Akkuyu ile Türk şirketler global pazarlara açıldı
Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı Sergei Butskikh, santralin yapımı ile Türk şirketlerin uluslararası pazara girme konusunda fırsat yakaladıklarını söyledi.
Hüseyin Gökçe |Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergei Butskikh, projede görev alan Türk şirketlerinin uluslararası pazara girme konusunda büyük fırsat yakaladıklarını bildirdi. Santralin güvenliğine ilişkin tartışmalara değinen Butskikh, maliyetin yüzde 40’ını güvenliğin oluşturduğunu söyledi.
Akkuyu NGS’nin geldiği aşamalar hakkında gazetecilere değerlendirmelerde bulunan Butskikh, yılda yaklaşık 35 milyar kWh/s üretim yapılacak santralin Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağını bildirdi. Santralin 1’inci ünitesinin Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023’e yetiştirilmesi için çalışıldığını söyleyen Butskikh, projenin tüm aşamalarında inşaat ve montaj çalışmalarının aktif şekilde sürdüğünü kaydetti.
“En güvenli santral olacak”
Santralin deniz kıyısında yer alması nedeniyle deniz hidroteknik yapıları, santralin işletilmesinde son derece önemli bir işlev göreceğine değinen Butskikh, inşaat sahasındaki ana ekipmanın; imalat, nakliye ve montaj süreçlerinin programda belirtilen süreçte gerçekleştiğini kaydetti.
Ekipmanların üretim ve montaj süreçlerinin tamamının Türkiye Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) tarafından takip edildiğinin altını çizen Sergei Butskikh, projenin başından beri Türk tedarikçi ve yüklenici şirketlerle çalıştıkları bilgisini verdi.
MEFA Grup Şirketi, Cengiz Holding, Özaltın Holding gibi firmaların uzun süredir projeye yönelik çalıştıklarını ifade eden Butskikh, “Rus nükleer endüstrisindeki 75 yıllık uzmanlığımızın ve Türk inşaat şirketlerinin tecrübesinin yarattığı sinerji sayesinde Akkuyu NGS dünyanın en güvenilir nükleer santrallerinden biri olacak” diye konuştu.
Maliyetin yüzde 40’ını güvenlik oluşturuyor
İnşaat çalışmaları başladığından beri tartışılan santralin güvenliğine ilişkin konulara değinen Butskikh, maliyetin yaklaşık yüzde 40’ını güvenlik sistemlerinin oluşturduğunu söyledi. Projeye Türk şirketlerin mümkün olan maksimum katılımının sağlandığını bildiren Butskikh, “Beton karışımları, betonarme ürünler, metal yapılar, boru hatları, kablo üretimi, elektrikli ekipman, vanalar, pompalar ve diğerleri gibi önemli miktarda inşaat malzemeleri ve ekipman, Türk üreticiler tarafından sağlanacak” dedi. Butskikh, projede yerelleşmenin artırılması için Enerji Bakanlığı ve TSE ile birlikte Yerelleşme Çalışma Grubu oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda İstanbul’daki irtibat ofisi aracılığıyla da potansiyel Türk yüklenicilere işbirliği imkanları hakkında bilgi verildiğini söyleyen Butskikh, bu kapsamda düzenlenen çevrimiçi toplantılara Adana’da 49, Kocaeli’nde ise 54 sanayi kuruluşunun temsilcisinin katıldığını dile getirdi. Projede görev alan Türk şirketlerinin çok önemli tecrübeler edindiklerini söyleyen Sergei Butskikh, bunun gelecekte uluslararası pazarlara girme fırsatı da sağladığını aktardı.