Sanayici ve Tarım Kredi süt bıraktı, üretici endişeli
Çiğ süt üretiminin arttığı bu günlerde birçok sanayici ve Tarım Kredi Kooperatifleri süt alımını azalttı. Üretici ise elinde kalan sütü ne yapacağını bilemez durumda.
Ali Ekber YILDIRIM |Ali Ekber YILDIRIM
Sütte yeni bir kriz kapıda. Mevsimsel olarak çiğ süt üretiminin arttığı bu günlerde birçok sanayici ve Tarım Kredi Kooperatifleri süt alımını azalttı. Üreticinin deyimi ile sütler bırakılıyor.
Çiğ süt üreticileri ve kooperatif başkanları Tarım ve Orman Bakanlığı'nın daha önce yaptığı gibi elde kalan sütün süt tozuna dönüştürülmesi için Et ve Süt Kurumu'nun devreye girmesini ve üretici örgütlerine kota dahilinde süt tozu üretimine geçilmesini istiyor.
Çiğ sütte yıllardır hep aynı sorunlar tekrar tekrar yaşanıyor. Kalıcı çözüm bulunamadığı için her seferinde aynı konular, aynı sorunlar konuşuluyor.
Üretici, tüketici, sanayici, kooperatifçi, bakanlık herkes endişeli
Çiftçi yüksek yem fiyatı başta olmak üzere girdilerin pahalı, sütün ucuz olmasından yakınıyor. Bugünlerde sanayiciler süt bırakıyor(süt almıyor) diye elinde kalan sütü ne yapacağını bilemez durumda. Zarar edince süt ineklerini kesiyor.
Tüketici peyniri, yoğurdu, ambalajlı sütü pahalıya tüketmekten, para yetiştirememekten şikayet ediyor.
Sanayiciler, pandemi nedeniyle tüketimin azalmasından, enerji başta olmak üzere maliyetlerin çok yükselmesinden, zincir marketlerin ödeme yapmamasından yakınıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı bürokratları, çalışanlar bugünlerde bakanlık bölünecek mi, bakan kalacak mı, gidecek mi? Giderse kim gelecek?" kaygısı ile çalışamıyor.
Deyim yerindeyse neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Mevsimsel olarak bu dönemde çiğ süt üretimi artıyor. Artan sütün bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Fakat, süt sanayicileri normal zamanda aldıkları sütün bile bir kısmını bırakıyor, sütü almıyor. Çiftçinin sahip olduğu, ortağı olduğu Tarım Kredi Kooperatifleri bile süt alımını azalttı. Sütün bir bölümünü bırakıyor.
Süt tozu üretimi desteklenmeli
Telefonla görüştüğümüz Nazilli ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (ÖR- KOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Önal, süt konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını belirterek şu bilgileri verdi: " Biz kooperatif olarak günlük 350 ton süt toplamaya başladık. Son 15-20 gündür süt sattığımız sanayiciler hepsi süt alımını azalttı. Tük Şeker alıyordu onlar yaklaşık 1 aydır alımı tamamen bıraktı. Sadece bizde sütün yüzde 15'i bırakıldı, yani alınmadı. Bu günlük 40 ton süt demek. Biz şu anda kendi olanaklarımızla bu sütü süt tozuna çeviriyoruz. Fakat bizden başka da süt tozuna mecburen yönelenler var. Krema fiyatları kilo başına 30-31 liradan 26 liraya düştü. Daha önce olduğu gibi Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda harekete geçmeli. Et ve Süt Kurumu aracılığıyla kooperatiflere, birliklere belli kotalar dahilinde süt tozu üretimi desteklenmeli ve üretilen süt tozuna alım garantisi verilmeli. Yoksa üretici çok zor durumda kalır. Bölgelerle konuşuyoruz. İç Anadolu' da, Konya'da diğer illerde de benzer sıkıntılar var. Biz konuyu Hayvancılık Genel Müdürlüğüne arz ettik. Bir an önce harekete geçilmesini bekliyoruz. Süt tozu üretimi desteklenmeli."
Ödemeler 2.5-3 ayda yapılıyor
Bademli Fidancılık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bilgi, günlük 80-100 ton süt topladıklarını ve bu dönemde süt üretiminin arttığını belirterek sanayicilerin özellikle yem alımı konusunda baskı yaptığını söyledi. "Yemi bizden almazsanız sütünüzü almayız" baskısının bir kez daha arttığını anlatan Bilgi, ödemelerin de çok gecikmeli yapıldığını söyledi. Selçuk Bilgi: "Biz üreticiden sütü alıyoruz, parasını ödüyoruz. Fakat kooperatif olarak süt sattığımız sanayiciler daha önce 45 günde öderken şimdi 2.5-3 aya varan sürede ancak süt parasını ödüyor. Süt sattığımız bir sanayici kuruluşu, 1 Nisan'dan itibaren süt alamayacağını bildirdi. Süt alımını azaltanlar da var. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Şimdilik artan sütleri peynir yapıyoruz. Fakat, peynir yapma olanağı olmayanlar ne yapacak? Bir an önce devletin devreye girerek üreticinin elinde kalan süte çözüm bulması gerekir."
Tarım Kredi alımları azalttı, market açtıkça alımı artıracak
Tarım Kredi Kooperatifleri İzmir Bölge Birliği yöneticileri, süt alımına devam ettiklerini ancak alımı bir miktar düşürdüklerini belirterek iddialarla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Çiğ süt alımlarımız devam ediyor. Ancak bir miktar azaldı. Daha önce iki tanker alıyorsak bu bir tankere düştü. Piyasanın bunda önemli etkisi var. Biz 1000 market hedefiyle çalışıyoruz. Pandemi nedeniyle bu biraz yavaş yürüyor. Market sayımız arttıkça süt alımlarımız da artacak. Ayrıca, Kredi Yurtlar Kurumu'nun öğrenci yurtlarının peynir tedariğini biz yapıyoruz. Yurtlar kapanınca peynir tüketimi azaldı. Bunun da etkisi var. Biz olanaklarımız ölçüsünde üreticimizin yanında olacağız. Sanayiciler üretici üzerinde yem baskısı kuruyor. Yemimi almazsan sütünü almam diyor. Biz de bundan şikayetçiyiz. Biz yemin çuvalını 113 liraya satıyoruz. Üretici sütünü satabilmek için bizden değil, sanayiciden 125 liradan yem almak zorunda kalıyor."
Geç kalan önlem "ölüye serum bağlamak olur"
Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, Faruk Çelik'in Tarım ve Orman Bakanlığı döneminde üretici örgütleri üzerinden artan sütün süt tozuna dönüştürülmesi için çok başarılı bir çalışma yapıldığını söyledi. Eskiyörük:"Süt üretimi mevsimsel olarak artıyor. Çin'e ihracat olmasa çok daha büyük sorunlar yaşanırdı. Bakanlığımız yine üretici örgütlerine kota dahilinde artan sütü süt tozuna dönüştürecek çalışmalara hemen başlamalı. Geç kalınması "ölüye serum bağlamak" olur. Zaman yitirilmeden süt tozu üretimine geçilmeli." dedi.
Çiğ süt fiyatı Nisan'da belirlenecek
Gıda Komitesi tarafından belirlenen ve Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanan çiğ süt referans fiyatı Nisan ayında yeniden belirlenecek. 1 Ocak 2021'den 30 nisan 2021 tarihleri arasında geçerli referans fiyat yüzde 3.6 yağ ve yüzde 3.2 proteinli süt için litre başına 2 lira 80 kuruş. Bu fiyat Nisan ayında yeniden ele alınacak ve yeni fiyat belirlenecek.
Aydın Damızlık Sığır yetiştiricileri Birliği Başkanı Sedat Güngör, çiğ süt fiyatının serbest bırakılması gerektiğini veya en fazla 3 aylık periyotlarla belirlenmesi gerektiğini söyledi. Yıllık belirlendiğinde ciddi sıkıntılar yaşandığını belirten Sedat Güngör, fiyatın üretimin en çok olduğu dönemde belirlendiğinde üreticinin çaresiz kaldığını ve fiyatın düşük belirlendiğini belirterek Haziran veya en geç Temmuz'da fiyat belirlemesinin daha sağlıklı olacağını ifade etti.