Bakan Dönmez, DÜNYA için yazdı: Destekler sürecek
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, DÜNYA’nın ‘Madencilikte Yeni Dönem’ dosyasında, sektördeki son gelişmeleri ve hedefleri kaleme aldı…
Haber Merkezi |Madenler hayatımızın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Enerji her ne kadar gelişmenin, ilerlemenin kaynağı olarak görülse de, madenler de bu süreçte enerji kadar pay sahibi.
Günlük hayatta kullandığımız pek çok basit eşyadan ileri teknoloji pek çok ürüne kadar her şeyin ham maddesi madenlerden geliyor. Her saniyesi teknolojiyle örülü günümüz dünyasının can damarı, bir nevi buz dağının görünmeyen yüzü gibi.
Enerjinin bireysel ve toplumsal faydası günlük hayatımıza daha fazla nüfuz ettiğinden, daha görünür olduğundan, madencilik bugüne kadar enerji sektörünün gölgesinde kalıyordu. Öyle ki çoğu yerde Bakanlığımızın adı bile Enerji Bakanlığı olarak telaff uz ediliyordu.
Milli Enerji ve Maden Politikası Strateji Belgemizle birlikte, enerji ve madende ithal bağımlılık sarmalından kurtulmak için politikalarımızı artık eşgüdüm içerisinde uygulamaya koymaya başladık. Enerji ve maden politikalarını artık birbirinden ayrı değil, aksine birbirlerini tamamlayan entegre bir süreç içerisinde değerlendiriyoruz.
Bugün dünyadaki 90 çeşit madenin 77’si Türkiye’de bulunuyor. Ancak politikalarımızın özünü oluşturan temel mantalite yerlileştirme ve yerli üretim anlayışıdır. Önemli olan ne kadar fazla rezerve sahip olduğumuz değil; bu rezervleri işleyecek, bunları değere dönüştürecek sürdürülebilir bir sisteme ve teknolojiye sahip olmak. Bugün maden rezervi açısından zengin ancak bunları katma değerli ürüne dönüştürme konusunda zayıf ülkelerin kaynak zengini olmalarına rağmen dışa bağımlı oldukları su götürmez bir gerçektir.
Bu nedenle maden politikalarımızın esas temeli, Türkiye’yi ham madde üretip satan bir ülke olmaktan çıkarıp, ileri teknolojiyle dünya pazarlarında katma değeri yüksek son ürünlerde söz sahibi bir ülke konumuna getirmek.
Bu maksatla uç ürün üretecek tesis şartlı ihalelerin ilkini 2019 yılında gerçekleştirdik. 2019 yılında 3, 2020 yılında da 11 olmak üzere toplam 14 maden sahasının uç ürün üretecek tesis şartlı ihalesini gerçekleştirdik.
Dünyada Gayri Safi Milli Hasıla’da madenciliğin payı, gelişmiş ülkelerde yüzde 5 ila 10 arasında değişirken, Türkiye’de bu rakam yüzde 1 ila 2 arasındadır. Madencilik, ham maddede bir çarpansa, yarı mamulde sekiz, tam mamule döndüğünde ortalama 24 çarpana kadar çıkabilecek bir katma değer üretebilecek bir sektör. Böylesine potansiyeli yüksek bir alanın tam anlamıyla ekonomiye kazandırılması için kamu ve özel sektör sinerjisini her zaman en üst seviyede tutmaya gayret gösteriyoruz.
Yatırımları teşvik etmek için bugüne kadar gerekli projeleri ve yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Özel teşebbüsün önünü açtık, bundan sonra da açmaya devam edeceğiz inşallah. Örneğin, “Yer Altı Kömür İşletmelerinde İşçi Maliyetlerine Uygulanacak Desteğe İlişkin Tebliğ” kapsamında 27 işletmecimize destek ödemesi yaptık. Geçtiğimiz Haziran ayında yapılan değişiklikle destek ödemesi yapılan işletmeci sayısını 44’e çıkardık. 2016 yılından bugüne kadar toplam 230 milyon TL destek ödemesi yaptık.
Ülkemizde 5 bin 458’i arama ve 9 bin 940’u işletme olmak üzere toplam 15 bin 398 maden ruhsatı bulunuyor.
Madenlerimizdeki üretimin devamı için hükümden düşen maden ruhsatlarını ihale ile talep olması durumunda yeniden ruhsatlandırıyoruz. 2020 yılında 2 bin 41 ruhsatın ihalesini tamamladık. Bu ihalelerden yaklaşık 311 milyon TL gelir elde ettik. 2020 yılında yapılan ihaleler son 5 yıl içerisindeki en yüksek rakama ulaştı. 2019 yılında bin 265 adet, 2018 yılında bin 255 adet, 2017 yılında bin 218 adet ve 2016 yılında 605 adet ruhsat ihale edilmişti.
İş güvenliği ve çevreye saygıda taviz yok
Madencilikte asla taviz vermediğimiz kırmızı çizgilerimizin başında iş güvenliği ve sağlığı ile çevrenin korunması geliyor. Sektörümüzün güvenli ve insan odaklı madenciliği bir iş kültürü haline getirmesini istiyoruz. Biz bu konuda gerekli düzenlemeleri hayata geçirdik. Denetimlerimizi artırdık. Maden sahalarının denetimlerini; az riskli, riskli ve çok riskli olmak üzere 3 sınıfa ayırdık. Az riskli gruptaki madenlerimizi yılda en az bir, riskli grupta yer alan madenlerimizi yılda en az 2 ve çok riskli gruptaki madenlerimizi ise yılda en az 4 kez denetliyoruz.
2017 yılında 6 bin 517, 2018 yılında 8 bin 88, 2019 yılında ise 8 bin 602 madeni yerinde denetledik. 2019 yılındaki denetim sayımız bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz en yüksek sayı oldu. 2020 yılında ise bugüne kadar 4 bin 892 maden ruhsat sahasını denetledik.
6 bin 292 işletme izinli sahamızı risk gruplarına göre tasnif ettik. Tasnif edilen bu rakamla Türkiye genelindeki işletme izinli maden ruhsat sahalarımızın yüzde 79’unun risk gruplandırmasını tamamladık.
Çevrenin korunmasıyla ilgili tavrımız açık ve net. Doğa da bizim, madenler de. Birileri yalanlarla, yanlışlarla böyle göstermeye çalışsa da madencilik ve çevre birbirinin karşıtı olan kavramlar değil.
Hangi alanda madencilik yapılacağı, madencilik faaliyeti için hangi kurumlardan hangi izinlerin alınacağı kanunlarla belli. Ayrıca, bir maden sahası terk edildiğinde, maden sahibi, projesine göre o sahayı rehabilite etmek ve ağaçlandırmakla yükümlü. Bu alanlarda Tarım ve Orman Bakanlığımızın sıkı denetimleri söz konusudur.
Ülkemizde bu konuda çok güzel örnekler var. Madencilik faaliyetleri bittikten sonra, bölgenin özelliklerine göre peyzaj düzenlemesi gerçekleştiriliyor. Denetimlerimizde bu konuya büyük titizlik gösteriyoruz. Çevreci bir madencilik prensibiyle, madenlerimizden de doğadan da vazgeçmeyeceğiz!
İşlemler dijitale taşındı
Bu yıl başında devreye aldığımız e-maden uygulamamız da işlerimizin büyük bir kısmını uzaktan yaptığımız salgın dönemine denk geldi. E-maden ile birlikte artık bürokratik süreçlere takılmadan, kırtasiyecilik yapmadan, zaman ve mekândan bağımsız madencilikle ilgili başvuruları, talepleri ve sonuçları tek yerden alıyor ve sonuçlandırıyoruz.
Bugün itibariyle 22 bin 200 maden ruhsatının iş ve işlemleri, 19 ana modül ve 133 alt süreçle birlikte e-devlet üzerinden yapılabiliyor.
33 ana modül altında 202 alt sürece ait yazılımsal geliştirmeler de tamamlandı. İnşallah onları da en kısa sürede devreye alacağız.
Bugün, 18 bin 500 ruhsat sahibi yetkilisine, 3 bin 100 yetkilendirilmiş tüzel kişiye ve 7 bin daimi nezaretçiye elektronik ortamda hizmet sağlıyoruz. E-maden üzerinden bugüne kadar 5 milyon 100 bin adet e-sevk fişi, 4 bin 650 adet maden ruhsatı ve 2 bin 200 adet işletme izni düzenledik. Sistem üzerinden 2 bin 600 ruhsat müracaatında bulunuldu ve e-maden destek masasına iletilen 9 bin 200 talep yerine getirildi.
İlk defa bu yıl işletme ruhsat sahipleri, 2019 yılı İşletme Faaliyet Raporu ve eklerinin tamamını e-maden üzerinden sisteme girdi. Böylece madencilerimizin hiçbir evrak için kuruma gelmelerine gerek kalmadı.
E-maden üzerinden sunduğumuz bir diğer önemli hizmette online eğitim ve sınavlar. Pandemiden önce yüz yüze yapılan Daimi Nezaretçi ve YTK eğitim ve sınavları, pandemi sürecinde Temmuz ayından itibaren sistem üzerinden yapılmaya başlandı. Bugüne kadar bin 170 kişi online eğitim ve sınavlarını e-maden üzerinden gerçekleştirdi. Bin 133 kişi sınavlarda başarılı olarak sertifika almaya hak kazandı.
TÜVEK ile açık veri politikası
MTA, son yıllarda büyük bir atılımla ülkemizin yer altı kaynaklarını aramaya devam ediyor. MTA bu faaliyetleri yürütürken arazilerin haritalarını çıkarıyor, jeofizik veriler üretiyor, yerin yüzlerce metre altına giden sondajlarla karotlar elde ediyor. Bunların analizleri ve testlerini yaparak maden varlığıyla ilgili dataları üretiyor.
Bu verilerin elde edilmesi kadar arşivlenmesi ve saklanması da önemli. Bu maksatla 2018 yılında Türkiye Yer Bilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası’nı kısa adıyla TÜVEK’i kurduk.
TÜVEK’le maden kaynaklarımızın arama ve üretim açısından tek tek sicillerini tutacağız. Maden arama, araştırma ve üretimi esnasında elde edilen sondaj karotları, numuneler, yerbilimleri verileri ve haritaları burada arşivleyecek, kullanıcıların hizmetine sunacağız. Karot Bilgi Bankamız bir nevi madenciliğimizin hafızası olacak. Karot Bilgi Bankasıyla birlikte farklı zamanlarda yapılan mükerrer çalışmaların da önüne geçeceğiz. Önceki faaliyetler esnasında elde edilen verilerin saklanmaması, bu verilerin daha sonra yeniden toplanması ya da yetersiz veriyle yüksek riskli arama çalışmalarına girilmesi gibi kayıpları da beraberinde getiriyor. Karot Bilgi Bankamızla hem zaman hem de maliyet kayıplarının önüne geçeceğiz.
Yatırımcılarımıza ve araştırmacılarımıza veri kolaylığı sağlayacağız. İsteyen istediği bilgiye kolaylıkla ulaşacak. Böylece hem akademik bilginin çoğalmasını hem de sahada operasyonel işlemlerin kolaylıkla yapılmasını sağlayacağız.
Sektör destekleri sürecek
Madencilik sektörüne her fırsatta desteğimiz sürecek. COVID-19 döneminde madenciliğimizin mevcut şartlardan asgari ölçüde etkilenmesi için çeşitli destek mekanizmalarını devreye aldık.
Bu kapsamda devlet hakkı ve ruhsat bedeli ödemelerini 2020 sonuna bırakarak şirketlerimizin bütçelerine derin bir nefes aldırdık. İnceleme raporu, arama projesi, faaliyet raporu ve işletme projesi gibi beyanları da Eylül sonuna ertelemiştik.
Mücbir sebep ilan edilen tarih aralığında verilen ruhsatlardaki eksikliklerin tamamlanması için verilen süreyi 30 Eylül’e uzatmıştık.
Ocak ayı içerisinde yatırılmadığı için iki katı olarak tahakkuk ettirilen ruhsat bedellerini, ruhsat iptali yapılmaksızın yine iki katı ödenmesi kaydıyla 28 Aralık 2020 tarihine kadar uzattık.
Ayrıca geçtiğimiz aylarda imzaladığımız bir kararla temdit süresine 6 ay kala temdit evraklarının MAPEG’e sunulmasıyla ilgili şartı yıl sonuna kadar erteledik. Geçtiğimiz hafta Meclis Genel Kurulumuzdan geçen yasayla, madencilik sektörümüzün dile getirdiği taleplerin önemli bir kısmı karşılandı. Kabul edilen maddelerle birlikte, maden arama ve işletme ruhsatlarının verilmesi, birleştirilmesi, sürelerinin uzatılması, devir ve intikalleri ile çevreyle uyum bedeli iadelerine ilişkin müracaatlar dışında, vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranması zorunluluğu kaldırıldı. Daha önce 18 başvuruda istenen belge yeni yasal düzenlemeyle sadece 6 durumda istenecek.
Ruhsat bedelinin tamamının ocak ayının sonuna kadar yatırılmaması halinde, her ay için ayrı ayrı yüzde 4 gecikme zammı uygulanacak. Bu rakamın haziran sonuna kadar ruhsat bedeli olarak yatırılması zorunlu olacak. Aksi halde ruhsat iptal edilecek.
Ruhsatların süre uzatım taleplerinde ruhsat süresinin bitiş tarihinden en geç 12 ay öncesinde talepte bulunma şartı getirildi. Bu yükümlülüğe uymayan ruhsat sahiplerine 100 bin lira idari para cezası uygulanacak. Ruhsat süresinin bitiş tarihinden en geç 6 ay öncesine kadar da belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen ruhsat sahiplerinin talepleri reddedilerek ruhsatları süre sonunda iptal edilecek. İlgili saha ihale yoluyla ruhsatlandırılacak.
Rödövans sözleşmesiyle çalışılan ruhsat sahalarında, ilgili alan için tanınan tüm muafi yetler ve madencilik faaliyetleri kapsamında alınan bütün izinler devredilen ruhsatlarda da aynen korunacak.
Yeni düzenlemeyle işletme izni alanı dışındaki mücavir sahalara yirmi metreye kadar taşmalar hariç olmak üzere, maden ocağı açılması, üretim yapılması, faaliyetleri durdurulmuş maden sahasında üretimin durmasına sebep olan durumların düzeltilmesi veya işletme güvenliğine yönelik faaliyetlerin dışında üretim faaliyetinde bulunulması fi illerini işleyenlere üç yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilecek.
Madencilik sektörünü yurt içinde ve dışında Türkiye’nin alametifarikası haline getirmek için uzun dönemli politikaları büyük bir titizlikle uygulamaya koyuyoruz.
Mevcut kaynaklarımızı en verimli şekilde değerlendirmek zorundayız. Bütün gayretimiz bugünün Türkiye’sinin yarından çok daha güçlü olmasıdır. Millete hizmet yolunda hiç durmadan, yılmadan, bütün gayretimizle çalışacağız. Bütün amacımız gelecek kuşakların daha güçlü, daha büyük, daha müreff eh bir Türkiye’de yaşamasıdır.