Yunan tankerleri sattı, Türk armatör topladı
Dünyanın en büyük deniz ticaret filolarından birine sahip olan Yunan armatörler, Batı’nın yaptırımları nedeniyle büyüyen tanker piyasasından pay alamayınca gemileri satışa çıkardı. 2023’ün en çok tanker satanı Yunan armatör olurken, alım tarafında ise Türk armatör ilk sıralarda yer aldı.
Aysel YÜCEL |Aysel YÜCEL
Yunan Gemi Brokerleri Derneği (Hellenic Shipbrokers Association-HSA) Başkanı John N. Cotzias, geçen cuma günü Yunanistan’ın liman şehri Pirede düzenlenen 8. Küresel Denizcilik Yöneticileri Sempozyumu’nda, etkinliğini Türk medyası adına takip eden EKONOMİ gazetesinin sorularını yanıtladı. Cotzias, küresel deniz taşımacılığı sektörünün seyrine yönelik beklentilerini açıklarken, gemi alım-satım piyasasındaki güncel verileri paylaştı.
Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte son 20 yılın en karlı döneminin yaşandığı tanker piyasasında, kartlar yeniden karılıyor. Batı'nın yaptırımları nedeniyle petrol taşımacılığının boru hatlarından denize inmesiyle tanker talebi artarken, fiyatlarda da rekor artışlar yaşanmıştı. Ambargo nedeniyle Rus petrolünü taşıyamayan Yunan armatör, filodaki tankerleri satışa çıkarırken, krizi fırsata çeviren Türk armatör ise gemi topluyor. Başkan John N. Cotzias’ın verdiği bilgiye göre, yılın ilk yarısında en fazla tankeri Yunan armatörler sattı, Türk armatör ise en büyük alıcılar arasında yer aldı.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden önce, AB ve Asya'nın, Rusya'nın deniz yoluyla ham petrol ihracatının neredeyse yüzde 99’undan sorumlu olduğunu hatırlatan Cotzias, “Şimdi ise Asya ülkeleri, Rusya'nın deniz yoluyla ham petrol ihracatının yaklaşık yüzde 93'ünü ithal ediyor. Rusya'dan en büyük ham petrol ithalatçısı konumundalar. Avrupa'nın Rus ham petrol ithalatı ise yüzde 3'e düştü. Aynı şekilde Ocak 2022'de Rusya'nın deniz yoluyla yapılan petrol ürünleri ihracatının yalnızca yüzde 10,3'ünden Asya ülkeleri sorumluyken, Rusya'nın deniz yoluyla taşınan petrol ürünleri ihracatının da yaklaşık yüzde 50'sini Asya ülkeleri oluşturuyor. Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımları, küresel olarak petrol talebini arttığı bir döneme denk geldi. Pandeminin sona ermesiyle hava yolculuğunun yeniden başlaması petrol talebini artırmıştı” diye konuştu.
HSA Başkanı John N. Cotzias, küresel deniz taşımacılığı filosunda 2023’ün ilk yarısında yıllık bazda yüzde 27 artışla yaklaşık 390’a yakın tankerin el değiştirdiğini açıkladı. 2023’ün ilk yarısında çeyreğinde Yunanlar ortalama yaşı 17 olan 97 tanker satışı gerçekleştirdi. Bunu 37 gemi satışıyla Çin takip etti. Çinli armatörler tarafından satılan gemilerin ortalama yaşı 11 oldu. Satın alma tarafında ise ilk çeyrek verilerini açıklayan Cotzias, “BAE merkezli alıcılar 2023'ün ilk çeyreğinde zirvede yer alırken, Çin, Türkiye ve Hindistan da satın alma listelerinde üst sıralarda yer aldı. Çinli yatırımcılar 30, Türkler 27 ve Hintliler 26 tanker satın aldı” diye konuştu.
Türk armatör 28 dökme yük gemi aldı
Diğer yandan J Cotzias, gemi alım iştahının hem tanker hem de kuru yük tarafında 2023’ün ilk çeyreğine göre azaldığını belirtti. Yılın ilk yarısında 311 adet kuru yük gemisi el değiştirdi. Bu gemilerin 55’ini Yunan armatör sattı. Japon ve Çinli armatörler ise bu dönemde sırasıyla 38 ve 35 dökme yük gemisi sattı. Kuru yükte tankerden farklı olarak alıcı tarafında da Yunanlar ilk sırada yer aldı. Yunan armatör 71 kuru yük gemisi alırken, Çinli ve Türk armatörler sırasıyla 28 ve 20 gemi satın aldı.
“Normale dönüş zaman alacak”
Pandemiyle birlikte rekor karlılıkların yaşandığı denizcilik piyasasında navlun hızlı düşüşe geçmişti. Son bir yılda konteyner ve kuru yük navlunları yüzde 70’in üzerinde düşüş gösterdi. Peki, bu düşüş devam edecek mi? Cotzias, konuyla ilgili “Çin'in ekonomik toparlanmasındaki düşük performans ve Çin hükümetinin ekonomiyi canlandırmak için teşvik paketlerinin başarısızlığı, Çin'in GSYİH büyüme oranı kuru piyasası üzerinde büyük etkiye sahip. Ancak diğer yandan Çin'de karayolu ve hava trafiğinin artması, iç ve dış turizmin canlanması ve birçok rafinerinin yeniden açılması, ham petrol ve mamul petrol talebini gemi talebini destekleyecek şekilde önemli ölçüde artırdı. Dolayısıyla asıl soru, Çin'in önemli ekonomik büyümeye nasıl ve ne zaman geri döneceği, ticaret dinamiklerine ne şekilde destek vereceği ve diğer jeopolitik faktörlerin küresel piyasaları nasıl etkilemeye devam edeceği. Diğer yandan Ukrayna savaşının yarattığı önemli ticaret değişiklikleri, demir-çelik ihracatının ana yolu olduğu için deniz yoluyla yapılan kuru yük ticaretini etkiliyor. Savaş yarın bitse bile, küresel ticaretin ve özellikle deniz yoluyla yapılan ticaretin, bölgedeki savaş öncesi pandemi seviyelerine ve faaliyetlerine dönmesi için yıllara ihtiyacı olacak” açıklamasını yaptı.
Hurdaya çıkışlar Türkiye için fırsat
Konteyner piyasasının iki yıl boyunca olağanüstü karlar elde ettiğini, bu durumun armatörlerin muazzam nakit rezervleri geliştirmelerine izin verdiğini ifade eden Cotzias, bu gelirin büyük oranda yeni inşaya yatırıldığını söyledi. Küresel konteyner gemi filosunun yüzde 15’i kadar yeni gemi siparişi verildiğini ifade eden Cotzias, yeni gemilerin piyasaya girmesinin navlunu baskılayacağını dile getirirken, yeni çevreci gemilerin ise bu konuda erken davranan armatöre avantaj sağlayacağını söyledi. Öte yandan, yeni gemilerin filoya girmesi ile hurdaya çıkışların hızlanacağına işaret eden Cotzias, “Hurdaya çıkışlarda hızlanma bekleniyor. Bu durum Türkiye'nin gemi söküm faaliyetlerini geliştirmesi ve hurdaya çıkacak konteyner gemilerini ülkeye çekmesi altın bir fırsat” dedi.
“İki ülke bölgesel işbirliği yapabilir”
HSA Başkanı John N. Cotzias, Türk denizcilik camiası ile oldukça yakın ilişkileri bulunan ve sevilen bir isim. Türkiye’de çok fazla arkadaşı olduğunu ve kendini evinde gibi hissettiğini vurgulayan Cotzias, iki ülke arasındaki yeni işbirliği fırsatlarına yönelik, “Türkiye ve Yunanistan, bölgedeki deniz ticareti ve lojistik operasyonlarını geliştirmek için işbirliği yapabilir. Bu, liman geliştirme, kargo elleçleme, gemi inşa, ve tedarik zinciri yönetimindeki ortak girişimleri veya ortaklıkları içerebilir. Türkiye ve Yunanistan denizcilik sektörleri, ortak çıkarları savunmak, en iyi uygulamaları paylaşmak ve uluslararası denizcilik düzenlemeleri ve politikalarının geliştirilmesine katkıda bulunmak için işbirliği yapabilir. Her iki komşu ülkeden gemi komisyoncuları, gemi kiralama ve satış ve satın alma işlemlerinde işbirliği yapabilir" dedi.
“Türkiye pazar payını korumalı"
Türk denizcilik sektörüne yönelik değerlendirme yapan Cotzias, şunları söyledi: “Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta Doğu'yu birbirine bağlayan eşsiz bir coğrafi konuma sahip. Bu konum, denizcilik sektörünün uluslararası ticaret için önemli bir geçiş merkezi olarak hizmet vermesi için önemli fırsatlar sunuyor. Son yıllarda yapılan konteyner terminalleri, tersaneler, lojistik merkezler gibi liman altyapısına yapılan doğru yatırımlar ile verimlilik, elleçleme kapasitesi artırıldı ve bu da daha fazla lojistik faaliyetini ülkeye çekti. Ayrıca, küresel ticaret büyüdükçe, Türkiye nakliye hizmetlerine yönelik artan talepten yararlanabilir. Türkiye'nin pazar payını korumak ve geliştirmek için maliyet, verimlilik ve hizmet kalitesi açısından rekabet gücünü artırması gerekiyor."