Kurak sezon, Bergama’da hayvancılığa darbe vurdu

Nihat DELİBAŞI-İZMİR

İklim değişikliği ve yağışların azalması sonucu oluşan kuraklık, 23 bin dönüm alana sahip 4 binin üzerinde büyükbaş, 12 binin üzerinde küçükbaş hayvanın otlatıldığı Bergama Kozak Çamavlu Merasını da vurdu. Mayıs sonunda meraya çıkan büyükbaş hayvanlar, temmuz ayı sona ermeden ağıllara geri döndü. Kozak Çamavlu Kooperatifi Başkanı Mustafa Kocataş, “İlkbaharı göremedik. Mayıs yağışları da olmayınca merada otlar yeterince büyümedi. Maliyetler artıyor, büyükbaşlar köye indi. Bu sene sıkıntılı bir yıl geçiriyoruz” dedi.

Meradan küçükbaş hayvanların yılda 10 ay, büyükbaş hayvanların ise 1-6 ay yararlanabildiğini dile getiren Mustafa Kocataş, “4 bin büyük, 12 bin küçükbaş hayvanın otladığı meramızda büyükbaşlar köye indi. İklim krizinin yol açtığı sıkıntılı bir yıl geçiriyoruz. İlkbaharı görmedik. Başta mazot ve yem olmak üzere girdi maliyetlerindeki artış üreticiyi zorluyor. İklimden kaynaklanan bu duruma karşı kendimiz neler yapabiliriz, ne tür çözümler üretebiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Merada derelerde akan suların bir proje dahilinde otların sulanmasında kullanılması mümkün olabilir. İl Tarım ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak projemiz var. Temennimiz bu projenin bir an önce hayata geçirilebilmesi” diye konuştu.

“Kooperatifin kurulması denge sağladı”

Üretimin sürdürülmesinde kooperatiflerin önemine değinen Mustafa Koçataş, iki yıl önce kurdukları Kozak Çamavlu Kooperatifi’ne mandıra kazandırmak için uğraş verdiklerini belirterek şöyle devam etti: “1963’te kurulan Çamavlu Kooperatifi, 2000’lere kadar bölgenin en aktif kooperatifi oldu. Çamavlu’nun peynirini marka yaptı. Ancak, yönetim değişikliğinin yol açtığı kazalar neticesinde 605 ortağı ile bölgedeki 11 köyden süt toplayan kooperatifin kapısına kilit vurulmak zorunda kaldı. Ege Bölgesi’ndeki en modern mandıra, kooperatifin elinden gitti. Bugün Koza Grubu’nun aldığı mandıra şu an TMSF’nin elinde. Biz, köyümüzden arkadaşlarımızla iki yıl önce Kozak Çamavlu Kooperatifi’ni kurmak için yola çıktık. Biz başladıktan sonra kendi bölgemizdeki alıcılar da çeki düzen verdi, piyasaya denge geldi. Ondan sonraki süreçte peynir üretelim dedik. Fason peynir üretimine başladık. Hayalimiz mandıra. Önceki mandıramız TMSF’de. Köyde mandıra varken, karşısına mandıra yapmak doğru değil. O mandırayı bize kiralamalarını ya da satmalarını istiyoruz. Kooperatif olarak asıl amacımız üreticinin kazanması. Çünkü mevcut şartlarda herkes ineğini, koyununu satmaya başladı. Bırakan bu işe bir daha dönmez. Bölgede 16 köyüz. Çamavlu’da hayvancılık üretici kazandığı için devam ediyor. Amacımız bunu devam ettirebilmek.”

“Belediyenin paketleme tesisi ile maliyetlerimiz düşürecek”

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin süt kuzusu projesi kapsamında süt aldığı kooperatifler arasında yer aldıklarını hatırlatan Mustafa Kocataş, artan maliyetlerle baş etmekte zorlandıklarını söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ise yasal olarak 6 aylık alım sözleşmesi yaptığına dikkat çeken Kocataş, Bayındır’da kurulacak süt paketleme tesisinin önemine vurgu yaptı. Kocataş, “Süte haziran ve aralık olmak üzere yılda iki kez zam gelirdi. Ama geçtiğimiz yıl aralık, ardından bu yılın ocak, şubat, mart, mayıs 15 derken süte zam geldi. Şu günlerde bir zam daha bekleniyor. Süt Kuzusu projesinde sütü bir ulusal firmada paketletiyor, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne öyle teslim ediyoruz. Paketleme kooperatifimize ciddi bir maliyet getiriyor. Büyükşehir Belediyesi şirketi İz Tarım, Bayındır’a paketleme tesisi kuruyor. Önümüzdeki günlerde açılışı yapılacak. Biz sütü teslim edeceğiz, onlar paketleyecek. Ürünü teslim ettiğimizde iş bitecek” dedi.