MAKFED Başkanı Dalgakıran: Makine sektörü, güçlü ülke imajı yaratır
Türkiye Makine Federasyonu Başkanı Dalgakıran, ekonomi diplomasisinde Türkiye’nin özellikle son dönemde savunma sanayii alanında öne çıktığını belirterek, ulaşılan seviyede makine sektörünün de payının olduğunun altını çizdi.
MEHMET KAYA
Türkiye, son dönemde tamamlanan projelerle savunma sanayii ürünlerinde küresel çapta öne çıktı. Türk Silahlı Kuvvetleri için üretilen, kara, hava ve deniz platform, sistem ve alt sistemleri, platform düzeyinde ihraç edilmeye de başlandı. Özellikle kara araçları ile insansız hava sistemleri çok sayıda ülkenin envanterine girdi. Bu unsur, siyasi ve ekonomik iletişimde ve kamu diplomasisinde yoğun olarak kullanılıyor.
Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran, ülkelerin ürettiği sofistike ürünlerin uluslararası imaj oluşturmada öne çıkarılmasının fayda sağladığını, Türkiye’nin son dönemde savunma sanayii ürünleriyle öne çıktığını ancak buna makinelerin de eklenmesi gerektiğini belirtti. DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Adnan Dalgakıran, geçmişte yaptıkları kampanyalarda ülke imajına katkı verecek şekilde sonuçlar elde ettiklerinin altını çizdi. Dalgakıran, “Bugün ulaştığımız savunma sanayiindeki seviyenin arkasında da makineler var. Bu yönde bir yaklaşım ülke imajına katkı verecektir” dedi. Ülke imajının ürünleri yukarıya çektiğini, ürünlerin başarı sağlamasının da ülke imajına olumlu katkı yaptığı bir döngünün varlığına işaret eden Adnan Dalgakıran, “Ülkeler açısından, yapılan işler ne kadar sofistike, karmaşık olur ve zor işler başarılırsa o ülkenin, insanın, o yörenin ya da sektörün imajı o kadar kuvvetli olur. Herkesin yapamadığını yapmak anlamına gelir” dedi.
"Sofistike ürünlerle güvensizlik algısı da kırılır”
Makinenin ülkelerin ekonomisinin gelişmesinde, refah ve dış ticaret açığı kapatmada kritik konumunun bilindiğini, dünyanın gelişmiş ülkelerinin aynı zamanda dünyanın makine üreten ülkeleri olduğunu hatırlatan Adnan Dalgakıran, “Biz hep bunun vurgusunu yaptık. Türkiye’nin imajının güçlenmesi için Türkiye’nin güçlenen bir makine sanayisi olduğuna vurgu yapmayı son derece stratejik olarak görüyorum. Savunma sanayiine bakın, o ülkede makine sanayii olmadan savunma sanayiinde üretim yapan ülke göremezsiniz. Oradaki bilgiyi çok ciddi anlamda kullanıyor bu sektör. Türkiye’nin makine üretebilen ülke olduğunun dışarıda daha çok vurgulanması, içeride ve dışarıda yöneticilerimizin daha fazla gündeme getirmesi lazım” diye konuştu.
Dalgakıran, bu yönde çaba harcanmasının, gelişmekte olan ülkelerde ve Türkiye’de de zaman zaman öne çıkan özgüven eksikliğini, kendi ülkesi tarafından üretilen sofistike ürünlere güvensizlik gibi algıları kırmaya da katkı yapacağını belirtti.
“Her sektöre ayrı teşvik sistemi gerek”
Türkiye'nin son 10 yılda Çin'i de geçerek makine ihracatını en hızlı artıran ülke olduğunu vurgulayan Adnan Dalgakıran şunları kaydetti: "Makinenin şöyle bir özelliği var: Bir ülkede faaliyet yoksa, altyapı yoksa 'hadi makine sektörü oluşturalım' diye oluşturamazsınız. Türkiye'de 50-60 yıllık bir geçmiş var. Bugün geldiği nokta çok üst seviyede, çok sofistike ürün belki az ama o noktaya gidebilme potansiyele sahip, o noktaya gidebilecek durumdayız. Doğru destek, doğru insan kaynağını koyabilirsek Türkiye'nin elinde çok güçlü bir silah olabilir, bunu gerçekleştirmenin kıyısındayız. Bizde de her sektöre yönelik ayrı teşvik sistemi olması gerekiyor. Bunların da sonuçlarının ölçülerek verimli şekilde yönetilmesi gerekiyor.”