OSB ve enerji sektörüne yönelik kanun teklifi, TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda
Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin görüşmelerine, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda başlandı.
Haber Merkezi |Komisyon, AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız başkanlığında toplandı. Altunyaldız, komisyon üyelerinin mutabık kalması durumunda deprem bölgesindeki hem organize sanayi bölgelerine hem küçük sanayi sitelerine bir ziyaret yapmayı planladıklarını bildirerek, "Bölgede bulunan OSB'lerimizin tamamının afetle mücadele ve depremzedelerin ihtiyaçları karşılandıktan sonra kısa sürede tekrar deprem öncesi günlerdeki gibi üretim faaliyetlerini sürdüreceğine inancımız tam." diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili İffet Polat, teklifin ilk imza sahibi olarak yaptığı sunumda, teklifte yapılması öngörülen değişiklikler ile OSB'lerde yapılacak sanayi yatırımlarının hızlandırılması için OSB planlama, kuruluş ve kamulaştırma süreçlerinin hızlandırılmasının amaçlandığını söyledi.
Öte yandan enerji sektöründe uygulanan mevzuatta günün ve piyasa koşullarının değişmesi ve ilgili mevzuatın daha etkin ve verimli uygulanabilmesi amaç ve nedenleriyle bazı kanunlarda değişiklik yapılması ihtiyacının ortaya çıktığını kaydeden Polat, OSB tüzel kişilikleri ile OSB katılımcılarından gelen talepler değerlendirilerek bu kanun teklifinin hazırlandığını anlattı.
"OSB'lerimizin Yeşil OSB'lere dönüşümünü hızlandıracak"
Teklif ile OSB Kanunu'nda Yeşil OSB tanımı yapılarak bu OSB'lerin belirlenen kriterler çerçevesinde TSE tarafından sertifikalandırılmasının düzenlendiğini belirten Polat, "Böylece, OSB'lerimizin Yeşil OSB'lere dönüşümünü hızlandıracak, yeşil altyapı yatırımlarını desteklemek, orta ve uzun vadede OSB'lerin yeşil ekonomiye entegrasyonunu sağlayacak yeni yatırımlar için bir cazibe merkezi haline gelmesi hedeflenmektedir." ifadelerini kullandı.
Yeşil OSB olmak için hazırlanan projelerin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca kredilendirilmesi ve öncelikli olarak değerlendirilmesine imkan tanındığını bildiren Polat, teklifte yer verilen düzenleme ile OSB kuruluş ve genişleme süreçlerinin hızlandırılması için yürürlükteki imar planlarında sanayi olarak belirlenen alanların planı onaylayan idarenin görüşünün alınması ve imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt yapılması kaydıyla OSB yer seçimi işlemi yapılmadan OSB alanı olarak kesinleştirilmesine imkan tanıdığını aktardı.
Uygulamada OSB yer seçimi işleminin yaklaşık 8 ila 12 ay sürdüğünü ve bu nedenle sanayicinin ortak altyapı ve arıtma gibi OSB imkanlarına erişmesinin geciktiğine değinen Polat, "Yapılması öngörülen değişiklik ile halihazırda planda sanayi olarak belirlenmiş alanlar için yeniden yer seçimi yapılmasına esasen gerek olmadığından şeklen gerçekleştirilen yer seçimi işlemi kaldırılmakta ve sanayi imarlı alanların yer seçimi yapılmadan jeolojik ve jeoteknik etüt yapılarak hızlı bir şekilde OSB’ye dahil edilmesine veya OSB alanı olarak belirlenmesine imkan sağlanmaktadır." diye konuştu.
OSB'lerde bulunan özel mülkiyetler açısından acele kamulaştırma kararı alınabildiğine dikkati çeken Polat, düzenleme ile acele kamulaştırma kararı verilen alanların yatırıma hazır hale getirilerek bu alanlarda üretimin hızlıca başlaması için tescile yönelik işlemler devam ederken mahkemece belirlenen bedelin banka hesabına yatırılmasını takiben bu alanda OSB tarafından alt yapı ve katılımcılar tarafından üretim tesislerinin inşa edilmesine imkan tanındığını söyledi.
"Üretim şartı ile üst yapılı kiralama ve üst yapılı satış imkanı getiriliyor"
Yerli ve yabancı yatırımcıların OSB'lerde üst yapılı bina satın alma veya kiralama taleplerinin sıklıkla gündeme geldiğini anlatan Polat, "Mevcut kanuni düzenleme buna imkan vermediği için bu talepleri karşılanamamış yatırımcıların başka ülkelere yatırım yapmasına seyirci kalınmıştır. Yapılan bu değişiklikle OSB'lere, mülkiyetlerindeki parsellerde tesis inşa ederek, katılımcılara, üretim şartı ile üst yapılı kiralama ve üst yapılı satış imkanı getirilmektedir. Sanayicilerin taleplerine bu yolla hızlı bir şekilde karşılık verilmesinin yabancı yatırımcıların ülkemize çekilmesinde oldukça önemli bir katkı sağlayacağı açıktır." değerlendirmesinde bulundu.
OSB içinde yer alan, boş olan ve OSB mülkiyetinde olmayan parsellerin, atıl vaziyetten çıkartılıp, sanayi üretimine katkı sağlaması amacıyla mülkiyet sahiplerine üretime geçmesi veya üretim yapmak isteyen yatırımcılara devretmesi için süre verildiğini dile getiren Polat, süre sonunda yatırım yapılmayan parsellerin OSB tarafından daha önce mülkiyeti devredilenlerin bedeli ödenmek kaydıyla tapuda
OSB adına tescili, OSB tarafından devredilmeyenlerin ise kamulaştırılmasının düzenlendiğini kaydetti.
Polat, Türkiye genelindeki artan elektrik ihtiyacı da dikkate alınarak, kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesislerinin, altyapı tesisi kapsamına alınmasının hedeflendiğini dile getirdi.
"Rekabetçi piyasa yapısı oluşturulması amaçlanıyor"
Yine düzenleme ile, Türkiye'nin doğal gaz piyasasında alım-satım yapacak yerli ve yabancı ticaret şirketlerinin güven duyacağı, objektif kurallara göre işletilen rekabetçi bir piyasa yapısı oluşturulması hedefi doğrultusunda, doğal gaz ithalatına hem BOTAŞ hem de özel sektör tüzel kişileri açısından serbestlik getirilmesinin amaçlandığını kaydeden Polat, şöyle devam etti:
"Piyasanın rekabete açılması ve serbestleşme hedeflerinin yanı sıra ülkemizin arz güvenliğinin temin edilmesi de büyük önem arz etmekte olup, bu nedenle arz güvenliğinin temini amacıyla bazı tedbir ve hükümler getirilmektedir. Türkiye'nin doğal gaz ticaret merkezi olma hedefleri doğrultusunda, doğal gaz piyasasında serbestleşme, rekabet ve ticaretin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir. Piyasada oyuncu sayısının artması ve tedarik imkanlarının çeşitlenmesiyle birlikte tüketicilerin güvenli, kaliteli ve daha uygun fiyatlı enerjiye erişim imkanları çoğalmış olacaktır. Bu kapsamda getirilen düzenlemeyle, Türkiye doğal gaz piyasasında alım-satım yapacak yerli ve yabancı ticaret şirketlerinin güven duyacağı, objektif kurallara göre işletilen rekabetçi bir piyasa yapısı oluşturulması amaçlanmaktadır. Ayrıştırma, doğal gaz tedarik ve alt yapı faaliyetlerinin kurulan farklı tüzel kişiler eliyle yürütülmesini sağlamayı hedeflemektedir. Ayrıştırma uygulaması, şebeke alt yapıları ile tedarik çıkarlarının aynı tarafta bulunmasını engellemek ve böylece piyasaya rekabetçi yeni girişlerin önünün açılması amacıyla oluşturulmuş bir kavramdır. Diğer taraftan, piyasanın rekabete açılması ve serbestleşme hedeflerinin yanı sıra ülkemizin arz güvenliğinin temin edilmesi de büyük önem arz etmekte olup, bu nedenle arz güvenliğinin temini amacıyla bazı tedbir ve hükümler önerilmektedir."
"Onlarca sorun varken yeni rantları konuşuyoruz"
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Türkiye'nin 61 gün sonra sandık başına gideceğini hatırlatarak, "Vatandaşlarımızın çözülmesi beklenen onlarca sorunu, derdi varken biz burada OSB'lerle ilgili düzenlemeleri, enerjide yeni rantları konuşuyoruz. Gerçekten merak ediyoruz bu teklifin içinde bu kadar acil olan ne var?" diye sordu.
Teklifteki vakıflarla ilgili düzenlemelere ilişkin Tarhan, "Hangimizin bu konuda bir uzmanlığı var? Hangimiz vakıflar konusunda bir düzenlemeye ilişkin olarak komisyonumuzun teknik yorum yapma becerisi olduğunu iddia edebilir? Bu torbanın içinde vakıfların ne işi var? Çok acil bir ihtiyaç mı var da bu düzenlemeler alakasız bir komisyona getiriliyor? Torba yasaları, çorbaya çevirdiğiniz için İçişleri Komisyonuna gitmesi gereken vakıf düzenlemesi bizim komisyona gelirken ne yazık ki geçtiğimiz hafta çevre torbasına eklenen madde ile Kahramanmaraşta'ki OSB'lerin sınırlarının değiştirilmesine dair düzenleme İçişleri Komisyonunda görüşülüyor. Bir haftada getirilen iki ayrı düzenlemede tüm uzmanlıkları göz ardı etmeyi başardınız." değerlendirmesinde bulundu.
Tarhan, teklifin bazı maddelerinin anayasa aykırı olduğunu ve düzenlemenin yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş, "Ayrıştırma ve özelleştirmede çok başarılı olmuş gibi BOTAŞ'ı ayrıştırıp özelleştirmek istiyoruz. BOTAŞ özelleştirilmiş olsaydı, bugün doğal gazı çok daha pahalıya alacaktık. Vatandaş zaten ödeme güçlüğü çekiyor. Elektrikte yaşadığımızı doğal gazda da yaşamış olacaktık. Bu maddenin tekliften çıkarılmasını öneriyoruz. Kendi gündemimize dönelim." ifadelerine yer verdi.
"BOTAŞ'ın özelleştirilmesine karşıyız"
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu kanun teklifine ilişkin, "Bu bir el koyma kanunudur. Bu yöntemin terk edilmesi gerekiyor. BOTAŞ'ın özelleştirilmesi meselesi hususunda da ülkenin stratejik yerlerinin kamunun elinde olmasını savunuyoruz. Enerji sektörü tümüyle kamunun elinde olmalı. Limanlar, tümüyle kamunun elinde olmalı. Doğal gaz meselesi de dünya üzerinde savaşlara neden olan bir konudur. BOTAŞ'ın da şu ya da bu şekilde bölünmesi, parçalanması özelleştirilmesi meselesine karşı çıkıyoruz." dedi.
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ise depremin vurduğu 11 ilde faaliyette bulunan 34 OSB'den 22'sinin ciddi hasarlar aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Buradaki tartışmanın deprem bölgesinde yıkılan fabrikaların imarıyla ilgili olmasını isterim. Bazı fabrikalara dışarıdan baktığınız zaman çok büyük hasarlar görünmüyor ancak içerisine girdiğiniz zaman yıkılan makineler var. Bu makinelerin tekrar çalıştırılabilmesi uzun aylar ya da yıl alacak. Deprem bölgesindeki bazı fabrikalar, bir yıldan önce devreye alınamayacak. Türkiye'deki bazı ürünlerde kağıt gibi, tekstil hammaddesi olan iplik gibi büyük sıkıntı yaşayacak. Önümüzdeki dönemde tartışılması gereken konu; ihracattaki gelir düşüşünün nasıl telafi edileceği ile ilgili olmalı. En önemlisi de kalifiye elemanların o bölgede tekrar iş başı yapabilecekleri ortam nasıl oluşturulacak. Bunun tartışılması lazım. O bölgelere sanayicileri geri döndürmek lazım. Deprem bölgesindeki yatırımcıların, sanayicilerin, emekçilerin durumlarının iyileştirilmesi ile alakalı kanun tekliflerin hızlıca hayata geçirilmesi gerekiyor."