul ederek hareket ettiğini söyleyen Eyyüp Ergan, her alanda çok üretmek, çok satmak ve çok kazanmayı amaçladıklarını ifade etti.
Ergan, TTB’nin tarihi boyunca farkındalık yaratan projelere imza attığını belirtirken, en büyük önceliğin ise tarımda verimlilik ve kalitenin artırılması olduğunu söyledi.
Ergan, “Örneğin; 10 dönüm yerde 3 ton fındık alabilecekken 1 ton fındık alınması bizim için züldür, üretici için zayidir, ülke için kayıptır. Onun için en önemli tarımsal ihraç ürünümüz fındığı çok önemsiyor, önceliğimizi bu altın sarısına veriyoruz. Ona zarar verecek olanlarla da adeta savaş ediyoruz. Bunlardan biri de son yıllarda peydah olan kahverengi kokarcadır. Pek çok ürüne zarar veren bu zararlı ciddi anlamda artmış durumda. Kahverengi kokarca ile mücadeleye borsa olarak 2019 yılından itibaren öncelik verdik, önder olduk. Zararlı ile mücadelenin nasıl olabileceği üzerine çalışmalar yaptık. Bu çalışmalara Tarım ve Orman Bakanlığı da büyük bir hassasiyetle yaklaştı ve Karadeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü’nde , biyolojik mücadele için samuray arıcığı çoğaltılmaya başlandı. Geçen yıl bu arıların Hopa’da doğaya salınımı yapıldı. Bu yıl ise Trabzon’da yaklaşık 150 bin adet salınım yapılacak. Burada öncelik kahverengi kokarcanın verebileceği zararı en aza indirmek olması gerekiyor. Çünkü bu zararlı özsuyu olan her ürüne zarar veriyor.” İfadelerini kullandı.
ABD bekliyor, Türkiye üretiyor
Bölgede özellikle fındık tarımını olumsuz etkileyen kahverengi kokarca konusunda ilçe ilçe çalışmalar düzenlediklerini ifade eden Ergan, kahverengi kokarca ile mücadele için samuray arılarını kullanmaya başlayacaklarını belirtti. ABD’nin bu arıların gelmesini beklediği bir ortamda Türkiye’nin samuray arısı üretimine başladığının altını çizen Eyyüp Ergan, “ABD samuray arılarının gelmesini beklerken, biz üretimine başladık bile. Çünkü kokarcanın dünyaya verebileceği zararın 1 trilyon dolar seviyelerinde olabileceği konuşuluyor. Ürünlerin yüzde 20’sine zarar verebilecek bir canlıdan bahsediyoruz. Geçen yıl zararı çok büyük olmadı ve bu yıl da öyle olmasını temenni ediyoruz. Öte yandan zararlı ile mücadele için Trabzon’da 10 ilçede toplantılar yaparak nasıl mücadele edileceği konusunda üreticileri bilgilendirdik. Örnek olsun diye ücretsiz ilaçlar dağıttık. Gelecek süreçte ise Tarım ve Orman Bakanlığı bizi samuray arısının salınımı konusunda bilgilendirecek ve bu süreçte ilaçlama yapılmayacak. Biz çiftçilerimizi sürekli bilgilendiriyoruz, onlar da bu durumun farkında.” şeklinde konuştu.
Kahverengi kokarca ile mücadele ayağının kışlaklarda, yumurtlama döneminde mücadele ile başladığını söyleyen Ergan bu süreçte ilaçlamanın önemli olduğunu vurgularken, “Karadeniz İhracatçılar Birliği, Ziraat Odaları, İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri ile birlikte düzenlediğimiz toplantılarda çiftçilerimize fiyat olarak da ulaşılabilir, tedarik edilebilir ilaç desteğinde de bulunduk.” dedi.
Trabzon’da 4 farklı noktada Haziran ayının başlarında samuray arısının salınımı yapılacağını belirten Ergan, “Samuray arısı yaşayabilmesi için kahverengi kokarcanın yumurtalarını delerek kendi yumurtalarını bırakıyor. Dolayısıyla kahverengi kokarca nüfusunun azalmasına yardımcı oluyor. Ayrıca bu arıların doğaya herhangi bir zararı da bulunmuyor.” ifadelerini kullandı.
Fındıkta verimlilik için ağaçların yenilenmesi şart
Fındıkta bir dönem 90 bin tonları gören üretimin ağaçların yaşlanması ile süreç içerisinde 60 bin tonlara düştüğünü vurgulayan Ergan, zararlıların etkili olduğu dönemlerde ise yıllık üretimin 35 bin ton seviyelerine kadar gerilediğini söyledi.
Fındık ağaçlarının ekonomik ömrünü ortalama 60 yılda tamamladığına dikkat çeken Ergan, “Burada 120 yıllık ağaçlar var. Yeni filizler büyüyor ama kökler artık yaşlandı ve bu köklerin yenilenmesi gerekiyor.” dedi.
Verimliliğin düşmesinin bir diğer nedeninin de arazilerin miras yoluyla bölünmesi olduğunu ifade eden Ergan, “Araziler daraldıkça, ilgilenenler de azalıyor. Miras yoluyla bölünme fındığı geçim kaynağı olmaktan uzaklaştırıyor. Fındık bölge için çok önemli bir ürün. Verimliliği artırmaya yönelik çalışmalara ağırlık vererek üreticiye önemli bir gelir elde etme fırsatı sunuyoruz. Çünkü bakımı yapılan ve rehabilite edilen arazi, üreticiye ciddi bir ekonomik katkı sağlayabiliyor.” şeklinde konuştu.
Fındıkta verimlilik için ara dikim önerisi
TTB Yönetim Kurulu Başkanı Ergan, yaşlı üreticilerin aksine genç çiftçilerin fındık üretimi konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıklarını söyledi.
Bu bilinci ve verimliliği artırmak adına üreticilere çeşitli öneriler sunduklarını belirten Ergan, “Biz, rehabilitasyon sürecinde verim kaybından korkan üreticilerimize ara dikimi öneriyoruz. Bu sistemde fındık ocaklarının arasında yeni filizler dikiyorsunuz ve 7 yıl sonra bu filizler geliştiğinde eski ağaçlardan vazgeçiyorsunuz. Baktığımızda, üreticiler dar alanlarda çok fazla fındık ağacı büyütüyor. Bu da verimliliği düşürüyor. Gerekli budamaların yapılması ile verimliliği artırabileceğini anlatmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Üreticilerin verimlilik çalışmalarına yaklaşımının yıllar geçtikçe olumlu yönde geliştiğinin altını çizen Ergan, üretimdeki artışın sağlanması ile yapılan çalışmaların değerinin daha iyi kavranacağını belirtti.
Lisanslı depoculuk fındık ticaretini kolaylaştırır
Bölgede lisanslı depoculuk kültürünün henüz oluşmadığını ifade eden Eyyüp Ergan, bu sistemin uygulanmasının fındık üreticisine kolaylık sağlayacağını söyledi.
Üreticinin kendi fındığını depolayıp sattığını belirten Ergan, “Trabzon’da lisanslı depoculuğa sıcak bakılmıyor ancak bu sistem önemli kazançlar sağlıyor. Lisanslı depoculuk hisse senedi gibi aslında. En başta depolamayı ve ticareti kolaylaştırıyor. Öte yandan elimizde bir veri oluyor ve ihracatçı istediği zaman depodan fındığını alabiliyor. Türkiye’de tahılda bu iş başarıldı, fındıkta da böyle olmasını umuyoruz.” vurgusunu yaptı.
“ABD, Avrupa pazarına girerse kendimizi sorgularız”
Türkiye’nin yılda 800 bin tona yakın fındık ürettiğini ve bunu dünyaya sattığını söyleyen Ergan, “Bizim ihracatçımız üretilen fındığı satmakta oldukça iyi. Diğer taraftan ABD, eğer 11 bin kilometreden gelip Avrupa’ya fındık satarsa o zaman kendimizi sorgulamak zorunda kalırız.” dedi.
“Sanayici ucuza alıp pahalı satıyor algısı yanlış”
Üreticilerin sanayicilere yönelik “ucuza alıp pahalıya satıyor” şeklindeki bakışının doğru olmadığını söyleyen TTB Yönetim Kurulu Başkanı Eyyüp Ergan, bu algının nedeninin birim alanda yapılan üretimin azlığından kaynaklandığını belirtti.
Ergan, “Biz bunun araştırmasını yaptık ve birim alanda yapılan üretimin az olduğunu gördük. Bu da üretim maliyetlerinin verilen fiyat karşısında ezilmesi olarak görülüyor. 1 dönümde 100 kilo üretirsek maliyeti kurtarmaz ancak 300 kilo üretirsek yine aynı masrafları yapacağız ama kazancımız artacak. Verim artarsa hem maliyet düşer hem ihracatçının imajı düzelir.” diye konuştu.
Türk ihracatçısının 2 TL’ye alıp 6 TL’ye satmadığının altını çizen Ergan, “2 TL’ye alıp 2,1 TL’ye sattı mı, bu büyük bir para. Vatandaşımız fındık ihracatçısını hoş görmeyebilir ancak dünyada bizim ihracatçımıza bakış üst düzeyde. Fındığın dünya pazarında fiyatı belli. İnternete girip İtalya’da fındık fiyatının ne kadar olduğunu öğrenebilirsiniz. Dünyada 7,5 dolara fındık satılırken, bizim 8,5 dolara fındık satmamız mümkün mü? Türk fındığına talep var, Türkiye olarak fiyatı bir tık aşağı çekeriz ve dünyaya fındığı yine biz satarız. Zaten ihracatçımız da çok güzel anlaşmalara imza atıyor. Biz Avrupa pazarını kaybetme lüksüne sahip değiliz. Fiyat istikrarı bu nedenle önemlidir. Fındık fiyatını 10 dolar yapmak yerine önümüzdeki yıllarda dünya pazarındaki payımızı nasıl koruyup artıracağımız konusunda çalışmalar yapmamız gerekir.” dedi.
Alternatif ürün değil, fındığa önem verilmeli
Dünya Fındık Haftası’nı TTB’nin çıkardığını ve isim hakkını aldığını ifade eden Ergan, Karadeniz’in fındık tarımı için avantajlı bir bölge olduğunun altını çizdi.
Ergan, “Türk insanı fındıkçılığa hakimdir. Biz de bunu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Dünya Fındık Haftası’nı ilk olarak Trabzon’da kutladık, ardından Sakarya’da düzenledik. Biz çalışmalar yaparken, dünya da bu çalışmaları görüyor. ABD’de üretim 70 bin tonlara çıktı. Diğer yandan Gürcistan ve Azerbaycan’ın toplam üretimi 110 bin tonlarda ama Karadeniz fındıkta avantajlı bir bölge. İklim şartları çok müsait ve bu kadar az bakıma rağmen bu kadar fındık üretmek büyük bir avantaj. Burada fındığa alternatif ürünlere bakmaktan ziyade fındık tarımının geliştirilmesi, buradaki verimliliğin ve kalitenin artırılması gerekir.” şeklinde konuştu.
“Hedefimiz fındık çarşısı kurmak”
Dünya Fındık Haftası ile birlikte çeşitli projeler ile Trabzon’da agro turizme katkı sunacak projeler ürettiklerini ifade eden Ergan, bu konuda yerel yönetimlerle temasta olduklarını belirtti.
Ergan, “Bir fındık çarşısı projemiz var. Agro turizme katkı sunacak projelerimiz var. Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile de bu konuyu görüşüyoruz. Mesela Brezilya’da kahve üretiminin nasıl yapıldığı turistlere deneyim olarak sunuluyor. Biz de fındığın üretim sürecini gösteren bir tesis kurmak istiyoruz. Bu tabii DOKAP ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile yapılacak projeler.” diyerek sözlerini tamamladı.