Ambalaj sektörünün 2023 hedefi 10 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek

Birçok sektöre dolaylı yoldan dokunan ambalaj sanayii ihracat hedefini yukarı yönlü revize etti. Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Zeki Sarıbekir, "2023 hedefimize 2022 sonunda ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu yüzden 2023 için yeni hedefimizi 10 milyar dolar olarak belirledik" diye konuştu.

Haber Merkezi |

Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “2023 hedefimize 2022 sonunda ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu yüzden 2023 için yeni hedefimizi 10 milyar dolar olarak belirledik” dedi. Sarıbekir ayrıca bu yılın ilk yarısında en çok ambalaj ihracatı yapılan ilk 5 ülkenin Birleşik Krallık, Almanya, İtalya, ABD ve İsrail olduğunu söyledi.

Avrupa pazarında çok güçlü olduklarını vurgulayan Sarıbekir, “Uzun yıllardır en çok ihracat yaptığımız ülkeler arasında ABD vardı ancak bu yıl 4’üncü sıraya yükseldi. Bu da bize Türkiye’nin ABD pazarında ne kadar önemli bir konuma geldiğini gösteriyor. ABD, alternatif pazarlar arıyor. Burada da Türkiye ön plana çıktı. Kaliteli üretimi ve tasarımıyla ambalaj sektörü çok daha iyi noktalara ulaşacak. Tedarik zincirinin bozulmasıyla birlikte Çin’den uzaklaşan ülkelerin durağı da Türkiye oluyor. Bu fırsatı çok iyi kullanarak ihracatta çok daha hızlı bir büyüme grafiği yakalayabiliriz” diye konuştu.

Ürettiklerinin yarısını ihraç edecekler

Ürettiklerinin en az yarısını ihraç etmeyi hedeflediklerini aktaran Sarıbekir, şunları kaydetti: “İhracatta yaşanan olumlu seyir sonrasında hedefleri de yukarı yönlü revize ettik. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023’te Türkiye ambalaj sektörünün pazar büyüklüğünü 25 milyar dolardan 30 milyar dolara, kişi başı tüketimi 298 dolardan 380 dolara, ihracatımızı ise 8 milyar dolara çıkarmayı hedefliyorduk. Ancak 2023 hedefimize 2022 sonunda ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Bu yüzden 2023 için yeni hedefimizi 10 milyar dolar olarak belirledik. 2030 sektör büyüklüğümüz için hedefimizi ise 50 milyar dolar, ihracat hedefimizi de 20 milyar dolar olarak belirledik. Bu doğrultuda 3 adımlık yol haritasında öncelikle ham madde üretimi için ülkemizde büyük yatırımlara destek verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sektörümüzde plastik başta olmak üzere ambalaj malzemelerinin hammaddeleri ağırlıklı olarak yurtdışından temin ediliyor. Hammadde üretimine ağırlık verecek bu tür yatırımların üreticilerin maliyetlerini de uzun vadede indireceğini ve ihracat hızını artıracağını düşünüyoruz. Bunun için Türkiye Petrokimya Girişim Grubu kurulmalı. Bu sayede yüksek katma değerli ürünler üretip uluslararası arenada daha rekabetçi bir yapıya sahip olabiliriz.”

“Sürdürülebilirlik konusu ertelenemez”

Sürdürülebilirlik konusunun ertelenemeyeceğine inandıklarını ifade eden Sarıbekir şöyle devam etti: “Atık malzemelerin geri dönüşüme kazandırılması çok büyük bir önem taşıyor. Çin’in yaptığı gibi kendi atığımızı kullanmayı teşvik etmemiz gerekiyor. Çin, geri dönüşüm sanayisini geliştirmek için dünyanın plastik atığını satın alıp sanayisini geliştirip yavaşça sıfıra getirdi. Bunun için biz de ülkemizdeki toplamayı ve geri dönüşümü geliştirecek sistemlerle uğraşmalıyız. Bu noktada ‘Yeşil OSB’ konusunu destekliyoruz. Buralarda üretilen ürünlerin de önü açık olacak. ISO 9000 ilk çıktığında ISO 9000 belgesi olmayanlar ihracat yapamıyordu. Gelecekte aynı şekilde karbon karnesi kötü olan ihracatçılar, ihracat yapamayacak hale gelecek. İhracatın artmasıyla bu durum birinci derecede paralel ilerliyor. Sanayi OSB’lere toplanıp şehirlerden çıkartılabilir. Bunları her zaman destekliyoruz. ASD olarak da bunun gündemde tutulması gerektiğine inanıyoruz. Sürdürülebilirlik, çevreci üretim Türkiye’nin geleceği. Çevresel sürdürülebilirliği önceliğe aldığımız zaman hem lojistik hem üretim kalitesi hem de rekabet gücümüz gelişecek.”

Karton sanayicisi hedef pazar ABD'yi yakın markaja alıyor

ABD’nin Çin ve Uzak Doğu’dan karton ambalaj alımını düşürmesini fırsata dönüştüren karton ambalaj sektörü, KASAD öncülüğünde 20 şirket ile ABD’ye çıkartma yapacak. ABD ihracatında 3 yıldır çift haneli bir büyüme kaydettiklerini belirten KASAD Başkanı Alican Duran, “Tüm stratejimizi ABD’ye ihracatımızı artırıp, kalıcı olma yönünde yapıyoruz. Gelecek 5 yılda ABD’ye ihracatımızı 500 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

Türkiye karton ambalaj sektörü iç piyasada talebi karşılamayı sürdürürken dış piyasada etkinliğini de artırmaya çalışıyor. Hızlı tüketim ürünleri başta olmak üzere birçok alanda hizmet veren karton ambalaj sektörü ABD’ye yapacağı ‘çıkarma’ ile ihracat rakamlarını artırmayı hedefliyor. Konu özelinde açıklamalarda bulunan Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) Başkanı Alican Duran, “Yaşanan ekonomik gelişmelerin etkisiyle dünyada karton ambalaj tüketimi devamlı olarak artıyor. Karton ambalaj sanayicileri olarak biz de ihracat yapabileceğimiz pazarları hedefimiz haline getiriyoruz. ABD dünyanın en önemli pazarlarından birisi. KASAD olarak yaptığımız çalışmalar sonucunda Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (Ur-Ge) projesi ile bu pazarda faaliyetlerimizi geliştirmeyi planlıyoruz” dedi.

Ur-Ge proje grubu ile ABD’de pazar payını daha da büyütmeyi hedeflediklerini belirten Duran, “ABD ihracatımızda karton ambalaj ve kağıt ürünlerinde son 3 yıldır çift haneli büyüme var. 2021 - 2022 ihracat farkımızda yüzde 15’lik bir artış yaşadık. Proje kapsamında çoğu KASAD üyesi olmak üzere 20 firmamızı bir araya getirdik. KASAD öncülüğünde şirketlerimizle ABD pazarına çıkarma yapacağız. Tüm stratejimizi ABD’ye ihracatımız arttırıp, kalıcı olma yönünde yapıyoruz. ABD pazarında oluşan bu boşluğu doldurarak, gelecek 5 yılda 500 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

İhracatta hedef 5 yılda 500 milyon dolar

Karton ambalaj sektörünün ABD’ye olan ihracatını son yıllarda katlayarak artırdığını ifade eden Duran, “Son yılların 9 aylık periyotlarına bakıldığında; 2019 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 15 milyon dolar olan ihracat rakamı, 2020’de 30 milyon dolara çıkarken 2021’de 42 milyon dolar ihracat yaptık. Bu yılın ilk 9 ayında 48 milyon dolar ihracat gerçekleşirken sektörümüz yılı 70 milyon dolar ihracat ile tamamlamayı hedefliyor” dedi. Gelecek 5 yılda ABD’ye ihracat hedeflerini 500 milyon dolar seviyelerine çıkarmak olduğunu aktaran Duran, “Turkish Carton Packaging URGE projesi kapsamında karton ambalaj sektöründen farklı ölçeklerdeki 20 firmamızın mevcut ortak eksiklerini 3 yıl boyunca Ticaret Bakanlığı desteği ve İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği prefinansmanıyla gidererek yurt dışı pazarlarında rekabet güçlerini artıracak eğitim, danışmanlık, pazarlama ve alım heyeti faaliyetlerine destek olacağız. Proje kapsamında firmalarımızın hedef pazarlarda görünürlüğünü artırarak sağlayacağımız koordinasyonla birlikte gerek bürokratik gerek organizasyonel süreçlerde vakit kaybının önüne geçerek ihracat süreçlerimize verim ve hız kazandıracağız” şeklinde konuştu.

“Depozito sistemi yaygınlaşırsa yıllık 27.6 milyon atığı ‘çöpten’ kurtaracak

Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği’nin yaptığı araştırmalara göre 4 kişilik bir aile ayda 120 kilo geri dönüştürülebilir plastik atık üretiyor. Araştırma kişi başı günlük 1 kilo geri dönüştürülebilir atık oluştuğunu ortaya çıkarıyor. Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği’ Başkanı Fatih Eren, “TÜİK’in açıklamış olduğu Türkiye’de 23 milyon hane olduğunu gösteriyor. Bu rakamları hesapladığımızda ise aylık 2,3 milyon ton plastik atık ortaya çıkarken, yıllık bazda ise 27,6 milyon ton geri dönüştürülebilir plastik atığın oluştuğunu görüyoruz” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Müsteşarlığı’nın yaptığı araştırmalar 2018 yılında dünya genelinde 1.167,5 milyar litre, 2020 yılında 1,292 milyar litre ambalajlı içecek tüketildiğini gösteriyor. Öte yandan her yıl okyanuslara 4,8 ila 12,7 milyon ton arasında plastik atılıyor. Avrupa’nın birçok ülkesi DRS ( Depozito İade Sistemi) ile ciddi manada bir başarı elde edebiliyor. Hollanda, Almanya, İngiltere başta olmak üzere birçok ülke çöp toplama sahalarını kapatmış durumda ve birçok ülke de evsel atıktan plastiğe, kağıttan ambalaja kadar evden çıkan tüm atıklarını yerinde ayrıştırarak geri dönüşüm tesislerine gönderiyor. Hatta ayrıştırma yapmadan evsel atığını ayrıştırma kutularına atanlar ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalıyor.

23 milyon hane ayda yılda 27.6 milyon ton geri dönüştürülebilir atık üretiyor Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği (GEKADER) Başkanı Fatih Eren, “Dernek olarak yaptığımız araştırmalarda Türkiye’de yıllık yaklaşık 27,6 milyon ton plastik atığın ayrıştırma yapılmadan çöpe atıldığını gösteriyor. Türkiye’de bugün 4 kişilik bir ailenin geri dönüştürülebilir atığına baktığımızda yaklaşık aylık toplam ortalama 120 kilo civarında bir atığı oluşuyor” diye konuştu. Kişi başı ise günlük 1 kilo civarında geri dönüştürülebilir atık üretildiğine dikkat çeken Eren, “Pandemi ile birlikte eve sipariş alışkanlığı hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. TÜİK’in açıkladığı yaklaşık 23 milyon hane halkı rakamı üzerinden hesapladığımızda ortaya çok ciddi bir rakam çıkmış oluyor. Aylık 120 kilo geri dönüştürülebilir atığı hane sayısı ile çarptığımızda yaklaşık 2,3 milyon ton plastik atık sonucuna varmış oluyoruz. Yıllık olarak baktığımızda bu oran 27.6 milyon tona kadar ulaşıyor. Ancak bugün altyapı ve toplumun bilinçlenmesi konusunda ciddi eksikliklerimiz var. Ambalaj atıkları kaynakta ayrı değil de karışık olarak toplanmadığı zaman ciddi oranda yüzde 30-yüzde 40 oranında fire oluşuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Depozito sistemi 2 milyon ton plastik atığı “çöp”ten kurtaracak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıklamış olduğu 81 ilde DRS ( Depozito İade Sistemi) hayata geçtikten sonra vatandaşlara da ilave bir gelir kaynağı yaratılmış olacağına dikkat çeken Eren, “Öte yandan Türkiye’nin AB Eylem Planı çerçevesinde ortaya koymuş olduğu hedeflerine de ulaşmasında etkin bir gösterge olacak. DRS’nin en büyük paydaşı ise döngüsel ekonomi. Sistemin hayata geçmesiyle vatandaşların kazanacağı gibi plastik üreticileri de kazanmış olacak. Sera gazı CO2 salınımı azalacak. Enerji verimli kullanılarak iklim değişikliği ile mücadelede etkin bir rol oynayacak. Sektörde illegal yöntemlerde toplama ayrıştırma yapan sistemin de önüne geçilmiş olacak. Öte yandan uygulama yaygınlaştığında çöp depolama alanına giden atık miktarında 1 milyon ila 2 milyon arasında azalma olacağını bekliyoruz. DRS, uygulamaya konursa “cam şişeler 50 PET şişeler ise 25 defaya kadar geri dönüşüm ile yeniden kullanılabilir. Bu uygulama doğal kaynakların koruduğu gibi aynı zamanda enerji tasarrufu sağlar. Sıfır üretimden kaynaklı karbon oluşmasının da önüne geçer” açıklamasında bulundu.

Ürün ambalajını beğenenlerin yüzde 64’ü araştırmadan satın alıyor

Günümüzde tüketicilerin satın alma kararlarını duygusal olarak vermesi ve bu kararların yüzde 70’inin de mağazada anlık verilmesi, rekabetin her zaman yüksek seyretmesine neden oluyor. Ciddi rekabetin yaşandığı bir pazarda, ürünle etkileşimden sonra saniyeler içinde satın alma kararı veren tüketicinin dikkatini çekmek ise markalar için oldukça önemli. Ürünün ilk izlenimini yaratacak olan ambalajlara da bu noktada büyük görev düşüyor. Packaging of the World tarafından paylaşılan verilere göre, tüketicilerin yüzde 64’ü eğer gördüğü ürünün ambalajını beğenirse detaylı araştırma yapmadan ürünü satın almayı tercih ediyor. Ambalajın tüketici üzerindeki etkilerini anlamanın tüm FMCG (Hızlı Tüketim Ürünleri) sektörü için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Ambalaj, markanızın değerlerini ve vizyonunu tüketicinizin beklentilerine paralel yollarla sergileyebileceğiniz muhteşem bir alan. Evet, ilk olumlu izlenim için çok kısa zamanınız var ancak üzerinizdeki bu baskıyı tüketicinin psikolojik tetikleyicilerine dokunarak nasıl bertaraf ettiğinize şaşıracaksınız” şeklinde konuştu.

Tüketici ilk etkileşimden saniyeler sonra karar veriyor

Tüketicilerin, ürünle ilk etkileşimlerinden itibaren olumlu ya da olumsuz bir yargıda bulunmalarının yaklaşık 7 saniye sürdüğü biliniyor. Bu kısa süre içerisinde hedef kitlenin günlük hayatta ilgi duyduğu alanlarla, onları duygusal yönden etkileyebilecek konularla ya da bilinçaltında yer etmiş trendlerle karşılarına çıkmak markayı her zaman bir adım öne taşıyor. Bu sebeple markalara hedef kitlelerinin beklentilerini iyi analiz etmelerini öneren Çelik, “Tasarımlarda dikkat çekebilmek için estetik ve çekiciliğe ne kadar odaklansak da ambalajların asıl amacının ürünü koruma ve saklama olduğunu unutmadan işlevsellik ve verimlilikle paralel yürütmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

Üniversitelerde sistem değişiyor... Tek alanda eğitim için çalışmalar başladı Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Bir ilimizde yanardağ riski! Bilim insanları magma odaları keşfetti: Püskürme ihtimali gündemde EYT'liler risk altında! Uzmanı tarih vererek uyardı: Hak kaybına neden olabilir Aile ve coğrafya etkisi: Zengin doğmak mı, aklını kullanarak zengin olmak mı? Apple Watch'unuzun pil ömrünü iki kat artıracak. Şarj sorununu tarihe karıştıracak 10 etkili ayar