Covid kaynaklı iflasların önüne alacak sigortası geçecek

Üretim çarklarını küresel ölçekte durma noktasına getiren Covid-19 salgını gündemin ilk sırasındaki yerini koruyor. Şirketler pandemi nedeniyle zor günler geçirirken, salgın sonrasında oluşacak hasarın boyutu henüz bilinmiyor. İngiliz Hyperion Sigorta Grubu'na bağlı Howden Sigorta, ticari alacak sigortası poliçesine sahip şirketlerin bu dönemi az hasarla atlatacağını düşünüyor. Howden Türkiye Ortadoğu ve Afrika Bölge CEO'su Atınç Yılmaz, ticari alacak sigortası poliçesiyle ilgili detaylı bilgiler verdi.

Ticari hayatın kalbi kobi’ler için büyük fırsat

Ticari alacak sigortası poliçesine sahip olan firmaların olağanüstü riskli dönemlerini poliçesi olmayan firmalara göre çok daha az zararla atlatacağını ifade eden Atınç Yılmaz şu ifadeleri kullandı: “Ticari alacak sigortası, ticari alacakların temerrüde düşmesinde ve alıcıların iflas durumlarında şirketlerin en önemli risk güvencesi olarak karşımıza çıkıyor. Tahsilat gecikmeleri ve iflaslar, salgın sonrasında da artış hızını hemen kaybetmeyecek gibi gözüküyor. Devlet destekli alacak sigortasının 2019 başında 25 Milyon TL ciroya kadar olan KOBİ’ler için başlatılması güzel bir adım oldu. Bu sene nisan ayında ise ciro sınırının 125 Milyon TL’ye kadar çıkartılması ile ise artık cirosu 1 Milyon TL’den 125 Milyon TL’ye kadar olan ve ticari hayatın kalbini oluşturan KOBİ’lerin bu imkandan rahatlıkla yararlanabilecek olması bu sigortadaki talebin hızla artmasına vesile oldu. Bu iş dünyası için sevindirici bir gelişme.”

Kendi kendisini ödeyen poliçe

İş hayatının durma noktasına geldiği şu günlerde firmalar yeni bir alıcıya veya faaliyet gösterdiği sektöre gözü kapalı risk alarak satış yapmaktan tereddüt ederken, bu poliçeyle beraber alıcı hakkında bilgi sahibi olup, çıkan limite göre gönül rahatlığı ile satış yapabiliyor.

Howden Türkiye Ortadoğu ve Afrika Bölge CEO'su Yılmaz, firmalarının ciro yapılarına ve taleplerine göre özel kurgulanan poliçelerle fark yarattıklarını söyledi. Önceliklerinin doğru poliçeyi doğru şirket ile eşleştirmek olduğunun altını çizen Atınç Yılmaz, “Ticari alacak sigortası poliçelerinin maliyetlerinin esasında sağladıkları fayda yanında çok yüksek olmadığını düşünüyoruz. Çok zor bir teminat alanı var ve sadece mevcut olanı değil, yeni alıcıları da poliçeye ekleyebiliyorsunuz. Bu yüzden de kendi kendini ödeyen bir poliçe olduğunu ifade etmek yanlış olmaz. Firmalar yeni bir alıcıya da pazara da gözü kapalı risk alarak satış yapmaktan tereddüt ederken, bu poliçeyle beraber alıcı hakkında bilgi sahibi olup, çıkan limite göre gönül rahatlığı ile satış yapabiliyorlar. Bu poliçeyi almaya karar veren ve uzman bir aracı kurumdan bu poliçeleri yaptıran firmaların çok azı poliçeden vazgeçiyor, çünkü baştan poliçe yanlış kurgulanmışsa poliçe devamlılığı verimli olmuyor ve poliçeden vazgeçilebiliyor. Global ağımız ve yereldeki uzman ekibimiz bu poliçeyi en uygun şekilde müşterilerimize ulaştırmamızı sağlıyor. Bu poliçe doğru kurgulanmadığı zaman sağlayacağı fayda düşebilir bu yüzden hem müşterilerimiz ile hem de sigorta şirketleri ile detaylı çalışmalar sonucunda poliçelerin üretimini sağlıyoruz. Amacımız sadece poliçe satmak değil, şirketlerin bu risk yönetiminden maksimum seviyede faydalanmasını sağlamak.” dedi.