PMS, sürdürülebilir teknolojilerle otomotivin geleceğine odaklandı
İleri teknolojiye sahip yüksek katma değerli ürünler geliştirerek otomotiv sektörünün gelişimine yön veren PMS Alüminyum, TEKNOSAB’da kurduğu yüksek teknolojili fabrikasında katma değere odaklandı.
Esra Özarfat |Esra Özarfat / BURSA
Katma değerli üretime odaklanan PMS, otomobillerin ağırlıklarının azaltılması ile ilgili çalışmaların hızlandığı günümüzde, alaşımlandırılarak çelik mukavemeti gösteren ve hafifliğiyle de ön plana çıkan metal alüminyum ürünleriyle sektörün geleceğine katkı sağlıyor. Ar-Ge merkezinin de yer alacağı Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) fabrikasında üretime başladıklarını belirten
Özel kondisyonlu malzemeler üretiyor
Yeni nesil araçlarda alüminyumun ön plana çıktığını, PMS olarak otomotiv sektörü için özel kondisyonlu malzemeler ürettiklerini vurgulayan Çağlayan, “Alüminyumun hafifliği, yüksek ısı ve elektrik iletkenliği, darbe sönümleme özelliği ile korozyon dayancı, çevre dostu olması ve geri dönüşüm gibi avantajları söz konusu. Alüminyum, en yüksek oranda geri dönüştürülebilir ve sürdürülebilir metallerden biridir. Baktığımızda içten yanmalı motorlara sahip araçların 2030 yılından sonra satışının yasaklanması konusunda Avrupa'da çok net adımlar atılıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında önümüzdeki süreçte daha sürdürülebilir, daha çevreci ve daha düşük karbon emisyonuna sahip araçlar yaygınlaşacak. Aynı zamanda, yeni nesil araçlarda parça ağırlığının azaltılmasına yönelik çalışmalar yapıldığı için bu noktada daha hafif olan ve yüzde 100 geri dönüştürebilir malzemeden üretilen, yüksek darbe dayanım özeliğine sahip alüminyum ön plana çıkıyor. Biz de PMS olarak otomotiv sektörü için ürettiğimiz özel kondisyonlu malzemeler ile geleceğe katkı sağlarken, yatırımlarımızı da bu yönde gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
İş hacminde artış bekleniyor
Çağlayan, yılın ikinci yarısından itibaren özellikle Avrupa pazarında hareketlenme beklediklerini vurgulayarak şunları söyledi: “Avrupa pazarındaki durgunluk, doların sabit kalması, fiyatlarda rekabetçi olamamak, Avrupa’nın aşırı stoklarla duraksaması levha tarafında Türkiye’deki işleri etkiledi. Ancak Avrupa’nın stokları azaldığında ve termin konusu gündeme geldiğinde biz yeniden öne çıkacağız. Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan enerji krizinden dolayı Avrupa’daki fabrikalar durunca projeler de ertelendi. Ancak önümüzdeki süreçte yeniden yapılanmanın başlamasıyla iş hacminin artacağını düşünüyorum. 2024 ve 2025’in inşaat sektörü için daha fazla imar ve yenilemelerle geçeceğini düşünüyoruz. Bu da alüminyum ihracatımıza hız kazandıracak.” Merve Önsever Çağlayan, ihracat ağırlıklı bir firma olarak yüzde 60 ihracat, yüzde 40 iç pazar çalıştıklarını dile getirdi.