Emeklilik fonları 2019'da rekor getiri elde etti
Allianz Türkiye CFO’su Ersin Pak, emeklilik fonlarının 2019 yılında yatırım yaptığı her alanda kazanç elde ederek yılı rekor getiri ile kapattığını belirterek, 2020’de de benzer getiriler beklediğini açıkladı.
Selçuk ALTUN
Sigorta sektörü açısından 2019 yılı beklentilerin ‘pozitif anlamda’ ötesinde gerçekleşmelerle geride kaldı. Sektör hem büyüme hem de kârlılık anlamında umduğundan fazlasını buldu.
Hatta 2018’de başlayan ve 2019’un ilk yarısına kadar devam eden zorlu süreçten en az etkilenen sektör oldu. Bunun da temel nedeni sektörün kendi sermayesi ile çalışması ve borcunun bulunmaması. Borcu olmadığı için faizlerdeki yükseliş ve faiz yükü bilançolara yansımadı. Tam tersine varlık biriktiren ve o varlığı yöneten şirketler oldukları için ciddi faiz gelirleri elde edildi. Bu gelirler emeklilik fonlarının yatırım yaptığı fon performanslarını da etkiledi.
duğunu söyledi. Pak, “Belki enflasyonun çok yüksek olduğu yıllarda nominal olarak bundan daha yüksek getiriler olmuştur, ama reel olarak bakıldığında en yüksek getiri 2019’da elde edildi” dedi.
“Neye yatırım yaptıysa kazandı”
Emeklilik fonlarının ortalama yüzde 26,3 getiri elde ettiği bilgisini veren Pak, bunun da enflasyonun yaklaşık 15 puan üzerinde bir getiri anlamına geldiğini vurgulayarak, mevduat getirisinin %19 civarında gerçekleştiğini belirtti.
Pak, “Nereye yatırım yaparsak yapalım kazandığımız bir yıl yaşandı. Böyle yıllar çok nadir olur. Hisse senedi fonları yılı %35 getiri ile tamamladı. Kamu iç borçlanma senetleri %27-28 kazandırdı. En düşük getiriyi likit fonlarda kalanlar elde etti, o da %21. Uluslararası hisse senetlerine yatırım yapanlar %40’lara kadar çıktı. Dolayısıyla %20 ile %40 arasında bir fon performansı var. Sektörün fon kompozisyonu ağırlıklı olarak kamu borçlanma senetleri olduğu için ortalama fon gelirleri yüzde 26-27 civarında gerçekleşti.”
2020’de ne olur?
Ersin Pak, 2019’da fon performanslarının neden tarihi seviyelerde gerçekleştiğini ise şu şekilde anlattı; “Her şeyden önce 2018’in kötü ekonomik ortamından çıkılmasının ciddi pozitif etkisi görüldü. Faizin düşmesiyle birlikte bono ve TL varlıklarda önemli kazançlar gerçekleşti. Hisse senedi için de faizlerin düşmesi pozitif motivasyon yarattı. Bu unsurların üst üste gelmesiyle birlikte pozitif bir sene yaşadık.”
Pak, 2020’de de bu sürecin devam edeceğini düşünüyor. TL varlıklarının oldukça ucuz seyrettiğini belirten Pak, “Evet bir yükseliş oldu, ama henüz varlıklar değerini bulmadı. Zaten döviz bazında ucuz olan varlıklar, TL açısından da iskontolu. Son zamanlarda çok sıçradı gibi görünen BIST 100, şu anda 113 bin civarında. Ama iki sene öncesinde endeks 120 bindeydi. Dolayısıyla, enflasyonu koyarsanız ki 2 senede kümülatif %35’e yakın, sırf TL ile baktığımızda bile halen menkul kıymet tarafında ileriye yönelik önemli bir potansiyel, satın alınmamış bir fırsat var.
Diğer taraftan, son yükselişe baktığımızda, bu yabancının gelişiyle de olmadı, iç talep ağırlıklı gerçekleşti. Yabancı ilgisi de arttıkça bunun çok daha pozitif bir senaryoya dönüşeceğini düşünüyorum” diye konuştu.