Yeni çevre düzeni planı, 'sanayi' alanlarını yeniden tartışmaya açtı

Bursa’nın 2040 Yılı 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı, kentte bir kez daha ‘sanayi alanları’ tartışmasını gündeme getirdi. Sanayiciler, kentte büyük ölçekli yatırımlar için alan kalmadığını savunurken, akademik odalar ise “Bundan sonra daha fazla sanayiye izin vermeden, Bursa’nın verimli topraklarını korumamız lazım” diyor.

Esra Özarfat |

Esra ÖZARFAT
BURSA - Sanayi kenti Bursa, 3.1 milyonluk nüfusuyla göç alan kentlerin başında yer alıyor. Artan nüfus, ilin gelişim potansiyeli kentin en az 20 yıl sonrasının planlanmasını gerektiriyor. Buradan yola çıkan Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin yeni anayasası niteliğindeki 2040 Yılı 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı için düğmeye bastı. İçinde Bursa’nın yatırımcı kuruluşları, ilçe belediyeleri, Bursa Kent Konseyi, BTSO, sanayici ve iş adamları dernekleri, kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri, belediye şirketleri, üniversitelerin yer aldığı geniş bir kesimden de görüşler alınıyor. Bursa’nın yeni anayasasında sürdürülebilir kent ve sanayi dengesi üzerinde en çok konuşulan konular. Gelişen sanayi ve artan göç nedeniyle Bursa’nın planlı büyütülmesi gerekliliği ortaya konulurken, kentin refah seviyesinin artırılması ve sanayinin katma değerli üretime odaklanması için de yeni alanların oluşturulması gündemde.

“Daha fazla sanayiyi Bursa kaldırmaz”

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, Türkiye’nin büyümesinin üretim ve ihracatta olduğuna işaret ederek, sanayi yapılanmasının yok sayılamayacağını ancak bu konuda çekinceleri bulunduğunu belirtti. Bursa’nın verimli topraklarıyla önemli bir tarım kenti olduğuna ve pandemi döneminde özellikle tarım ve gıdanın ne kadar stratejik öneme sahip olduğunun bir kez daha görüldüğüne dikkat çeken Albayrak, “Bursa’nın korunması gereken çok önemli 4 alanı var. Tarım alanları, su kaynakları, Uludağ ile kıyı ve göllerimiz. Bunları korumayı bugüne kadar başaramadık. 1/100.000 plan çalışmaları yapılıyor. Bundan sonra daha fazla sanayiye izin vermeden Bursa’nın verimli topraklarını korumamız lazım. Ova Koruma Kanunu doğru şekilde işletilmeli. Sanayi her yere yapılabilir ama şeftaliyi her yerde üretemezsiniz. Yatırıma karşı değiliz ancak doğru planlama yapılmalı. Daha fazla sanayiyi Bursa kaldırmaz” dedi. Özellikle kent merkezindeki depreme dayanıksız yapıların rehabilite edilmesi ve nüfus yoğunluğunun azaltılması için uydu kentler yapılmasını desteklediklerini belirten Albayrak, “Kent üzerindeki deprem riskini azaltmak adına, can güvenliği öncelenerek kent merkezindeki yapıların dönüştürülmesi için uydu kentler yapılması doğru bir yaklaşımdır. Ancak bu yolla yeni yerleşim alanları açmak Bursa’ya nüfus ithalinden başka bir şeye yaramaz” diye konuştu.

“Nitelikli boş alanlar oluşturulmalı”

Bursa’nın bundan sonraki süreçte nitelikli sanayi ve turizm değerleriyle büyümesi gerektiğini vurgulayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise yeni sanayi alanlarının açılmasından ziyade sanayinin yüksek katma değer odaklı büyümesini istediklerini söyledi. Sanayileşme sürecinin geçmişte doğru yönetilmediğini ifade eden Aktaş, sanayinin göçü doğurduğunu, bunu da doğru yönetmek için nitelikli boş alanların oluşturulması gerektiğini kaydetti. Aktaş, kent merkezinde kalmış, büyüme alanı bulamayan ancak büyümek isteyen iş yerlerinin mevcut yerlerini terk ederek KOBİ’ler için belirlenen alana taşınmaları halinde KOBİ OSB projesine belediye olarak onay verebileceklerinin altını çizdi.

“Ölçek ekonomisine uygun büyüklükte yatırım alanları yok”

Bursa’da mevcut sanayi bölgelerinin büyük ölçekli yatırımlar için yetersiz kaldığını öte yandan kentte arsa bedellerinin de oldukça yüksek olduğunu söyleyen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, “Gelişmiş ülkelerde sanayiye ayrılan pay yüzde 3 seviyesinde. Bursa’nın toplam yüzölçümü içerisinde ise mevcut sanayi alanları binde 8’lik bir paya sahip. Bu sınırlı paya rağmen Bursa ekonomisindeki gelirin yüzde 46’sı sanayi kaynaklı. Avrupa Birliği ortalamasından bile daha yüksek bir gelir oluşturan bu somut örnekten hareketle, şehrin anayasası olarak uygulamaya alınacak olan şehir planı, gelecek 50 yılımıza şekil verecek nitelikte kurgulanmalıdır” dedi. Bursa’da sanayinin rekabet gücünü sekteye uğratan en önemli sorunun ölçek ekonomisine uygun büyüklükte yeni yatırım alanlarının bulunmaması olduğunu vurgulayan Burkay, “Yeni kurulacak sanayi alanlarının kentin üzerindeki yükü hafifletecek, lojistik altyapı ile birlikte artan ticaret hacmine cevap verecek, yapı stoku ve kentsel dönüşüm süreçlerine katkı sağlayacak, sosyal ihtiyaçlara ve yaşamsal alanlara çözüm üretecek, uydu kentler ve yeşil alanlarla entegre bir yapıda geliştirilmesi gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

Sur canisi Semih Çelik babasına sormuş: Seni nasıl öldüreyim? Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Aldi'nin Türk ailesi temalı reklamı tartışma konusu oldu Sayıştay raporunda ortaya çıktı! Sivil havacılık alarm veriyor! En düşük emekli aylığına enflasyon ayarı! İyileştirme masada Kredi ile araç alacaklar dikkat! Faiz düşüşü için ilk sinyal geldi