“Kaba yemde bile ithalata bağımlıyız”
Türkiye’nin tarım üretiminin talebe cevap vermediğini ve oluşan açığın ithalatla kapatılmaya çalışıldığını belirten CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Geçen yılın ilk 7 ayında 13 milyon ton tarımsal ürün ithal ederken bu yıl aynı dönemde 23 milyon ton ithalat gerçekleştirdik. Mera alanlarını ıslah edemiyoruz, hayvancılıkta ihtiyacımız olan kaba yemde bile ithalat yapıyoruz” dedi.
Ali Şahin |ALİ ŞAHİN/BURSA
Türkiye’de tarımsal üretim konusundaki ithalat bağımlılığı TÜİK verileri ile de gözler önüne serilirken Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal konuya ilişkin rakamları paylaştı. Dünya piyasalarında çoğu tarım ürününde fiyatların gerilediğini anımsatan Sarıbal, “Türkiye’de döviz kurunun baskılanması, gümrük vergisinin bazı ürünlerde sıfırlanması ithalatın ucuzlamasına neden oldu. Ayrıca Rusya ve Ukrayna arsındaki savaş nedeniyle oluşturulan tarım koridoru ithalat koridoru halini aldı. İthalat bu sebeplerle ucuzladığı için bazı tarımsal ürünlerin üretim maliyeti ithalat fiyatını aştı. Şu anda ülkemizde kendi ihtiyacımızı karşılayamadığımız birçok ürün bulunuyor. Mesela ekmeklik buğday ihtiyacımızın sadece yüzde 79,9’unu, Arpa ihtiyacımızın yüzde 66’sını üretebiliyoruz” dedi.
Tarımsal ürünlerde fiyatlamanın özel şirketlerin eline bırakıldığını belirten Sarıbal, “Son 20 yılda 27 milyon dönüm arazi ve 600 bin çiftçi üretimden çıktı. Talep ve üretim birbirini tutmuyor. Tarımsal girdiler tamamen ithalata dayalı ve üretim maliyeti artıyor. Bu şartlar altında desteklenmesi gereken çiftçiler özel şirketlerin insafına bırakılıyor. Birkaç üründe tavsiye fiyatı belirleniyor ama genelde fiyatı özel şirketler belirlediği için çiftçi mağdur oluyor. Bu yılın ilk 7 aylık döneminde tarımsal ürünlerde ithalat rekoru kırdık. Geçen yılın ilk 7 ayında 4 milyon 462 bin ton olan buğday ithalatımız bu yıl aynı dönemde 8 milyon 417 bin tona çıktı. Arpa’da 911 bin ton olan ithalat 1,5 milyon tona yükseldi. Geçen yılın ilk 7 ayında 13 milyon ton tarımsal ürün ithal ederken bu yıl aynı dönemde 23 milyon ton ithalat gerçekleştirdik” diye konuştu.
“Mera alanları ıslah edilmiyor”
Çiftçiye verilen desteklerin kapsamının ve bütçedeki payının da artırılması gerektiğini vurgulayan Orhan Sarıbal, “tarımda yeni iş yılına girerken geçen yıla göre artan bir girdi maliyeti ile karşılaşacak bir üreticimiz olacak. Bu da Ekim ayı itibarıyla fiyatlara yükseliş anlamında yansıyacak. 2024’te gıda çok daha pahalı bir hal alacak. Desteklemeler bu şekilde ihtiyaca cevap vermezse köylerde kimse kalmayacak. Çiftçinin geliri Avrupa’daki çiftçilerin 10’da biri kadar. Ayrıca çıkarılan çeşitli kanun ve yönetmeliklerle tarım alanlarında yapılaşmanın da önünün açıldığı dönemler gördük. Orman, mera ve çayır alanlarında da ciddi bir talan söz konusu” dedi. Dünyanın hiçbir noktasında kaba yeme dayalı olmayan hayvancılığın sürdürülebilir olmadığının altını çizen Sarıbal, “Bizim ülkemizde yılda 27 milyon ton yem üretiliyor. Hayvancılık tamamen endüstriyel üretime muhtaç edilmiş durumda. Yıllık 70 milyon ton civarı kaba yeme ihtiyacı olan ülkemizde üretimimiz 55 milyon ton dolayında. Bu alanda da ithalata bağımlıyız. Ayrıca mera alanlarının ıslahı konusunda da oldukça gerideyiz. Toplam envanterdeki mera alanının 15 milyon dönümü sadece ıslah edilmiş” ifadelerini kullandı.