8 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunmuyor
Marmara Depremi'nin 21. yıldönümünde Türkiye genelinde zorunlu deprem sigortalı konut sayısı ancak 9.6 milyonu bulurken, zorunlu deprem sigortasına sahip konut oranı yüzde 55 oldu.
SELÇUK ALTUN
Büyüklük, etkilediği alan ve sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olarak nitelendirilen 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin üzerinden 21 yıl geçti. Asrın felaketi olarak nitelendirilen bu depremde resmi rakamlara göre 17 bin 480 insanımız hayatını kaybetti, büyük çaplı mal kayıpları yaşandı. Bu felaketin ardından yine yüzlerce can ve büyük mal kayıplarına neden olan Bingöl, Van, Elazığ, Malatya illerinde depremler yaşandı. Ayrıca, İstanbul, Çanakkale, İzmir, Antalya gibi batı illerinde de son zamanlarda hissedilir derecede sarsıntılar gerçekleşti.
Hemen her yıl kendisini hatırlatan deprem gerçeğine rağmen ne yazık ki rakamlar halkımızın depreme hazırlık yapmadığını gösteriyor. Depreme hazırlıklı olmanın iki yolu bulunuyor. Bunların birincisi, depreme dayanıklı binalar inşa etmek, ikincisi ise depremin yıkıcı etkilerine karşı binalarımızı teminat altına alan Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip olmak. Tabii zamanı geldiğinde de sigorta poliçesini yenilemek.
Fakat, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) verileri, tüm bu hatırlatmalara rağmen konutların yarısına yakının halen Zorunlu Deprem Sigortası'na (ZDS) sahip olmadığını gözler önüne seriyor. Bugün itibariyle Türkiye genelinde 17 milyon 682 bin konutun sadece 9.6 milyonunun Zorunlu Deprem Sigortası bulunuyor. Yani basit bir hesapla 8 milyondan fazla konutun Zorunlu Deprem Sigortası yok. Bu rakam, toplam konut stokunda sigortalılık oranının ancak yüzde 54.80 seviyesine gelebildiğini gösteriyor.
Sigortalılık oranı Marmara'da yüksek
Sigortalılık oranına bölgesel açıdan bakıldığında Marmara Bölgesi yüzde 66,9 ile ilk sırada bulunuyor.
En düşük olduğu bölgeler ise Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz. Güneydoğu Anadolu'da sigortalılık oranı yüzde 42,5; Karadeniz'de ise yüzde 43,8 seviyesinde. Bu bölgeleri sırasıyla yüzde 46,50 ile Akdeniz, yüzde 46,70 ile Doğu Anadolu, yüzde 51,20 ile İç Anadolu ve yüzde 53,10 ile Ege bölgeleri takip ediyor.
Doğu Anadolu Bölgesi, 1 yıl öncesinde Güneydoğu Anadolu ile yüzde 40 sigortalılık oranı ile en düşük bölgelerden biriydi. Yakın zamanda gerçekleşen Elazığ ve Malatya depremleri bu bölgede bilincin bir miktar arttığını gösteriyor.
"Depreme karşı sigortasız konut kalmamalı"
Olası bir depremden sonra yaraları hızla sarmak için sigortalılık oranlarının yükselmesi gerektiğine dikkat çeken Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli şunları söyledi: “Marmara Depremi ile afetlere karşı hazırlıklı olmanın ve afet sonrası hayatın hızla normale dönebilmesi için gerekli önlemleri almanın önemini acı bir tecrübe ile öğrendik. Depremin ardından 2000 yılında Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) kurulması depremin olumsuz maddi etkilerini azaltma noktasında çok önemli bir adım oldu. DASK, kuruluşundan bu yana meydana gelen 788 depremde 393 milyon TL hasar ödemesi yaparken, ülkemizde ZDS sigortalılık oranı da yüzde 55’e ulaştı. Ancak elbette bu oranlar yeterli değil. Türkiye’de depreme karşı sigortasız konut kalmaması gerekiyor. Vatandaşlarımızın depreme karşı önlem alması, sigorta yaptırması ve süresi dolan poliçelerini yenilemesi, deprem sonrasında hayatın yeniden normale dönebilmesi için büyük önem taşıyor.”
ZDS şart, ama yeterli değil
Zorunlu Deprem Sigortası ile deprem ve depremden kaynaklanan yangın, infilak, yer kayması ve tsunami risklerine karşı, sigortalı konut sahiplerine maddi güvence sağlanıyor. Sigorta, ister oturulamaz durumda, ister kısmi hasarlı olsun, bina zararını tazmin ederek, yaşamın normale dönmesine aracılık ediyor. Vatandaştaki algının Zorunlu Deprem Sigortası'nın evdeki eşyaları da kapsadığı yönünde olduğuna dikkat çeken Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, "ZDS sadece evinize, binanıza gelecek zararları kapsar. Eşyalarınız ve elektronik cihazlarınız ZDS kapsamına girmez. Bunlar için konut poliçesi yaptırmalısınız. Öte yandan ZDS'nin azami limitleri var. Diyelim ki 80 metrekarelik eviniz için 90 bin TL lik ZDS teminatınız var, ama depremde 200 bin TL'lik zarar gördünüz. Aradaki 110 bin TL lik farkı ancak konut poliçeniz varsa alabilirsiniz" ifadelerini kullandı. Selcen Gür, Türkiye'de konut sigortası oranını yüzde 20 seviyesinde bulunduğunu belirterek, "Her 2 evden birininz Zorunlu Deprem Sigortası, her 5 evden 4'ünün de konut sigortası bulunmuyor" dedi.