Keçi peynirine "tağşiş" iddiası mahkemelik oldu
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2020 yılına ait ilk tağşiş listesini açıkladı. Listede yer alan yüzde 100 keçi sütü ve keçi peyniri üreten İzmir Seferihisar'daki Baltalı Çiftliği mahkemeye başvurdu.
Ali Ekber YILDIRIM
Baltalı Çiftliği'nin Kurucusu Funda Özer Baltalı, analiz yönteminin yanlış olduğunu, DNA analizi ile bulaşıklık tespiti yapıldığını, haksız kazanç elde edildiğinin tespiti için miktar tespiti yapılması gerektiğini söyledi. Baltalı, ürünlerinin yüzde 100 keçi sütünden olduğunu devletin laboratuarında kanıtlı olduğunu ve bunu mahkemede tekrar kanıtlayacaklarını söyledi.
Bakanlık büyük bölümü zeytinyağı, et ve et ürünleri, süt ürünleri, gazlı içecekler, bal ve çikolata ürünleri olmak üzere taklit, tağşiş veya ilaç etken maddesi tespit edilen toplam 229 firmaya ait 386 parti ürünü teşhir etti. Teşhir edilen ürünler arasında İzmir Seferihisar'da faaliyet gösteren ve yüzde 100 keçi sütünden peynir üreten Baltalı Çiftliği(Baltalı Gıda Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi)' nin tam yağlı keçi peyniri de var. Peynirde inek sütü tespit edildiği açıklandı.
DNA analizi yerine, miktar analizi yapılmalı
Telefonla görüştüğümüz Baltalı Çiftliği'nin Kurucusu ve aynı zamanda hukukçu olan Funda Özer Baltalı, analiz yönteminin yanlış olduğunu DNA analizle her türlü bulaşıklığın tespit edilebildiğini belirterek şu bilgileri verdi: " Ankara'da bakanlıktayım. DNA analiz yönteminin yanlış olduğunu, miktar tespiti yapılması gerektiğini söylüyorum. Konuştuğum herkes "haklısınız" diyor. Ama yüzde 100 emin olduğumuz ürünümüz için haksız kazanç elde etmiş gibi teşhir ettiler. DNA analizinde bulaşıklık her zaman çıkabilir. Analizi yapan görevli, iyi temizlik yapmadıysa bulaşıklık çıkabilir. Hatta sabah kahvaltıda inek peyniri yediyse onun parmağından bile bulaşıklık riski yüksek. Yani ürünün içinde ne miktarda olduğuna değil, DNA'sına bakarsanız bulaşıklık çıkabilir. Biz miktar tespiti ile analiz yapılmasını istiyoruz. Dünyada da böyle yapılır. Yöntem yanlış. Bu nedenle maddi,manevi tazminat davası açmak için mahkemeye başvurdum. Ürünümüzün yüzde 100 keçi sütünden olduğu tüm analizlerde görüldü. Bunu mahkemede de kanıtlayacağız."
Çiftliğe gelen sütler yüzde 1 hassasiyetle analiz ediliyor
Tarım Bakanlığı'nın taklit tağşiş listesinde adlarının yayınlanmasını büyük bir üzüntü ile öğrendiklerini belirten Baltalı :" Bizler yaptığımız işten emin hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Baltalı Gıda Şirketi olarak 11 yıl önce bir keçi çiftliği kurarak ardından bir mandıra yatırımı yaparak yüzde 100 keçi sütünden ürünler üretmeye başladık. İlerleyen yıllarda Antalya'dan Uşak'a kadar keçi çiftlikleri ile sözleşme yaparak kendi çiftliğimiz ile birlikte sütümüzü tedarik ediyoruz. İşletmeye kendi çiftliğimiz dahil gelen her süt yüzde 1 hassasiyetle analiz yapan Fransa'dan getirdiğimiz ve orada da kullanılan bir kit ile inek ve koyun sütüne karşı test edilerek üretime alınıyor.
Her hafta cuma günü hafta boyu gelen sütler paçal yapılarak, İstanbul'da devlete ait gıda kontrol laboratuarına tür tayinine yolluyoruz. Geçtiğimiz yıllarda defalarca inek koyun sütü bulaşıklığı iddiası ile bakanlık inceleme yaptı ve biz çapraz kontrol ile yüzde 100 keçi sütü olduğunu ispatladık. Devlet, DNA yöntemi ile analiz yaptığı için çalışanın dikkatsizliği, ortamı yeterli sterilize etmemesi gibi durumlar bulaşmaya neden olabiliyor. 2019'da 20'nin üzerinde numunemiz araştırmaya tabii tutuldu. Bunlardan 3 tanesinde bakanlık analiz sonuçlarında ısrar etti. Bu durum karsısında bizde yasal mücadelemizi başlattık. İlkeli düzgün üretim yapmaya çalışan küçük bir şirket olarak bu haksız durumu protesto ediyor,tüketici nezdinde bize güvenen, ürünlerimizi kullanan her bir kişinin bizi iyi tanıdığını biliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Taklit ve tağşiş "haksız kazanç" yasasıdır
Kendisinin hukukçu olduğunu ve taklit,tağşiş ile ilgili yasal düzenlemelerin haksız kazancı kapsadığına dikkat çeken Baltalı sözlerini şöyle sürdürdü: " Bizim haksız kazanç elde ettiğimizi iddia dahi edemezler. O kadar titiz çalışıyoruz ki, kullandığımız kültür mayasının üreticilerine bile sorduk. Buradan bir gen bulaşıklığı olabilir mi? diye. Güldüler, "böyle bir şey olmaz" dediler. Bizim ürünümüz devlete ait İstanbul Gıda Laboratuarı'nda analiz edildi. Yüzde 100 keçi sütü diye analiz sonucu var elimizde. DNA analiz yerine miktar analizi yapıldığında haklı olduğumuz çıkıyor zaten. Yüzde 100 keçi sütünden elde ettiğimiz üründe ne kadar inek sütü var? Bunu bize söylemeleri gerekir ki. Böyle bir miktar yok. Bir miktar olursa bizim buradan haksız kazanç elde ettiğimizi söyleyebilirler. Bu da yok. Yüzde 100 dana deniliyor içinden kanatlı eti çıkıyor.Miktar olarak belli. Zeytinyağı diye satılan yağın içinde başka yağlar çıkıyor, yine miktar belli. Bunda bir haksız kazanç var. Bizi bunlarla aynı listede teşhir ediyorlar. Bizde devletin laboratuarı yüzde 100 keçi sütü diyor. Bir haksız kazanç söz konusu değil.Ben bakanlığa da söyledim etiketimi değiştirip keçi sütü yerine süt diye yazabilirim. Aman yapmayın yılların emeği dediler. Bizden başka yüzde 100 keçi sütünden üreten de kalmadı."
Bakanlık "haklısınız" diyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü, Kodeks ile ilgili birim ve ilgili herkesle konuştuğunu ve herkesin de kendisine "haklısınız" dediğini anımsatan Funda Özer Baltalı:" Ben ürünümü biliyorum. Asla bir sorun yok. DNA analiz yöntemi uygulandığı için bulaşıklık her zaman çıkabilir. Miktar analizinde yüzde 100 keçi sütü olduğu kanıtlı olarak elimizde var. Şimdi maddi ve manevi tazminat davası açtım. Mahkemede de bunu kanıtlayacağım. Ama bizi üzen böyle haksız bir durumla itham edilmek. Avrupalı üretici bunlarla uğraşmıyor. Biz nelerle uğraşıyoruz. Bizi kim koruyacak? dedi.
Tarım Bakanlığı'nın açıklaması
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Gıdada taklit ve tağşiş ile ilgili yaptığı açıklama özetle şöyle:
" Gazlı içecekten, bala, çaydan zeytin yağına, çikolatadan ete kadar taklit, tağşiş veya ilaç etken maddesi tespit edilen toplam 229 firmaya ait 386 parti ürün belirlendi.
Ülkemizde gıda güvenilirliğinin sağlanması, gıdalarda taklit ve tağşişin önlenmesi, kişilerin sağlığının ve tüketici menfaatlerinin korunması ile sektörde haksız rekabetin engellenmesi amacıyla gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzemelerin üretim, işleme ve dağıtımının tüm aşamalarında resmi kontrol faaliyetleri Bakanlığımızca büyük bir titizlikle yürütülmektedir.
5996 sayılı "Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu" ve bu Kanun kapsamında hazırlanan, "Gıda ve Yemin Resmi Kontrollerine Dair Yönetmelik" gereğince; laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdaları üreten/ithal eden; kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasını içeren bilgiler kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
Bakanlığımızın yürüttüğü resmi kontroller ve firmaların otokontrol sistemlerine ek olarak bu uygulamamız ile;
*Tüketici sağlığının ve menfaatinin korunması,
*Sektörde haksız rekabetin önlenmesi,
*Tüketiciler aracılığıyla firmalar üzerinde bir denetim mekanizması oluşturulması ve
*Firmaların "güvenilir gıda üretimi"nin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
Söz konusu uygunsuzlukların tespit edilmesinde; Bakanlığımızca yürütülen denetimlerin yanında, tüketiciler tarafından yapılan ihbar, şikâyet, CİMER ve Alo 174 Gıda Hattı başvuruları neticesinde gerçekleştirilen denetimlerin de büyük payı olduğu açıktır. Bu bakımdan tüketicilerin bu başvurularını sürdürmeleri, halkımızın sağlığının korunması yönündeki çalışmalarımız için büyük önem taşımaktadır.
Taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 229 firmaya ait 386 parti ürün Bakanlığımız internet sitesinde kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
Böylece ilk kamuoyu duyurusunun yapıldığı 2012 yılından bu yana 1443 firmaya ait 3202 parti ürün tüketicilerin bilgisine arz edilmiştir.
Cezalar ağırlaştırılacak
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli yaptığı açıklamada, taklit ve tağşiş suçlarını işleyenlere yönelik yasal düzenlemeyi en kısa sürede Meclise getirme konusunda gayretlerinin sürdüğünü belirterek, "Benim gönlüm hapis cezasını ister. Bu hapis cezası veya ticaretten men olabilir." dedi.
Taklit ve tağşiş yapılan ürün ve bu suçu işleyen firmaların ifşasının devam edeceğini vurgulayan Bakan Pakdemirli, söz konusu listelerin herhangi bir gecikme olmadan kısa aralıklarla açıklanacağını kaydetti.
Bakan Bekir Pakdemirli, buna ilişkin yasal düzenleme hazırlıklarının sürdürüldüğüne dikkati çekerek, "Şu an hem Meclis hem de Külliye ile irtibatımız devam ediyor. En yakın zamanda Meclise getirme konusunda gayretimiz sürüyor. Buradaki ana amaç hem caydırıcılığın hem de müeyyidelerin artırılması olacak." diye konuştu.
Adalet Bakanlığı ve diğer bakanlıkların kurum görüşlerinin alındığını belirten Bakan Pakdemirli "Burada bizim istediğimiz, gönlümüzdeki olmayabilir ama şundan emin olabilirsiniz, cezalar bugünküne oranla çok daha ağır olacak" açıklamasını yaptı.