İhracatçının önceliği kur değil üretim ve yatırımı artırmak
Yılı 265 milyar dolarla kapatmaya hazırlanan ihracatçılar, kurun yukarı yönlü seyriyle nefes alırken TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye ihracatının gelişmesi için kurun öncelikleri olmadığını belirterek, “Öncelikle kapasitelerimizi kullanmamız lazım. Ardından sektörlerimizin yatırımlarını yapması, bunun için uygun koşullarda finansman bulması gerekiyor. Katma değerli ihracat yapmalıyız” dedi.
Haber Merkezi |İMAM GÜNEŞ - BURSA
Geçen yıl yaklaşık 6,5 milyar dolarlık ihracata imza atan madencilik sektörü, uzun vadeli hedeflerle maden, çevre ve tarım anlayışını pekiştirerek potansiyel ihracat olarak belirledikleri 30 milyar dolar üzeri ihracata ulaşmayı planlıyor. Bu kapsamda sektörün çalışmalarını tanıtan İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı’nı Bursa’daki maden sahasına davet etti. Gültepe’nin katılımıyla önceki TİM başkanlarından Oğuz Satıcı’nın ardından ilk kez bir TİM Başkanı da maden sahasına inmiş oldu. Etkinlikte Gültepe’nin yanı sıra, İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Başkanı İbrahim Alimoğlu ve İMİB Yönetim Kurulu yer aldı.
Gezi kapsamında CVK Madencilik’in Bursa Harmancık’taki tesisini ziyaret eden Gültepe, akabinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bu yıl için 265 milyar ihracat hedeflediklerini söyleyen TİM Başkanı Mustafa Gültepe, 2028 yılı için 400 milyar doları hedeflediklerini belirtti. Bugünkü şartlarda ihracatın artması için kurun çok etkili olacağının yönünde algıların olduğuna dikkat çeken Gültepe, “Kurun bulunduğu yerden başka noktaya gelmesi tek başına bir şey ifade etmez. Öncelikle kapasitelerimizi kullanmamız lazım. Ardından sektörlerimizin yatırımlarını yapması, bunun için uygun koşullarda finansman bulması gerekiyor. Siparişlerimizi artırsak bile kapasitemiz olmayınca talebe cevap veremeyiz. Bu yüzden öncelikle üretim ve yatırımı hedefleyecek çalışmalar yapmalı, katma değerimizi artırmalıyız” diye konuştu.
“Her sektör en az yüzde 10 büyümeli”
400 milyar dolarlık hedef için her sektörün her yıl en az yüzde 10 büyümesi gerektiğinin altını çizen Gültepe, “Madenin geçen yılki ihracatı 6,5 milyar dolar. Bunu da 2-3 kat artırmamız lazım. Madenin ne kadar kıymetli, emek yoğun bir sektör olduğunu bir kez daha görme şansımız oldu. Yerin 300-400 metre aşağısında zor koşullarda çalışıp ürünü çıkarmak kolay değil. Sektörümüze empati kurarak yaklaşmalıyız. Tarım, maden ve çevreye anlayışına birlikte bakmalı, karşılıklı iletişim kurarak güçlendirmeliyiz. Sektörümüzü yakından takip edeceğiz. Sektörlerimizin stratejileri revize edildi. Yapılacaklar neredeyse belli. İlgili bakanlıklarla da bir araya gelerek, sektörlerimizin önünü açacak, birlikte gelişmelerini sağlayacak yol haritalarını tamamlayacağız” ifadelerini kullandı.
30 milyar dolarlık maden ihracatının formülü
CVK Madencilik’in Bursa Harmancık’taki tesisinin ilk olarak 1848’te Fransız bir jeolog tarafından keşfedildiği bilgisini veren İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Ne yazık ki Türkiye 2000'li yıllara kadar buradaki potansiyeli yeterince işleyemedi. CVK, buranın işletmesini aldıktan çok iyi bir yatırım yaptı. Yerin 300 metre altında 600 kişi çalışıyor. Zorlu koşullarla ülke ihracatına katkı sağlanıyor. Türkiye’nin toplam krom ihracatı 700 milyon dolar. Metalik madenler Türkiye'nin geleceğidir. Başta paslanmaz çelik sektörü olmak üzere hayatımızın birçok yerinde krom madeni ile karşılaşıyoruz. Çatal-bıçaklarda, boya sektöründe aklınıza gelebilecek birçok yerde krom kullanılıyor. Net ihracat yapan yani, döviz girdisi yüzde 95 yurtta kalan çok önemli bir sektörüz. Adı üstünde ‘ekmeğimizi taştan çıkarıyoruz ’Yerin altından bulduğumuzu ihraç ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin maden ihracatının gerçek potansiyelinin en az 30 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Rüstem Çetinkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada madencilik sektörü GSMH’den yüzde 5 pay alıyor. Biz ise yüzde 1,3 pay alıyoruz. Payımızı dünya ortalamasına yükseltirsek ihracatımız 30 milyar doların üzerine çıkar. Bugün 8 ayrı bakanlıktan izin alıyoruz. Tek bir bakanlıktan izin almak istiyoruz. Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın kurulması ve süreçlerin daha sağlıklı yürütülmesi için muhatabımızın bu kurum olmasını istiyoruz. Ülke markamızı geliştirmek istiyoruz. Bize bir tek izin lazım, o da bugün lazım. Geç gelmiş iznin faydası yok. Ürünlerin değeri varken izinler verilmeli ki, hedeflerimizi tutturup ekonomimize katkı sağlayabilelim.”
“Zengin toprakların fakir bekçisi olmak istemiyoruz”
Türkiye’de madenciliğe karşı olumsuz bir algı yaratıldığını kaydeden İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, şu açıklamaları yaptı: “ Biz tarım veya maden demeden, tercih yapmadan ikisinin de bir arada yapılabileceğini söylüyoruz. Aynı şekilde zeytin ve madeni de karşı karşıya getiriyorlar. Bugün kullandığımız her şeyde maden var. Türkiye olarak 2,5 milyar dolarlık gübre açığımız var. Gübre de bir maden. Ama kendi kendimize yeterli değiliz. Tarım stratejik bir sektör diyorsak kendimize yeterli olmanın yolu da madenlerden geçiyor. Geleceğin stratejik ürünlerini de madenler oluşturuyor. Dünyanın birçok ülkesinde zeytinlik alanlar, tarım sahaları ve madenler bir arada oluyor. Bizce her şey bilimsel verilerle ilerlemeli. Zengin toprakların fakir bekçisi olmak istemiyorsak tarımı ve madeni ayırmadan bir arada yapmalıyız.”