Endüstriyel tesis ve ticari sigorta ürünlerine rekor talep yaşanıyor

Selçuk ALTUN

Kentin sigortacılık ihtiyaçları ve potansiyelinin mercek altına alındığı toplantıda, önemli bir sanayi kenti olan Bursa’nın endüstriyel tesis ve ticari sigorta ürünlerinde rekor büyüme gerçekleştirdiği belirtildi ve bu alanlara olan ilginin artarak devam ettiği vurgulandı. Adana ve Samsun’un ardından Bursa’da yapılan Türkiye ‘Sigorta’ Buluşmaları'nın sonraki toplantıları Konya, İzmir, Gaziantep, Kayseri, Ankara, Antalya ve Hatay'da gerçekleştirilecek. Türkiye Sigorta’nın Bursa’da güvence sağladığı endüstriyel faaliyetler arasında en yüksek adete sahip iş kolunun 400 adetle tekstil olduğu kaydedildi. Ticari ürünlerde en yüksek poliçe adedine sahip faaliyet kolu ise çiftlikler.

Türkiye ‘Sigorta’ Buluşmaları’nın üçüncüsü 15 Aralık Perşembe günü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nda (BTSO) gerçekleştirildi. Toplantıya BTSO üyeleri, Bursa iş dünyasının oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarından temsilciler, otomotiv, tekstil ve makine başta olmak üzere çeşitli sektörlerden sanayici ve iş insanları ve bölgenin diğer ekonomi aktörleri katıldı.

Bölgenin sigortacılık konusundaki ihtiyaçları ve potansiyelinin mercek altına alındığı buluşmanın moderatörlüğünü EKONOMİ gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ve EKONOMİ gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar yaptı. Panelist olarak katılan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Otomotiv İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tuna Arıncı, Makine İmalatçıları Birliği Başkanı Emre Gencer ve Parlamış Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Parlamış, sektörleriyle ilgili bilgiler paylaştı ve sigorta ihtiyaçları konusunda açıklamalarda bulundu. Bursa iş camiasından yoğun bir katılımın yaşandığı panelde, iş insanları yaşadıkları sigorta deneyimleri sonrasında çeşitli saptamalarda bulunurken sigortacılık konusunda taleplerini ilettiler. Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Remzi Duman, Bursa'nın sigortacılık verilerini paylaşarak, sigorta sektörü genelinde yaşanan gelişmeleri ve iş dünyasına yönelik ürünleri hakkında bilgi verdi. 

Bursa’ya 40 milyar TL üzerinde teminat sağladık

Remzi Duman
Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı 

Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Remzi Duman, sektörün gelişen dinamikleri ve müşterilerimizin öncelikli beklentileri doğrultusunda hayattan sağlığa, konuttan kaskoya ve bireysel emekliliğe kadar her alanda farklı ihtiyaçlara cevap veren, özel ayrıcalıklar ve avantajlar barındıran ürünler geliştirdiklerinin altını çizdi. Duman, lider şirket olmanın verdiği sorumluluk bilinciyle hayata geçirdikleri bu sohbetlerle Türk iş dünyasını daha iyi tanıyıp, kişilerin ne istediğini, neye ihtiyacı olduğunu daha yakından öğrenme fırsatı bularak sigorta farkındalığını artıracaklarına inandıklarını vurguladı. Gelişmiş imalat sanayii ve ticareti sayesinde küresel bir çekim merkezi konumunda yer alan Bursa’nın barındırdığı potansiyele değinen Duman şunları söyledi: "Bursa’mızın tüm değerlerini güvence altına almak için çalışıyoruz. Türkiye’nin ekonomik olarak en gelişmiş beşinci ili olan Bursa, bu yönüyle Türk ekonomisinin geliştirilmesi ve ona yeni ivmeler kazandırılmasında aktif ve yönlendirici bir gücü temsil ediyor. Bursa, nüfusuyla Türkiye’mizin 4’üncü büyük ili. Bu nüfusun yaklaşık yüzde 35’i ise 18 yaş altı çocuk ve gençlerimizden oluşuyor. Bursa da 18 yaş altı genç nüfusuyla BES’te önemli bir potansiyel barındırıyor. Bursa, aynı zamanda önemli bir KOBİ ve sanayi şehri. Son dönemlerde kentte yangın poliçelerinde hasar artışları dikkat çekiyor. Bursa'da şu ana kadar mikro işletmelere ve KOBİ’lere 4 bin 100; orta ve büyük işletmelere ise 3 bin adet olmak üzere toplamda 7 bin 100 adet yangın poliçesi düzenleyerek, 40 milyar TL üzerinde teminat sağladık. 2021 yılında endüstriyel tesis ve ticari ürünlerde bir önceki yıla göre yüzde 66 artarak rekor bir büyüme gerçekleştirdik. 2022 yılı ilk 11. ayda ise şimdiden 2022 üretimimize çok yaklaştık ve bu yılı da yüksek bir büyüme ile tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Bursa’da endüstriyel tesisler içerisinde şirketimiz portföyünde üretimdeki en büyük pay tekstil tesisleri, depolamalar, inşaat malzemeleri fabrikaları, metal endüstrisi ve otomotiv fabrikalarından geliyor. Bursa’da endüstriye faaliyetler arasında en yüksek adete sahip faaliyet, 400 adetle tekstil faaliyeti. Ticari ürünlerde en yüksek poliçe adedine sahip faaliyet kolumuz ise çiftlikler. Sektörde arz problemi olan bu alanda Türkiye Sigorta olarak azami destek veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Büyükbaş, küçükbaş, tavuk çiftlikleri ve ahırlar olmak üzere toplam her yıl yaklaşık olarak 1600 adet poliçe tanzim edilmektedir.”

“Şirketlere ücretsiz risk analizi yapıyoruz”

Sigorta sektöründe en geniş risk mühendisliği ağına sahip şirket olduklarının altını çizen Duman, şöyle devam etti: “Her lokasyonda risk mühendisliği hizmeti verebilme kabiliyetine sahibiz. Özellikle ticari ve sınai işletmelerde ücretsiz olarak verdiğimiz risk mühendisliği hizmetlerimiz ile; tesislerin güncel durumlarını belirleyerek raporlar hazırlıyor, tesis ve faaliyet özelinde varsa eksiklikleri belirliyor, müşterilerimizle bu bilgileri şeffaf olarak paylaşıyoruz. Bu hizmetimizi poliçelerin bizden tanzim edilip edilmemesine bakılmaksızın tüm müşterilerimize sunuyoruz. Ücretsiz olarak sunduğumuz bu hizmetler sonucu tesislerin eksik olan noktalarında yapacakları iyileştirmeler sonucu tesislerin risk kalitesi artırılıyor ve sigortalanabilirlik açısından sürdürülebilir yapı oluşması sağlanıyor. Ayrıca poliçeleri bizden tanzim edilmemiş müşteriler için de risklerin durumu ve iyileştirilmesi gereken noktalar için hizmet vererek sigorta sektörünün bu alandaki gelişimine de destek oluyoruz.”

İktisadi varlıkların sigortalanması kritik önem taşıyor

Muhsin Koçaslan
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi 

Küresel ekonominin son yıllarda kimsenin hayal bile edemeyeceği gelişmelere sahne olduğunu dile getiren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, “Pandemiyle başlayan, Rusya - Ukrayna Savaşı'yla derinleşen sorunlar, iklim değişikliği ve ekonomik gücün kademeli olarak batıdan doğuya kayması gibi nispeten öngörülebilir olayları bile daha karmaşık hale getirdi. Bu büyük yapısal değişimler, dünyanın büyük bir kısmında büyümedeki yavaşlamayı, enfl asyonun kontrolden çıkmasını, döviz kurları ve faiz oranlarının pek çok ülkede önemli sorunları tetiklediğini kısmen açıklıyor. Ne yazık ki bu değişim rüzgârı, aynı zamanda, ekonominin geleceğini doğru bir şekilde tahmin etmemizi de zorlaştırıyor. Buna karşın dayanıklı ve çevik, değişime ve yeniliklere açık yapıdaki kuruluşlar, rakiplerine göre daha güçlü bir koruma kalkanına ve çok daha yüksek bir rekabet avantajına sahiptir. Bu nitelikler belki şirketlerimizi gelecekteki tüm ekonomik ve finansal sarsıntılardan korumayacaktır. Ancak, bu sarsıntıları atlatma becerilerini önemli ölçüde artıracaktır. İşte bu noktada olası hasarları öngörebilmek ve riskleri yönetebilmek, diğer taraftan tasarrufları artırmak, kalkınma ve ekonomik yapının güçlenmesinde en önemli argümanlardır. Bu kapsamda sağlıklı bir sigorta sistemi, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri için de fikir sahibi olmamızı sağlar. Türkiye, özel sektör merkezli büyüyen bir ekonomiye sahip. Yatırım, ihracat ve istihdamın itici gücü özel sektörümüz.

Özel sektörümüzün sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için ülkemizdeki iktisadi varlıkların sigortalanması kritik önem taşıyor. Şirketlerin sahip olduğu fabrikalar, makineler ve diğer değerlerle birlikte altyapı varlıklarının da sigortalanması ekonomik faaliyetleri sürdürülebilir kılacaktır. Karşı karşıya olduğumuz risklerin sayısının ve çeşitliliğinin her geçen gün arttığı bu çağda etkin risk yönetimi için güçlü bir sigorta sektörüne ihtiyaç var. Başka bir ifadeyle güçlü bir sigorta sektörü istikrarlı bir kalkınma sürecinin de anahtarıdır” dedi.

Küresel bir tekstil krizi yaşanıyor 

Bülent Parlamış
Parlamış Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı

Tekstil sektöründe yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Parlamış Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Parlamış, sektörün önemli bir kriz yaşadığını söyledi. “Pandemi ile başlayan kabus gibi bir süreci yaşıyoruz” diyen Parlamış, şöyle devam etti: “Küresel anlamda siparişler neredeyse durmuş vaziyette. Şu anda Avrupalı alıcılardan çok ciddi sipariş iptalleri yaşanıyor. Biz krizlere çok alışık bir ülkeyiz ama Avrupa gibi ülkelerde yüzde 5-6 gibi enflasyon dünyanın sonu demek. Bu nedenle çok hızlı bir doğal refleks gösteriyorlar. Avrupalının tekrar eski tüketim alışkanlıklarına dönmesi biraz zaman alacak. Şunu da ifade etmek lazım, Uzakdoğu'da da bir sipariş yok. Şu anda yaşanan bizim krizimiz değil, tekstil krizi. Amerika'da satış hacimleri yüzde 50 düşmüş durumda. Yaşanan sipariş iptalleriyle birlikte ciddi bir stok sorunu oluşmaya başladı ve bu işletme sermayesi ihtiyaçlarını doğurdu. Ancak, finansmana erişim de büyük bir sorun. Bunları kaldırabilen şirketlerin sayısı ne yazık ki çok değil. Bu süreç uzun bir süre bu şekilde devam edemez. Parite avantajını pandemi dönemde iyi kullandık, ancak 2022 ortalarından sonra parite Euro aleyhine dönmeye başlayınca biz bu krizi daha sert hissetmeye başladık. Ukrayna-Rusya Savaşı da buna tuz biber ekti. Doğalgaz, elektrik ve işçilik zamları da eklenince çok ciddi kan kaybettik. İhracatta yaşanan siparişlerin de durmasıyla birlikte kapanan şirketler görülmeye başlandı. Dövizin stabil seyretmesi bizim gibi ihracatçı sektörlerin işine gelmiyor. Artan maliyetlere karşın dövizdeki stabil seyir bize engel oluyor. 2022 bizim için kayıp bir yıl olarak geride kaldı diyebilirim. Göstergeler 2023'ün de iyi olmayacağını gösteriyor. 2023'te kapasitemizin maksimum yüzde 60'ına çıkacağını düşünüyorum.”

Çip krizi de 2025 yılına kadar devam edecek 

Tuna Arıncı
Otomotiv İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu üyesi

Otomotiv sektörünün gündemini anlatan ve tedarik sıkıntılarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Otomotiv İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tuna Arıncı, şöyle konuştu: “2022 Ocak - Kasım döneminde otomotiv ihracatı yüzde 6 artış gösterdi ve 27.8 milyar dolar oldu. Bu sene hedef 33 milyar dolardı. 2,5 milyar dolarlık parite kaybı, araç bulamama, çip krizi gibi sebeplerden dolayı 30 milyar dolar civarında bir seviyede yılı kapatacağız. Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa en çok yaptığımız ülkeler arasında yine ilk 3 ülke olarak sıralandı. 2023 yılında çıtayı yine yukarı koyuyoruz ve 30 milyar doların üzerine çıkacağımızı düşünüyoruz. Buna karşın, tedarik sorunlarının devam edeceğini öngörüyoruz. Çip krizi de 2025 yılına kadar devam edecek. Araç bulamama konusu da 2023 yılında bu yıldan farklı olmayacak. Şu anda 2 hafta öngörü ile çalışıyoruz. 2 hafta sonrası için kimse çip bulup bulamayacağını öngöremiyor. Avrupa'da bütün şirketler konsolide ediyor ve çipin nereye verileceğine karar veriyor. Biz Türkiye olarak bu açıdan şanssızız, karlılığı düşük araçlar ürettiğimiz için bu araçlara çip vermek yerine büyük araçlara vererek karlılığı dengeleme yönünde bir takım tercihlerde bulunuyorlar ve bizler de sıkıntı yaşıyoruz. Yeni yatırımlar var ama, bir çip hattının devreye girmesi ve ürün vermesi yaklaşık 5 yılı buluyor. Bu da en az 2025'e kadar bu sorunu yaşayacağımızı gösteriyor. Her şeye rağmen, Türkiye bugün aralık ayında 100 bin araç satışı hedefliyor. Bu gerçekleşirse, Türkiye geçen sene rakamlarına ulaşacak ve bu inanılmaz bir başarı olarak görmek lazım.” Bursa’nın yerli ve milli araç TOGG'a da ev sahipliği yaptığını hatırlatan Arıncı, “TOGG'u destekliyoruz ve olmasını çok istiyoruz. Şu anda sistemlerimize 18 bin araç için parça siparişleri verilmiş durumda. 2 milyar dolar civarında bir yatırım var. TOGG, otomotiv sektörümüzün dönüşümünde önemli bir rol alacak."

İşletme sermayesi ihtiyaçlarımız artacak 

Emre Gencer
Makine İmalatçıları Birliği Başkanı

Makina sektörünün Türkiye'nin en büyük üçüncü imalat sanayi kolu olduğunu bildiren Makine İmalatçıları Birliği Başkanı Emre Gencer, birçok dünya markası firmanın Türkiye’de üretim yaptığını ve Türkiye’yi ‘hub’ olarak kullandığını vurgulayarak şunları söyledi: “Bursa'da 897 makine imalatçısı firma faaliyet gösteriyor. Bunlardan 16 firma, kendi tasarım ve markalarıyla üretim ve küresel ölçekte ihracat yapan büyük ölçekli makine imalatçısı kategorisinde yer alıyor. Başka bir ifadeyle Bursa, Türkiye’de en fazla büyük ölçekli makine sanayi firmasının faaliyet gösterdiği il konumunda.

Sektör olarak geçtiğimiz yıl, son yılların ortalamasının çok üzerindeki bir artışla toplam 23 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Makine ihracatımızın yaklaşık yüzde 60'ını AB ülkelerine yapıyoruz. Nitekim, bu yılın ikinci yarısından itibaren AB ülkeleri ekonomilerinde yaşanmaya başlayan yavaşlamanın ihracatımız üzerindeki olumsuz etkilerini hissetmeye başladık. Kasım ayı başlarından itibaren üyelerimizde aldığımız saha bilgilerinden, AB ülkelerinden aldığımız makine siparişlerin daralma eğiliminde olduğunu gözlemliyoruz. Salgın sonrası dönemde güçlü seyreden iç piyasa talebinin de son aylarda zayıfladığını görüyoruz. Özellikle dış talepte yaşanan yavaşlama sonucu, makine sektöründeki kapasite kullanım oranı kasım ayında bu yıl ilk defa yüzde 74 seviyesine geriledi. Bu oran Haziran-Ekim dönemde ortalama yüzde 76’lar seviyesinde kalmıştı. Bu olumsuz gelişmelere önümüzdeki dönemde daha fazla stoğa çalışacağımıza işaret etmektedir. Bu durumun işletme sermayesi ihtiyaçlarımızı artıracak. Bu konu halen en öncelikli ve acil çözüm bekleyen sorunumuz. Bu konuda bazı çalışmaların yapıldığına dair bilgiler alıyoruz. Bu hazırlıkların hızlandırılması ve önlemlerin, geçmişte olduğu gibi yerli imalatını önceleyen bir yaklaşımla yürürlüğe konulmasını bekliyoruz."

Bursa’da 3’üncüsü organize edilen Türkiye ‘Sigorta’ Buluşmaları panelinin moderatörlüğünü EKONOMİ gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ve EKONOMİ gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar yaptı. Panelde konuşmacı olarak Türkiye Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Remzi Duman, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Otomotiv İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Tuna Arıncı, Makine İmalatçıları Birliği Başkanı Emre Gencer ve Parlamış Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Parlamış yer aldı.