Pandemi; markalı ürünlere talebi, talep de pantent sayısını artırdı

Pandemi ile tüketim alışkanlıkları değişen insanlar, özellikle evde kalınan süre nezdinde tercihlerini markalı ürünlerden yana kullandı. Markalı ürünlere olan yoğun ilgi patent başvuru sayısını rekor bir seviyeye taşırken, geçen yıl 110 bin adet olan patent başvuru sayısının bu yıl 160 bine ulaşacağı öngörülüyor.

Haber Merkezi |

Dünyanın dört bir yanından sektör temsilcilerini tek çatı altında, 25-28 Kasım 2020 tarihleri arasında buluşturan CNR Food İstanbul - Gıda ve İçecek Ürünleri, Gıda İşleme Teknolojileri Fuarı, etkinlikleriyle de dikkat çekti.

Fuar kapsamında Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) bünyesinde oluşturulan Güvenilir Ürün Platformu (GÜP) tarafından düzenlenen ‘Pandemide Markalaşma ve Pazarlama Stratejileri’ panelinde, Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak, Ceylanpınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ceylan, Seyidoğlu Gıda Genel Müdürü Mehmet Göksu ve Dinçer Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer bir araya geldi.

Panelde yapılan konuşmalarda, pandemi sürecinde evde kalan insanların tüketim alışkanlıklarının değiştiğine, daha çok markalı ürünlerin tercih edilmeye başlandığına dikkat çekildi. Taklit ve benzeri ürünlerden markalı ürünlere yönelen bu yeni tüketici modelinin son 8 ayda patent başvuru sayısının rekor kırmasına neden olurken, Türkiye’de geçen yıl 110 bin olan patent başvuru sayısının, 2020 yılı sonunda 160 bine ulaşması bekleniyor.

“Gıda sektörü pandemi sürecinde önemli rol oynadı”

Panelin moderatörlüğünü üstlenen Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak, açılışta yaptığı konuşmasında firmalar için ‘Evinde tüketmediğin ürünü müşteriye satamazsın’ felsefesinin önemini anlattı. Bu felsefe ile faaliyet gösteren firmaların özellikle pandemi sürecinde daha güçlü hale geldiklerini söyleyen Celal Toprak, “Gıda fuarına katılan firmalar bu felsefeyi dikkate alan kıymetli markalara sahipler. Güvenilir olmak çok önemli. Marka olabilirsiniz, ama devamını getiremezseniz sorun yaşarsınız. Markanızın devamı için ise kurallara uygun hareket etmek, yeniliklere ayak uydurmak ve bütün zinciri kontrol altında tutmanız gerekir. Başarı para kazanmak değildir. Gıda sektörümüzün bu alamda pandemi sürecinde çok önemli rol oynadıklarını düşünüyorum.” diye konuştu.

“Markalı ürünlere ilgi oldukça fazla”

Panelde konuşan Ceylanpınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ceylan ise, pandemi sürecinin zor bir dönem olduğuna dikkat çekerek, “Bu sürece daha hassas yaklaştık. Tüm tedbirlerimizi aldık ve üretimlerimizi aksatmadan sürdürdük. Bize hammadde sağlayan köylülerimizin yanında olduk. Tedarik zincirini aksatmamak bu süreçte çok önemliydi.” dedi.

Markanın bir sonuç olduğuna dikkat çeken Ceylan, “Marka bir firmanın geçmişidir. Başarılı işlerinizin neticesinde marka oluyorsunuz ve bu da sizin referansınız oluyor. Marka fiyat odaklı değil, fayda ve hizmet odaklı olmalı. Marka olursan talep görüyorsun.” ifaderlini kullandı.

Pandemi sürecinin sektöre bazı fırsatlar sunduğunu da anlatan Ceylan, “Mesela ihtiyaçlarımız doğrultusunda alışveriş yapmayı öğrendik. Buna bilinçli tüketim diyoruz. Ucuz olanı değil, güvenli olanı tercih ettik. Artık tüketiciler olarak çok hassas yaklaşıyoruz. Taklit ve benzer ürünleri alıp tüketme alışkanlığından uzaklaşmaya başladık. Markalı ürünleri tercih ediyoruz. Çünkü marka demek güven demek.” şeklinde konuştu.

“Markalaşmak kolay, marka kalmak zor”

Konuşmasında markalaşma ve kalitenin iki önemli unsur olduğunu belirten Seyidoğlu Gıda Genel Müdürü Mehmet Göksu ise, şunları söyledi: “Günümüzde artık üretmek ve üretilene ulaşmak çok kolay. Ancak ürünlerinizde her gün aynı tadı yakalayabilmeniz, aynı lezzeti ambalajlayarak sunabilmeniz hiç de kolay değil. İşte bu bir marka olmayı gerektiriyor. Mart ayından bu yana markalı ürünlerin önemi gün geçtikçe arttı. İnsanlar artık daha fazla besleyici ürünleri tercih ediyor. Yüksek gramajlı ürünler alıyorlar. Uzun süre evde kalmak ve evde vakit geçirmek tüketicilerin alışkanlıklarını değiştirmiş durumda. Bilinçlendiler ve artık daha fazla lezzet arıyorlar."

“Marka olabilmek istikrarlı olmaktan geçer”

Dinçer Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer, yaptığı konuşmada Türkiye'de marklaşma sürecinin 1980’li yılların başından itibaren başladığını söyledi. Dinçer, özellikle uluslararası perakende zincirlerinin Türkiye piyasasına girişi ile markalaşma sürecinin hızlandığına dikkat çekti.

Daha önce 120 kilogramlık çuvallarda satılan ürünlerin zamanla 50 kilogramlık ve 25 kilogramlık ambalajlarda satılmaya başlandığını anlatan Dinçer, sonrasında ise 1 kilogramlık, 500 gramlık ve hatta daha da az kilolu ürünlerin ambalajlı şekilde market raflarında yerini aldığını belirtti. Marka olabilmek için çok uğraş verilmesi gerektiğini belirten Dinçer, “Marka olabilmek için öncelikle kaliteli mal üretmeniz lazım. İstikrarlı olmanız, tüketicinin beklentilerine cevap vermeniz ve izlenebilir olmanız gerekiyor. Toplu bir kalite mantığı gerekiyor. Bu mantığı yakalayamazsanız marka olamazsınız. Size en büyük notu verecek olan tüketicidir.” dedi.

Coca-Cola’ya zam geliyor! Tarih belli oldu: İşte zamlı kola fiyatları Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Türkiye’nin en zengin 28 iş insanı belli oldu! Forbes açıkladı, liste güncellendi: Ünlü köftecide domuz eti iddiası: Bakanlıktan açıklama İş dünyası zam için harekete geçti! Asgari ücret tartışmaları başladı Fed tutanakları: Üyelerin büyük çoğunluğu faiz indirimini destekledi