“Kamu alımlarında yerli malı tercih edilmeli”

Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Emre Gencer, makine dış ticaret açığında Çin’den yapılan makine ithalatının önemli bir yer tuttuğuna işaret ederek, özellikle kamu alımlarında yerli malı tercih edilmesini istedi. Gencer, haksız rekabeti önlemek için kamu kurumlarının yerli malı belgelerinin uygunluğunu incelemeye yetkili kılınması gerektiğini de söyledi.

Esra Özarfat |

ESRA ÖZARFAT
BURSA - Makina İmalatçıları Birliği (MİB) tarafından düzenlenen Makine Sektör Toplantısı Yılmaz Grup şirketlerinden ELK Motor’un Çerkezköy Tesisleri’nde yapıldı. Makine Sektör Toplantısı’na Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, milletvekilleri, oda başkanları, OSB yetkilileri ile MİB üyesi sanayiciler katıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır’ın da katıldığı toplantıda konuşan MİB Başkanı Emre Gencer, Çin’den gelen dampingli ve kalite belgeleri şüpheli makinelerin yerli üreticilere zarar verdiğini vurgulayarak, bu ithalata karşı tedbirlerin alınmasını talep etti. Gencer, bakanlık bünyesinde oluşturulan Makine Çalışma Grubu’nun ilk toplantısında, Çin menşeli ve haksız rekabete yol açan makine ithalatına yönelik ticaret politikası önlemlerinin tartışıldığını söyledi.

Çin’den gelen makinelerin yıllık 17 milyar doları bulan makine dış ticaret açığında büyük paya sahip olduğunu belirten Gencer, “Bu açığımızın yaklaşık 11 milyar doları, Çin'den yaptığımız, önemli bir bölümü dampingli ya da doğruluğu şüpheli kalite belgeleriyle ülkemize ithal edilen makinelerden kaynaklanıyor. Sorunu olumlu sonuç alıncaya dek gündemimizde tutmaya devam edeceğiz” dedi. Kamu alımlarında yerli malı tercih edilmesinin önemine de değinen Gencer, geçtiğimiz ay imzalanan MKE işbirliği protokolünü bu anlayışın örneği olarak nitelendirdi. Kamu kurumlarının yerli malı belgelerinin uygunluğunu incelemeye yetkili kılınması gerektiğini de belirten Emre Gencer, Yeni Türk Malı Tebliği’yle ilgili olarak da beklentilerinin bu ilkenin net bir şekilde mevzuata yansıtılması olduğunu kaydetti.

“Tek alternatif Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi”

Gencer, sektördeki küresel rekabette ayakta kalmak için verimlilik artırıcı yatırımların önemini vurguladı. Ancak mevcut kredi maliyetleriyle bu tür yatırımların finanse edilemediğini ifade eden Gencer, tek alternatiflerinin Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programı olduğunu ve programdan daha etkin faydalanmaları gerektiğini dile getirdi. HAMLE programı kapsamındaki makine projelerine YTAK tahsis edilmesini talep eden Gencer, “TİM’in yaptığı sektörel analizler, makine sektörünün, ülkemizin küresel ölçekte en rekabetçi olduğu sektörler arasında ilk sıralarda yer aldığını ortaya koymaktadır. Bu veri de dikkate alınarak, HAMLE programına dahil olmayan makine yatırımların da, YTAK programından kolaylaştırılmış prosedürlerle yararlandırılması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

Gencer, öncelikli yatırım alanları arasında yer alan Eklemeli İmalat Makineleri ve Yüksek Teknoloji Ürünleri için değer zincirlerini içeren bir ekosistem oluşturulmasının hedeflendiği HIT 30 programının da önemini vurguladı. Emre Gencer, “ISO 500 içerisinde yer alan ve küresel ölçekte ihracat yapan bazı üye firmalarımızın, bu program çerçevesinde proje geliştirebileceklerine ve uygulayabileceklerine inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.

İleri teknolojiye 30 milyar dolara varan teşvik

Toplantıda sanayicilere seslenen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, makine sektöründe ihracatın yıllık 2 milyar 100 milyon dolardan, 25,3 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. Türkiye’nin dünyanın en zengin ve en gelişmiş kabul edilen ülkelerine makine ihracatı yapabilen bir ülke olduğuna işaret eden Kacır, yatırım teşvikleriyle sanayicilerin yanında olmaya gayret ettiklerini vurguladı. Bu dönemde 750 milyar liralık yatırım için 10 bin 200 yatırım teşvik belgesi düzenlediklerini dile getiren Fatih Kacır, 193 bin nitelikli istihdamın makine sektöründe önünü açtıklarını belirtti. Türkiye'nin yapısal dönüşümüne hız kazandıracak ileri teknoloji başlıklarında gerçekleşecek yatırımlara 2030 yılına kadar 30 milyar dolara varan teşvikler sunacaklarını dile getiren Kacır, teşvikler aracılığıyla küresel yatırımların Türkiye’ye daha hızlı yönlenmesini hedeflediklerini söyledi. Kacır, mevcut teşvik sisteminde Yeşil Dönüşüm ve Dijital Dönüşüm yatırımlarını öncelikli yatırım başlıkları arasında desteklemeye devam edeceklerini aktardı.

Fatih Kacır, 2053 yılına kadar 70 milyar dolara varan bir yatırımın gerçekleşmesi gerektiğini dile getirdi. Kacır, yakın zamanda açıklayacakları yeni yatırım teşvik sistemiyle Türkiye'nin yüksek teknoloji hamlelerini hızlandıracaklarına işaret etti. Kacır, “Özellikle teşviklerimizden büyük ölçüde yararlanan büyük ölçekli firmalarımıza artık daha fazla ödevler vereceğiz. Bu ödevlerin içinde hem Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu kritik alanlarda Ar-Ge faaliyetlerini sürdürmek olacak, hem de özellikle nitelikli insan kaynağımızı, eğitim alt yapımızı destekleyici kamu faydasına sosyal fayda üretebilecek yatırımların altına ellerini koymalarına sağlayacak görevler de olacak” dedi.

SPK'dan 17 şirketin sermaye artırımına onay Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi ABD'den Rus bankası Gazprombank'a yaptırım Anayasa Mahkemesinden Pasaport Kanunu'na kısmi iptal İstanbullular dikkat! AKOM uyardı, saat verildi: Sıcaklık 8-10 derece birden düşecek! Otomobil devi binlerce kişiyi işten çıkaracak