Fındıkta ihracat stratejisi güncellenecek
TİM, yanlış ihracat politikaları nedeniyle geçen yıl 300 milyon dolarlık ihracat kaybı yaşanan fındık sektörü için harekete geçti. Sahada hem üreticinin hem de ihracatçının sorunları gözlemlenerek, yeni bir strateji planı oluşturulacak.
Haber Merkezi |İMAM GÜNEŞ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Tarım Kurulu, ağustos ayı toplantısını fındık hasat mevsiminin devam ettiği Giresun’da gerçekleştirdi. TİM Başkanı Mustafa Gültepe ve tarım sektörlerinin temsilcilerinin yanı sıra, deri, tekstil ve maden sektörlerinin ihracatçı birlik başkanlarının katıldığı organizasyonda sektörler arası empati ve dayanışmaya dikkat çekildi.
Geçen yıl 313 bin tonluk fındık ihracatı karşılığında elde edilen 1 milyar 750 milyon dolarlık geliri sektör temsilcileri tarafından yeterli bulunmuyor. Dünyadaki fındık üretiminin yüzde 70’ini üstlenen Türkiye’nin dünya standartlarındaki tesisleriyle birlikte daha fazla ihracat geliri elde etmesi gerektiğine dikkat çeken ihracatçılar, yol haritasını belirlediklerini ve ilgili bakanlıklara sunacaklarını söyledi.
Gıda ve tarımda 50 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlendi
Türkiye’nin 2028 yılı için belirlediği strateji kapsamında 400 milyar dolar mal, 200 milyar dolar hizmet ihracatına ulaşmak istediklerinin altını çizen TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “Bu strateji dahilinde gıda ve tarım ürünleri ihracatımızı da 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Gıda ve tarım, ihracatta en avantajlı sektörlerimiz arasında yer alıyor. Bu avantajımızı ülkemiz için fırsata dönüştürmek durumundayız. Mevcut tarım alanlarımızı verimli şekilde işleyebilir ve kullanabilirsek hem tüketicinin bol, kaliteli ve ucuz gıdaya erişmesini sağlar hem de ihracat yoluyla ülkemize çok daha fazla döviz kazandırabiliriz” dedi.
Fındık ihracatında potansiyelin çok daha fazla olduğuna dikkat çeken Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üretimde verimliği artırabilir ve fındığı işleyerek katma değerli ürün haline getirebilirsek ülkemize çok daha fazla döviz kazandırabiliriz. Burada edindiğimiz bilgiler, fındıkla ilgili projelerimizde bize ışık tutacak. Maden, hububat ve tarım sektörlerimizi sahada inceledik. Diğer sektörlerimizi de yakından inceleyeceğiz. İşbirliği içinde çalışarak stratejilerimizi oluşturacağız. Sektörlerimiz 2 ay içinde bize eylem planlarını ulaştıracak, biz de gerekli desteği vereceğiz.”
Küresel ölçekte aranan Türkiye markası yaratma hedefi
Dünyada her şeyin tarım ve gıda üzerine şekillenmeye başladığına vurgu yapan TİM Tarım Kurulu Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, şu açıklamaları yaptı: “Tarım, cari fazla veren sektörlerimiz arasında ilk sırada yer alıyor. Tarım ürünlerinde ve gıdada küresel ölçekte bilinen ve aranan Türkiye markası yaratmak istiyoruz. Çünkü biz artık en yüksek alım gücüne sahip pazarların tanınan tedarikçisi olmayı hedefliyoruz. Bunu başarabilir, Avrupa, ABD ve Japonya gibi alım gücü yüksek ülkelerde markalarımızla var olabilirsek, ülkemiz için en yüksek katma değeri yaratabiliriz.”
Japon firmalar Giresun’a indi
Karadeniz İhracatçı Birlikleri (KİB) Genel Sekreterliğince düzenlenen Japonya Alım Heyeti kapsamında ülkenin en önemli 5 fındık ithalatçı firması Giresun’a davet edildi. Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM) Tarım Kurulu’nun Giresun’da düzenlediği etkinlik esnasında fındık bahçelerini gezen Japon yetkililer, ilk kez Giresun’a geldiklerini ve fındık bahçelerini gezdiklerini söylerken, ürünleri beğendiklerini kaydetti. TİM verilerine göre yılın ilk 7 ayında yüzde 1’lik artışla 5,1 milyon dolarlık fındık ve mamulleri ihracatı yapılan Japonya ile ilişkilerin geliştirilerek ihracatın artması hedefleniyor.
Yanlış politikalar ihracatta 300 milyon dolara mal oldu
Şili ve ABD’de artan dikim sahaları ve sonucunda artan üretimler nedeniyle rekabet avantajının kaybedildiğine dikkat çeken Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkanı Hasan Osman Sabır, “Dünyada artan fındık üretimine rağmen aynı hızda artan bir tüketim yok. Ülkemizde her sezon arz fazlası kalıyor. Elde kalan ürün sonraki sezonların ürünü üzerinde baskı yaratıyor. Diğer üretici ülkelerin elinde ürün kalmadığı için oralardaki üreticiler yeni üretimler için cesaretleniyor. Devletimiz son yıllarda müdahil alımlarına devam ederken belli bir dolar/kg fiyatı gözeterek fiyatlama yapıyor. Bu politika sırf 2022-23 sezonunda 50 bin ton iç, 100 bin ton kabuklu fındığın eksik ihracına neden oldu. Hem bu kadar ürün elde kaldı hem de eksik ihraç nedeniyle net ihracatımızda yaklaşık 300 milyon dolar düşüş gerçekleşti. Türkiye’deki fındık üstün kaliteli ve tesislerimiz de çok üst düzey standartlarda işleme kapasitesine sahip. Doğru politikalar uygulanması halinde hem ihracatımızı artırabiliriz hem de rakip ülkelere karşı üstünlüklerimizi güçlendirebiliriz” diye konuştu.
Sektör teşvik ve doğru planlama bekliyor
Fındık ve mamulleri ihracatçıları, ihracatın gelişmesi ve rakip ülkelere karşı rekabet avantajı sağlanması için teşvik sistemin yenilenmesini ve doğru politikaların oluşmasını istiyor. Sektörün talepleri şu şekilde:
Üreticiye doğrudan gelir desteği sisteminde radikal değişiklikler yapılmalı. Yeni sistemle verilen prim önemli miktarda artırılmalı, prim verilme kriterleri tekrar elden geçirilmeli.
Bahçesinde iyi tarım uygulamaları yapanlar ve bahçe birleştirenler önceliklendirilerek prim destekleri artırılmalı.
İhraç piyasası için diğer üretici ülkelerle rekabet edilebilirlik üzerine politikalar kurulmalı, dolara endeksli bir fiyat ile her sene müdahil alım yapılması yerine ihraç pazar kaybı olmayacak şekilde maksimum miktarda ürünün ihracını destekleyen fiyat mekanizmaları belirlenmeli.
İhracat piyasasında fiyatlar serbest olarak gelişmeli, artan satışlarla beraber yükselen fiyatlar hedeflenmeli ve bu sayede diğer üretici ülkelerin üretme cesaretleri kırılmalı.
“Üretim maliyeti rekabeti engelliyor”
FİKRET YAZICI
Trabzon’da fındık sektörünün sorunlarının ele alındığı toplantı organize edildi. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, toplantıda fındık üretiminde modern tekniklere geçilmesi gerektiğini söyledi. Fındıkta verimi artırmanın önemine dikkati çeken Gürdoğan, “Trabzon’da bir bahçeden dönüm başında 50 kilo ürün alıyoruz, 7 sene önce yapılan örnek bahçeden ise 300 kilo ürün alıyoruz” dedi.
Fındığın tarihsel sürecine, ekonomik değerine ilişkin de sunum yapan Gürdoğan, sektörün sorunlarının bir an önce çözümlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Doğu Karadeniz Fındık ve Fındık Mamulleri Sektör Komitesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Arslantürk ise fındık üretiminin artırılması gerektiğini, üretilen tüm ürünün satılma potansiyelinin bulunduğunu aktardı. Arslantürk, bilimsel tarım faaliyetleriyle üretimin daha çok artacağına işaret ederek, “Fındık bitkisi stresten uzak tuttuğunuz, beslenmesini de iyi tuttuğunuz takdirde verimi, doğurganlığı anormal olan bir meyve çeşidi. Biz örnek bahçelerle bunu gösterdik zaten. Üzüm salkımı gibi fındıklar var. Çarşamba’da bir üretici 700 kilonun üzerinde verim aldı” diye konuştu.
Fındık ve Mamulleri Sektör Komitesi Başkanı Mehmet Cirav ise Türkiye’nin fındık üretim potansiyelinin 1,5 milyon ton olduğuna dikkat çekerek, “Ama bu tarım ürünü. Bugün olur, ertesi gün az olur. Ama az olduğunda 500- 600 bin tona düşmez. Biz böyle yapmakla, verimliliği düşük tutmakla ne yapıyoruz, ABD’de Şili’de aynı şekilde, Gürcistan, Azerbaycan, İtalya her yerde fındık üretimi artıyor. Çünkü oradaki maliyet 1 dolar veya 1 dolar 25 cent. Bizde 2 dolar. Devletin buna kalıcı çözüm bulması gerekir. 80 lira taban fiyatla bu iş çözülmez” dedi.