2,5 milyon ton ürün, pazarlama aşamasında çöpe gidiyor

Gıda israfıyla ilgili açıklamalarda bulunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan, özellikle sebze ve meyvelerin pazarlanması ile satışına standart getirilmesi gerektiğini söyledi.

Koronavirüs salgını önlemleri kapsamında getirilen pazarda sebze meyvelerin satıcı tarafından verilmesi zorunluluğunun ürün kayıplarının ve bozulmalarının önüne geçilmesi açısından önem taşıdığına işaret eden Özcan, bunun çöpe giden ürün miktarının azaltılmasına da önemli katkı yapacağını vurguladı.

Büyük emekle üretilmiş ürünlerin çöpe atılmasının insanlık yönünden kabul edilebilecek bir durum olmadığının altını çizen Özcan, "Seçmece ürün satışının güvenli satış tekniği olarak kullanılabilmesi için standardizasyon çok önemli. Ürünün kalite, boy, ağırlık gibi özellikleri yönünden örnek hale getirilmesi önem taşıyor." ifadesini kullandı.

İhraç edilen ürünlerde uygulanan standardizasyonun artık iç pazara sunulan ürünler için de zorunlu hale getirilmesi gerektiğini belirten Özcan, bu sayede bozuk ve çürük ürünler nedeniyle tüketicinin perakendeciyi, perakendecinin hal esnafını, hal esnafının da üreticiyi suçlamalarının ortadan kalkacağını anlattı.

Standardizasyonun önemine değinen Özcan, şunları kaydetti: "Bunlar sağlanmadığı sürece özellikle satıcı ile alıcı arasında tartışmalara varan sorunların yaşanması kaçınılmaz olacak. Yaklaşık 53 milyon ton bahçe ürünleri üretimine sahip ülkemizde bu üretimin en az yüzde 5'i pazara hazırlama ve satış aşamalarında ekonomik değerini kaybediyor. Yani kabaca 2,5 milyon ton ürün pazarlama aşamasında çöpe gidiyor. Ürünlerin kilogram değerini 1 lira olarak ele alsak, pazarlama aşamalarındaki hatalar nedeniyle 2,5 milyar lira değerinde kayıp var demek. Gelinen durum artık tüketici ambalajlı ürünlerin satış tekniğinde kullanılmasının yaygınlaşacağını gösteriyor. Bu satışta başarı için üretim aşamasında kaliteli üretimin, hasadın doğru ve ürüne uygun şekilde yapılması, ambalajın ürünü koruyan ve havalanmasını sağlayan özellikte olması, en önemlisi de ambalaj içindeki ürünün standartlaşması gerekiyor. Ürünü üretenden tüketiciye ulaştırmaya kadar görev alan tüm kişi ve kurumların güven kaybı oluşturmayacak şekilde çalışmaları büyük önem arz ediyor. Bu noktada önem taşımakla birlikte her şeyin kamu denetimiyle sağlanamayacağı da bir gerçek."