“2020 yılı bizim için ürün lansmanı senesi oldu”

BARIŞ SEDEF/İSTANBUL

Makine, otomotiv, pres imalatı, dövme sanayi, alüminyum, dişli ve redüktör başta olmak üzere toplamda 19 sektöre katma değeri yüksek çelik üretimi yapan Yükselen Çelik, ürün gamını Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla genişletiyor.2020’de piyasaya iki yeni ürün sürdüklerini dile getiren Göktürk, bunların ilkinin otomotiv sektörü için mevcut ürün portföyünde bulunan 2379 ürünün geliştirilmiş versiyonu olan CM79 olduğunu ifade ederek, “Bu ürün otomotiv yan sanayisinde soğuk iş kalıbı çeliğinden yapmış olduğumuz bir ürün. Daha yüksek darbe ve korozyon dayanımını belirli parametrelerde garanti ediyoruz. Otomobil üretiminde araçların plastik kısımları dışındaki parçaları CM79 çeliğinden üretilen kalıplarda basılıyor” dedi.

Diğer bir ürün olan X44 ile alüminyum ekstrüzyon sektörüne giriş yaptıklarını ifade eden Göktürk, “Kendi tasarımımız olan sıcak iş kalıbı çeliğinden yaptığımız bu ürünle ekstrüzyon sektörüne giriş yaptık. Geliştirdiğimiz X44 ve CM79 konvansiyonel ürünlere nazaran dayanıklılık ve kalite konusunda yüksek seviyede yer alıyor. Standart ürünlere göre yüzde 30 daha pahalı olabilir ancak ürünler kullanım ömrü bakımında yüzde 200’lere varan avantajlar sağlayarak bu farkı fazlasıyla ödüyor” dedi. Geliştirdikleri X44 ürünün inşaat ve dekorasyon alanında yoğun şekilde kullanıldığını kaydeden Görktürk, “Alüminyum malzemelerin basıldığı kalıpların çeliği oluyor. Alüminyum dış cephe kaplama malzemeleri, alüminyum kapı kolları veya alüminyum profiller gibi birçok ürünün kalıbı bizim tedarik ettiğimiz X44 çeliğinden üretiliyor” bilgisini verdi

2020’de ihracat başlayacak

Firma olarak 2020 yılında ihracat ofisi açarak yurt dışı pazarlarda etkin olmak istediklerine dikkat çeken Göktürk, “Geliştirdiğimiz bu iki ürünün ilgili pazarlarda müşterilerle buluşmasını sağlayacağız. yurt içinde yakaladığımız büyümeyi yurt dışı ile devam ettirmeyi planlıyoruz. İhracatta ilk etapta Akdeniz ülkeleri ve Avrasya bölgesinden başlayarak faaliyetlerimize start vereceğiz. 2021’in birinci çeyreğinde ihracatın yansımalarını görmeyi umuyoruz. 10 yıl içerisinde Yükselen Çelik’in cirosunun yüzde 50’sinin ihracattan gelmesini öngörüyoruz” şeklinde konuştu. Tasarım ürünlerinin cirodaki payını artırmak istediklerini ifade eden Göktürk, “2016 yılında tasarım ürünlerimizin cirodaki payı yüzde 16,8 iken 2019 yılında bu rakam yüzde 40’a ulaştı” diye konuştu.

Patent, faydalı model, tasarım ve marka tescilinin firma olarak meydana getirdikleri katma değerde önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Göktürk, “Öyle bir noktaya geldik ki bugün sıvı çelikten üretim yapan birçok şirket konvansiyonel ürünler yaparken biz, sıvı çelikten üretim yapmamamıza rağmen onlardan daha fazla katma değer elde eder durumdayız. Biz bin dolar civarında bir hammadde alarak kalıp çeliği sektöründe 2 bin 500 ile 3 bin dolar civarında bir satış fiyatı yakalıyoruz. Sıvı çelikten üretim yapmamamıza rağmen bazı ürünlerde bin 500- 2 bin dolar dolayında katma değer elde ediyoruz. Bunun nedeni kendi patentlerimizin, kendi tasarımlarımızın ve kendi markalarımızın olması şeklinde karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

Ton başı katma değerde yüzde 29’luk artış yakaladı

Göktürk, bünyelerinde 750 müşteri arasında ilk 10 müşterinin toplam cirodaki payının yüzde 33 olduğunu söyledi.Satış cirosu olarak 15 yılda Türk lirası bazında 71, dolar bazında ise 16 katlık büyüme yakaladıklarını ve2019 yılında 170,7 milyon liralık satış cirosu elde ettiklerinin altını çizen Göktürk, “Firmamızda FAVÖK 25,5 milyon lira olarak gerçekleşti. Ton başına bütün sattığımız ürünlerde ortalama ciromuz 2016 yılında bin 981 lirayken 2019 yılında bu rakam 6 bin 399 TL/ton yani yıllık

bileşik büyümede yüzde 48’lik bir artış yakaladık. Bu artışta nitelikli ürünlerin aldığı payın artması etkili oldu” şeklinde konuştu. 2020’nin birinci çeyreğinde 2019’un aynı dönemine göre ton başına gelirde yüzde 29’luk artış yakaladıklarını dile getiren Göktürk, “2019 yılının birinci çeyreğinde, 5 bin 660 lira olan ton başına gelir, 2020’nin ilk çeyreğinde 7 bin 328 liraya çıkmış. Burada ton başı gelirin artığını görüyoruz. Hedefimiz ciro bazında pandemi nedeniyle 2019 yılını yakalamak” ifadelerini kullandı.

“SANAYİDE TEK BİR HAMLE İLE SERMAYE ARTIŞI YAPABİLİRSİNİZ”

Türkiye’de demir çelik ürünlerinde KDV oranın yüzde 18 olduğunu bu bağlamda demir çelik sektörünün desteklenmesi gerektiğini dile getiren Göktürk, “Türkiye’de sanayi sicil belgesi olan iki şirket arasında herhangi bir ürün satışı varsa KDV oranı sıfır olmalı. Çünkü bu firmalar vermiş oldukları KDV’yi ihracat yaptıklarında iadesini istiyor ya da başka kalemlerden mahsup edilmesi talebinde bulunuyor. Türkiye’de kredi dağıtmak yerine tek bir hamle ile sanayide yüzde 16 ile 18 arasında değişen oranlarda sermaye artışı yapabilirsiniz” diye konuştu.

“Mülkünüz üzerindeki tasarruf hakkı tamamen size ait”

Diğer taraftan organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren sanayicilerin sahip oldukları alanlarda mülklerinin sınırlı olduğuna dikkat çeken Göktürk şunları söyledi: “Sanayicinin mülkiyet hakkını kullanma konusunda OSB’lerde bazı yapısal sorunların olduğunu görüyoruz. Firmaların kendi kullandıkları kısımların yanı sıra arta kalan bölümleri üzerinde kiraya verme gibi bir durumu olmuyor. Buna OSB yönetimi ve yönetmelik izin vermiyor, siz atıl kalan kısımları kiraya veremeyince kapasite kullanım oranlarında da ciddi düşüşler oluyor. Ayrıca OSB içerisinde arsa satışı konusunda da mülkünüzü OSB yönetiminin uygun gördüğü bir alıcıya satabilirsiniz yani mülkünüz üzerindeki tasarruf hakkı tamamen size ait değil. Firmamızın Tuzla’da bulunan bir arazisinin satışı için kendi bulduğumuz alıcıyı OSB yönetimi onaylamadı. Sonrasında yerimizi OSB yönetiminin uygun gördüğü bir alıcıya sattık. Bu konuda düzenlemelerin yapılması lazım.”