Gübre fiyatlarına Rusya-Ukrayna darbesi

Rusya-Ukrayna savaşı yüksek olan gübre fiyatlarını yüzde 50 daha yukarı çekti. Yüksek fiyatlardan dolayı yeterli miktarda taban gübresi kullanmayan çiftçi, şimdi de üst gübre kullanımında sıkıntı yaşayacak.

Mehmet Hanifi Gülel |

Mehmet Hanifi GÜLEL

Rusya-Ukrayna savaşı öncesi önemli bir düşüş trendi yakalayan gübre fiyatları yeniden tırmanışa geçti. Gübre fiyatları geçen yıl yaşanan enerji krizi ile beraber yükselerek tonu 3500 liradan 15 bin liraya kadar çıkmıştı. Gübre fiyatları yılbaşı itibarıyla yapılan indirimle yüzde 40’a varan düşüşler görüldü. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ve doğalgazda kriz beklentisi 15 bin liralardan 9 bin liraya kadar gerileyen ÜRE gübrenin tonu tekrar yüzde 27,7 artış ile 9 bin liradan 11 bin 500 liraya yükseldi. Savaştan önce 4 bin lira olan CAN gübrenin tonu da yüzde 56.2 artışla 6 bin 250 çıktı. Sektör temsilcileri, savaştan dolayı gübre fiyatlarının yükselmesi ve çiftçilerin yeterince kullanamaması halinde rekolteyi önemli ölçüde etkileyeceğini dile getiriyor.

Ton başına 100-200 dolar arttı

Gübre fiyatlarının önemli ölçüde düşmesine rağmen savaştan dolayı tekrar artışa geçtiğini kaydeden Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği Başkanı Metin Güneş, ancak son 1 haftada uluslararası piyasalarda fiyatların 100 dolar ile 200 dolar arasında artış gösterdiğini söyledi. Güneş, “Geçen yılın başından itibaren gübre fiyatlarında ciddi anlamda bir artış yaşanıyordu. Buna ağustos ayında enerjideki fiyat artışının eklenmesiyle fiyatlar çok daha hızlı bir şekilde artmıştı. Son dönemde özellikle azotlu gübrelerde aşağı yönlü bir seyir başlanmıştı. Bu da fiyatlara yansımıştı. Ukrayna-Rusya savaşının çıkması ve Rusya’nın azotlu gübre üretiminde önemli bir ülke olması aynı zamanda doğalgazda beklenen krizden dolayı gübre fiyatları savaş ile beraber yeniden artmaya başladı” dedi.

Güneş, “Rusya’ya yaptırımların gelmesi ve para transferinde SWIFT’ten çıkarılmasından dolayı ürün alınamayan ülkeler de aynı pazara yönelecek. Dolayısıyla arz-talep dengesini bozacak ve bu sebepten dolayı gübre fiyatları artacak. Bizim Rusya’dan temin etme veya etmememizden ziyade Rusya’nın pazarda olmaması pazardaki diğer ülkelerde fiyatların artmasına sebep olacak” diye konuştu.

Tüm türlerde artış yaşanıyor

Rusya, başta Avrupa olmak üzere Ortadoğu ve çevresindeki ülkelere gübre satışı yaptığını ifade eden Güneş, Rusya’nın azot, fosfat ve potasyum üretiminde dünyada ilk 3 ülke konumunda bulunduğunu aktardı. Türkiye’nin Rusya’dan söz konusu ürünlerin ithalatı aşağı yukarı yüzde 20 civarında olduğunu bildiren Güneş, “Son 15 gündür sadece azotlu gübreler değil, fosforlu gübrelerde de ciddi anlamda bir fiyat artışı var. Fosfor kanyaklarına erişim konusunda bir sorun var. Fiyatlar artıyor ve bulunabilirliğinde sorun yaşanıyor. Onun dışında keza yine potasyumlu gübrelerde fiyat artış söz konusu. Zaten Belarus’a yaptırım uygulanıyor, potasyum gübrelerinde erişimi zorlaştıracak ve fiyatların artmasına neden olacak. Potasyum gübrelerde şu anda önemli bir fiyat artışı var. Savaşın devam etmesi halinde gübre ile ilgili arz-talep dengesi bozulacağı için fiyatlar yukarı seviyelere çıkacak. Bugün birçok firma en yüksek hangi ülke malı satıyorsa oraya sevk ediyor. Gübre bulma konusunda alarm çalıyor diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

2021’de 6,6 milyon ton gübre kullanıldı

Türkiye’de 2020’de 7.1 milyon ton gübre kullanıldığını ve 2021’de söz konusu rakamın 6.6 milyon ton seviyesinde olduğunu belirten Metin Güneş, “Bunun yerine yaklaşık 500 bin ton organik gübreler girdi. 2021 yılına baktığımızda çok büyük bir düşüş yok. 2022 yılına ilişkin yüksek fi yat kaynaklı gübreye erişimin ne kadar olduğunu ancak istatistikler çıktığında görebiliriz” dedi.

İşte CHP'nin asgari ücret teklifi: En az 30 bin TL olsun Piyasa psikolojisini anlamanın anahtarı: Mum formasyonları Daron Acemoğlu, Nobel Ödülü’nü aldıktan sonra ilk kez Türkiye’ye geldi Meclis'te tansiyon yükseldi: Grup başkanvekilleri arasında 'kayyum' tartışması! Polis memurlarına müjde! İkinci emeklilik kapısı açılıyor Zeytinyağının kaderini ABD seçimleri belirleyecek