Et ve Süt Kurumu 71 yaşında

Türkiye’de hayvancılık sektörünün gelişmesinde, 1980’li yıllara kadar canlı hayvan ve et ihracatında öncülük yapan Et ve Balık Kurumu kombinalarının 1995’teki özelleştirilmesi ile hayvancılık sektörü büyük bir darboğaza girdi. 2010'dan sonra ithalat ofisi gibi çalıştırılan Et ve Balık Kurumu’nun adı 2013'te Et ve süt Kurumu olarak değiştirildi.

Haber Merkezi |

Bundan 71 yıl önce 1 Ekim 1952 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Et ve Balık Kurumu kuruldu. Ticaret Bakanlığına bağlı 40 milyon lira sermayeli bir İktisadi Devlet Kuruluşu olarak faaliyete başlayan Et ve Balık Kurumu’nun adı 2013 yılında Et ve Süt Kurumu olarak değiştirildi. Et ve Balık Kurumu’nun kurulduğu 1952'de et piyasasında özel sektör bulunmuyordu. Sermaye birikimi yetersizliğinin yanı sıra sanayi ve ticaret gelişmemiş, yetişmiş eleman bulmak bile büyük sorun teşkil ediyordu. Özel sektörün yatırım yapmadığı, yapamadığı bir dönemde Et ve Balık Kurumu ülke hayvancılığını geliştirmek amacıyla kuruldu. Daha sonra, sektörde entegrasyonu sağlamak üzere Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) ve Yem Sanayi İşletmeleri (YEMSAN) yine devlet tarafından hizmete sokuldu. Bu üç temel kurum ülke hayvancılığının gelişmesine çok büyük katkı sağladı.

Türkiye Ortadoğu’nun canlı hayvan ve et tedarikçisiydi

Bu kurumların faaliyetleri ve devletin üreticilere sağladığı desteklerle 1980 yılına kadar Türkiye, Ortadoğu’nun canlı hayvan ve et tedarikçisiydi. Kendi ihtiyacı olan et ve sütü üreten ve fazlasını ihraç eden ülke konumundaydı. Et ve Süt Kurumu’nun internet sayfasındaki tarihçesinde de belirtildiği gibi; “Et ve Balık Kurumu, veteriner hekimlerin kontrolünde kasaplık hayvan alım ve kesimlerini yaparak, hijyenik şartlarda kaliteli et üretmek için et kombinalarını faaliyete geçirmiş, ve hayvancılığın bir ticari emtia haline gelmesini sağlayarak et ve et ürünleri üretim sanayisini oluşturmuştur. Böylece ülke hayvancılığının geliştirilmesi ve verimliliğinin arttırılması hedefl enmiştir.” Et ve Balık Kurumu’nun sektördeki payı 1955’te yüzde 8,4 oranındayken 1975’te en yüksek oran olan yüzde 35’e çıktı. 1980’de sektördeki pazar payı yüzde 31,5 civarındaydı. Daha sonraki yıllarda “devlet kasaplık yapmaz” denilerek yatırım yapılmadı. İşletmeler rekabet gücünü yitirdi ve zarar etmeye başladı. Özelleştirmeye zemin hazırlandı.

Devlet kasaplık yapar mı?

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 1990’lı yıllarda özelleştirme rüzgarı esti. Özelleştirme furyası dünyadakinin tersine Türkiye’de tarımsal kuruluşlarla başladı. Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu ve Yem Sanayi özelleştirildi. Et ve Balık Kurumu’nda süreç, 1992’de kurumun özelleştirme kapsamına alınması ile başladı. Bu kapsamda 1995’te başlayan özelleştirmelerle kuruma bağlı 37 işletmeden 18’i satıldı. İşletmelerden 5’i bedelsiz olarak kamu kurumlarına devredilirken 3 işletme kapatıldı. Şanlıurfa, Kars, Tatvan, Malatya, Erzincan gibi Doğu ve Güneydoğu’da hayvancılığın yaygın yapıldığı illerdeki işletmeler ilk olarak özelleştirildi. Kızıltepe ve Yüksekova işletmeleri Jandarma Genel Komutanlığı’na devredildi. Bölgede hayvancılık sahipsiz, desteksiz bırakıldı. Terörün de etkisi ile hayvancılıkta büyük çöküş yaşandı. Sonraki yıllarda açılan birçok teşvik ve destek paketine rağmen hayvancılık bir daha ayağa kaldırılamadı.

Et Balık “İthalat Kurumu” oldu

Özelleştirme furyası Ak Parti döneminde de devam etti. 2004'te Manisa, Konya, Kayseri, Zeytinburnu Et Kombinası, Haydarpaşa Et Sanayi İşletmesi, Samsun Soğuk Hava İşletmesi olmak üzere 6 işletme elden çıkarıldı. 2005’te ise Bakanlar Kurulu kararı ile Et ve Balık Kurumu özelleştirme kapsamı dışına çıkarıldı. Kapsam dışına çıkarıldığında kurumun sadece 8 işletmesi kalmıştı. 27 Nisan 2013’te Bakanlar Kurulu kararı ile Kurumun adı Et ve Süt Kurumu olarak değiştirildi. Özellikle 2010 yılından bu yana Et ve Süt Kurumu ette “İthalat Kurumu” olarak çalıştırılıyor. “Devlet kasaplık yapar mı?” denilerek elden çıkarılan, yağmalanan eski adıyla Et ve Balık Kurumu, bugünün Et ve Süt Kurumu, kasaplık yapmak bir yana resmen ithal et ticareti yapıyor. Bakanlar Kurulu Kararı ile verilen yetki çerçevesinde, besilik, kasaplık sığır ithalatı, küçükbaş hayvan ithalatı, karkas et ve lop et ithalatı yapan ve bunu pazarlayan ticari bir kurum haline getirildi.

Et ve Balık Kurumu’nun ana politikaları neydi?

  • Hijyenik kurallara uygun sağlıklı, güvenli,kaliteli et ve et ürünlerini üretmek.
  • Ülke hayvancılığını teşvik ederek istikrarlı bir şekilde gelişmesine katkı sağlamak.
  • Hayvancılık ve et sektöründeki etkin faaliyetleri ile ülkenin genel istihdamına katkı sağlamak.
  • Üretici ve tüketici arasında denge oluşturmak suretiyle piyasa fiyat istikrarının oluşmasına katkı sağlamak.
  • Alım yaparken üreticinin faaliyetlerini sürdürmesini sağlamak amacı ile besi maliyet hesaplaması yaparak üreticiyi zarar ettirmeyecek alım fiyatlarını oluşturmak.
  • Üretim ve pazarlama faaliyetlerini, hayvancılık sektörünün gelişmesine hizmet edecek şekilde yaparak sektörde düzenleyici ve destekleyici rol üstlenmek.
  • Piyasa ekonomisinin kuralları içerisinde sektörde rekabet şartlarını yerine getirerek karlılık ve verimlilik ilkeleri içerisinde geniş kitlelere hizmet sunmak.

Hayvancılığı geliştirme politikası

Et ve Balık Kurumu, 1960’lı yıllardan itibaren, hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizi eğiterek, bilinçlendirerek ahır besiciliğini teşvik etmiş ve entansif besiciliğe geçişi sağlamıştır.

Et ve Balık Kurumu uyguladığı politikalar ile hayvan alım kriterlerini oluşturarak kaliteli besicilik yapılmasını teşvik etmiştir. Hayvancılığın bir ticari sektör haline gelmesini ve ülkemizde et sanayinin gelişmesini sağlamıştır.

EBK, besiciliği geliştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla sözleşmeli besicilik projeleri geliştirerek uygulamaya sokmuş, böylece hayvancılığı bir ticari emtia olarak benimsetmiş ve çiftçilerin bu işi bir meslek olarak yapmalarını sağlamıştır.

EBK, sözleşmeli besicilik sisteminin yanı sıra hayvan alımlarında randıman ve prim uygulaması esasını getirerek kaliteli besiciliği teşvik etmiş ve karkas ortalamalarının artmasını sağlamıştır.

EBK, kuraklık, deprem vb. felaket zamanlarında çiftçinin yanında olmuş, yerinde hayvanlarını almış ve destekleme sağlamıştır.

ÖZELLEŞTİRİLEN ET KOMBİNALARI VE DEPOLAR (1995-2004 DÖNEMİ):

● Şanlıurfa

● Elazığ

● Bursa

● Kars

● Tatvan

● Suluova

● Afyon

● Malatya

● Kastamonu

● Bayburt

● Ağrı

● Ankara

● Erzincan

● Burdur

● Gaziantep

● Eskişehir

● Sivas

● Manisa

● İskenderun (Soğuk depo)

● Samsun (Soğuk depo)

DEVREDİLEN ET KOMBİNALARI

● Kızıltepe

● Yüksekova

● Fatsa

● Konya

● Kayseri

KAPATILAN İŞLETMELER

● Trabzon Balık Mamulleri Fabrikası

● Zeytinburnu Et Kombinası

● Haydarpaşa Et Sanayi İşletmesi

ESK’NIN FALİYETTE OLAN İŞLETMELERİ

● Adana Et Kombinası

● Ağrı Et Kombinası

● Bingöl Et Kombinası

● Denizli Et Kombinası

● Diyarbakır Et Kombinası

● Erzincan Tavuk Kombinası

● Erzurum Et Kombinası

● Sakarya Et Kombinası

● Sincan Et Kombinası

● Sivas Et Kombinası

● Trabzon Et Kombinası

● Van Et Kombinası

● Yozgat Et Kombinası

● Yozgat Süt İşleme Müdürlüğü

● İstanbul Et İşletme Müdürlüğü

Hakim ve savcı atamaları Resmi Gazete’de Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Sur canisi Semih Çelik babasına sormuş: Seni nasıl öldüreyim? Aldi'nin Türk ailesi temalı reklamı tartışma konusu oldu Sayıştay raporunda ortaya çıktı! Sivil havacılık alarm veriyor! En düşük emekli aylığına enflasyon ayarı! İyileştirme masada