Çay üreticileri, bu kez gübreleme için çay bahçesine girdi
Yaş çay hasadında 1’inci sürgünü bitiren Rizeli çay üreticileri koronavirüs nedeniyle sürgünden önce gerçekleştiremedikleri gübreleme işlemine başladı.
NECATİ TUZCU-RİZE
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının, Türkiye’de de görülmesinin ardından salgının önüne geçilebilmesi için çeşitli önlemler alındı. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşların sokağa çıkma yasağı, seyahat yasağı, maskesiz sokağa çıkma yasağı, toplu alanların kapanması gibi yasakların yanı sıra üretimi etkilemeyecek şekilde çay üreticilerine de tavsiyelerde bulunuldu. Rize Valiliği başta olmak üzere, Rize Ticaret Borsası, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Çay Üreticileri Dayanışma Derneği de çay üreticilerini gübreleme yapmamaları ve 1. sürgünden sonraya bırakmaları konusunda tavsiyede bulunmuştu.
Uyarıyı dikkate alan çay üreticileri 19 Mayıs itibarıyla başlayan 2020 yaş çay sezonu öncesinde yapması gerektiği gübreleme işlemini çay arası denilen 1’inci sürgünden sonrasına bıraktı. Toplamda 3 sürgün olarak toplanan, yer yer 4 sürgünü bulan çay toplama işleminin ilkinin bugünlerde tamamlanması nedeniyle çay üreticileri yaprağını topladığı çay bahçelerine girerek, gübreleme işlemlerine başladı. Rize Ziraatçılar Odası ise her yıl yaptığı uyarıyı yineleyerek vatandaşları 1 dönüm çay tarım arazisine maksimum 80 kilogram gübre vermesi gerektiğini hatırlattı.
Yetkililerin uyarısı nedeniyle 1’inci sürgün yaş çay kampanyası açılmadan önce gerçekleşmesi gereken gübreleme işleminin 1’inci sürgünden önceye bırakıldığını dile getiren Rize’nin Derepazarı ilçesinde yaşayan 56 yaşındaki çay üreticisi Ömer Demir, “Pandemiden dolayı nisan ayında gübreyi verememiştik. O nedenle gübrelemeyi yeni yaptık. Gübreyi verirken dikkat ettiğimiz şeyler var. Çayı siliyoruz, gübre çay yaprağının üzerinde kalmasın, yaprak yanmasın diye. O nedenle çay bahçesinin altından vermeye çalışıyoruz gübremizi” dedi.
Üretici çayı kendi topladı, gelir cepte kaldı
Pandemiden dolayı sınır kapıları kapalı olduğu için bölgeye gelemeyen Gürcistan uyruklu çay işçilerinin yerine herkesin kendi çayını toplamak zorunda kaldığını ve bu nedenle çay gelirinin çay üreticisinin cebinde kaldığını sözlerine ekleyen Demir, “Ayrıca bu yıl çayımızı da kendimiz topladık. Gürcü komşularımız gelemediği için herkes kendi çayını kendisi toplamak zorunda kaldı. Eskiden vatandaşımız çaylığa Gürcü işçi gönderiyordu, kendisi sosyal dayanışmaya yardım istemeye gidiyordu. Şimdi artık yardım istemez kimse herhalde. Çay topladı para kazandı” ifadelerini kullandı. Kendilerinden önceki neslin gübreleme işini yılda 2 aya böldüğünü dile getiren Demir, “Bundan 20 yıl önce büyüklerimiz gübreleme işlemini 2 ayda yapardı. Yani ilk gübreleme 1’inci sürgünden önce, 2’nci gübreleme ise 1’inci sürgünden hemen sonra yapılırdı. Şimdi artık işten kaçtığımız için tek seferde yapıyor, çıkıyoruz çaylıktan” şeklinde konuştu.