MİB Başkanı Emre Gencer: Sektörün önündeki sorun işletme sermayesi ihtiyacı

Esra Özarfat
BURSA - Üretim Teknolojileri, Sac İşleme – Metal İşleme Makineleri, Lazer - Otomasyon - Robotik Sistemler, Kaynak ve Yüzey İşlem Teknolojileri, Makine Ekipmanları ve Fabrika Donanımları Fuarı (MATEF) İstanbul’daki Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. Makina İmalatçıları Birliği (MİB) ve TÜYAP iş birliğiyle düzenlenen MATEF Fuarı yerli makine üreticilerini bir araya getirdi. 23 Haziran’da sona erecek olan fuarda 71 firma yer aldı. Son teknoloji sac ve metal işleme makineleri, lazer - otomasyon - robotik sistemler, kaynak ve yüzey işlem teknolojileri alanında yerli üreticilerin pazara sunduğu ürünler, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Fuarın açılışına MİB Başkanı Emre Gencer ve makine sanayicilerinin yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, OSBÜK Başkanı Memiş Kütükçü, TÜYAP Genel Müdürü İlhan Ersözlü, UKUB Başkanı Şahan Eçin ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı. Açılış konuşmasını yapan MİB Başkanı S. Emre Gencer, MATEF Fuarı’nın tamamen yerli makine üreticilerini bir araya getiren ilk fuar olma özelliğini taşıdığına işaret ederek firmaların yeni pazarlara açılmasını ve ihracat pazarlarını genişletmesini hedeflediğini söyledi.

“Önümüzdeki dönemde stok ağırlıklı çalışacağız”

Makine sektörü ihracatında son 10 yılda yakalanan yıllık çift haneli artış oranı ortalamasının ileriki yıllarda da sürdürülebileceğini belirten Gencer, Türkiye’nin 2030 yılına kadar yıllık 60 milyar dolar makine ihraç eden ülke konumuna gelebileceğini söyledi. Sektörün geçen yıl son yılların ortalamasının da üzerinde bir artışla toplam 25,3 milyar dolar ihracat yaptığına işaret eden Gencer, “Bu yüksek oranlı artış trendini, bu yılın ilk aylarından itibaren en büyük büyük pazarımız Avrupa’da ortaya çıkan ekonomik yavaşlama nedeniyle yılın kalan bölümünde sürdürmemiz olasılığı zayıftır. Son iki yılda güçlü seyreden iç piyasa talebinin de son iki çeyrekte zayıflaması sektörümüz açısından diğer bir olumsuzluktur. Nitekim makine ve teçhizat yatırımlarında kesintisiz 12 çeyrek devam eden çift haneli büyüme döneminin 2022 yılı son çeyreğinde sona erdiğini ve yatırım harcamaları artışının bu çeyrekte yüzde 2 düzeyine gerilediğini gözlemliyoruz. Bu gelişmeler önümüzdeki dönemde stok ağırlıklı çalışacağımıza ve dolayısıyla daha fazla işletme sermayesine ihtiyaç duyacağımıza işaret etmektedir” dedi.

Gencer, yeni OVP’den beklentileri sıraladı

Makine imalatçılarının uygun koşullu kredilere erişimine şimdiye kadar sağlanan kolaylıkların, yeni bir ekonomik programın uygulanacağı bu dönemde de devam ettirilmesini beklediklerini vurgulayan Emre Gencer, sektörün Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri pazarlarında mesafe kat ettiğini vurguladı. Gencer, Rusya ve Ukrayna’nın da devam eden çatışmalara rağmen ihracatın hızla artabileceği önemli pazarlar olduğuna işaret etti. Gencer, sektörün Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerinin uzun vadeli ve düşük faizli ihracat kredileri ile desteklenen firmaları ile rekabette zorlandığının altını çizdi. Emre Gencer, “Küresel ölçekte başat ülkeler arasında yer almamızın yolu dış satışlarımızı batılı ihracat kredi kuruluşları ile rekabet edebilecek koşullarda on yıla kadar vadeli, ödemesiz dönemli ve düşük faizli ihracat kredileri ile desteklemekten geçmektedir. Eylül ayında açıklanması beklenen yeni ekonomik program çerçevesinde bu talebimizin karşılanmasına yönelik adımlar atılmasını bekliyoruz. Yeni programdan diğer bir beklentimiz de, imalat sanayinde halen sürdürdüğümüz sanayinin dijital dönüşüm sürecinin hızlandırılmasıdır.

Yeni OVP’de ‘Sanayi Hamlesi Programı’ sürecini hızlandırıcı politika önlemlerine de yer verilmesini ve daha fazla kaynak ayrılmasını bekliyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin makine ithalatında son 12 ayda yüzde 17’lik artışla tarihi zirve olan 40 milyar doların aşıldığına dikkati çeken Emre Gencer, mevcut Yerli Malı Tebliği’nin kötüye kullanımını önleyecek bir yaklaşımla yeniden şekillendirilmesinin gerektiğini söyledi. Gencer ayrıca, sektörün, Dijital Tek Pazar ve Avrupa Yeşil Mutabakatı düzenlemelerine uyumda geç kalması halinde ciddi pazar kayıplarına uğrayacağı uyarısında da bulundu.

“İhracat pazarlarımızı çeşitlendirmek zorundayız”

Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede de makine sektörünün sadece en büyük imalat sektörlerinden birisi değil, aynı zamanda ileri imalat teknolojileri ve yüksek verimlilik açısından büyük bir öneme sahip olduğuna işaret etti. 2015 yılında 5.8 dolar olan ihracat kilogram değerinin 2022 yılında 6 dolara yükseldiğine vurgu yapan Büyükdede katma değerli ürün ihracatının öneminde dikkati çekti. Makine sektörü ihracatının yeterli seviyede olmadığını kaydeden Hasan Büyükdede, şöyle konuştu: “Bizim hala 23-25 milyar dolar seviyelerinde kalmış olmamız Bakanlık olarak bizi rahatsız ediyor. Biz niye dışarıya açılamıyoruz? Neden 40 milyar dolar civarında makine ithalatına doğru gidiyoruz? Neden rekabet edemiyoruz? Neden dış kaynaklı müşteriye ulaşamıyoruz? Bu bakanlığımızda da bizim en önemli sorunlarımızdan biri. İhracat pazarımızın yüzde 60’tan fazlası Avrupa Birliği ülkelerinde görünüyor. Ama Avrupa Birliği ülkelerinin de bir talep sınırı var. Onun dışında bir büyük dünya var ve o büyük dünyada maalesef olmadığımızı görüyoruz. O büyük dünyaya da açılabilmemiz lazım. Avrupa pazarı bizim komşu pazarımız olduğu için kolay geliyor. Amerika pazarına bir irtibatımız olmaya başladı. Ama hala Uzakdoğu'yu, Afrika'yı Güney Amerika'yı kullanmıyoruz. Ve buralarda daha çok açık verdiğimiz görünüyor. Avrupa Birliği dışındaki kıta ülkelerinde halihazırda ihracat pazarlarımızı çeşitlendirmek zorundayız.” Sanayi Genel Müdürlüğü bünyesinde geliştirilen Industry Türkiye yazılımı ile sanayi sicil belgesi almış 167 bin firmaya ulaşılacağını belirten Büyükdede, burada yer alacak firmaların kendini tanıtabileceğini, bu sayede sektörlerin dışa açılabileceğini aktardı.