'Yaş meyve-sebze sektörünün geleceği planlamaya bağlı'

İklim değişikliğinin yaş meyve ve sebze sektörünü tehdit ettiğini vurgulayan Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Abdullah Özdemir, 2050 yılına kadar küresel ısınmanın bugüne kıyasla çok daha olumsuz etkiler yaratacağına dikkat çekerek, bu iki ürün grubu geleceğinin sektör bileşenleriyle istişare edilerek bugünden planlanması çağrısında bulundu.

Haber Merkezi |

MERSİN / EKONOMİ

Türkiye’deki iklim değişikliği ve gıda enflasyonu arasındaki ilişkiyi inceleyen merkez bankası uzmanlarının çalışmalarını değerlendiren MTB Başkanı Abdullah Özdemir, ortaya konan çıktıların yaş meyve ve sebze sektörü açısından iyi analiz edilmesi gerektiğini kaydetti.

Çalışmada 2020 sonrasında sonbahar ve kış aylarının daha ılıman, ilkbahar ve yaz aylarının ise çok daha sıcak geçip yağış miktarının azaldığı bilgisinin bulunduğunu dile getiren Özdemir, “Bu durumun ürün verimi ve üretim maliyeti kanalıyla, gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yarattığı belirtiliyor. Ülkemizin önde gelen meyve ve sebze üreticisi olan Mersin, Adana, Antalya, Hatay ve Muğla’daki kuraklığın üretimi olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Türkiye meyve üretiminin yüzde 43'ünü, sebze üretiminin ise yüzde 30'unu gerçekleştiren bu 5 il, meyve ihracatının yüzde 51'ini, sebze ihracatının yüzde 70'ini yapıyor” dedi.

Planlamada istişare vurgusu

Climate Central’ın İklim Değişim Endeksi raporuna göre; Türkiye’nin bu yaz 1970’ten bu yana en sıcak yaz mevsimini yaşadığına işaret eden Özdemir, “Bilimsel araştırmalar gerekli önlemler alınmadığı takdirde 2050 yılına kadar küresel ısınmanın bugüne kıyasla çok daha olumsuz etkiler yaratacağını ortaya koyuyor. Yaş meyve ve sebze sektöründe önümüzdeki yıllara yönelik bir yol haritasını bugünden belirlemeliyiz. Tarımsal üretimin planlanmasında stratejik ürünler olarak hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar yer alırken, yaş meyve ve sebze üretimiyle ilgili bir karar bulunmuyor. Plansız fazla ekimin gerçekleştiği yıllarda, tarlada veya bahçede kalan ürünler üreticinin ve ülkenin ekonomisine zarar veriyor. Kısa, orta ve uzun vadeli doğru politikalar belirlenmezse, gelecekte iklim değişikliğinin üretim, maliyet ve fiyatlar üzerinde çok daha olumsuz etkileri olacak. Devletimizden beklentimiz, sektör bileşenleriyle istişare içerisinde gerekli önlemlerin bugünden alınmasıdır” diye konuştu.

Bankaların promosyon yarışı kızıştı: Emeklilere uyarı geldi: 'Acele etmeyin' Mert Başaran’dan finansal özgürlük yolunda altın ipuçları Birleşik Krallık bu Türk yatırımını konuşuyor: 1 milyar sterlinlik yatırım İstanbul’dan daire fiyatına Roma'dan ev alınıyor 2024'te mi 2025 yılında mı emekli olunmalı? Özgür Erdursun yanıtladı Yurt dışından telefon almanın masrafı ağırlaşıyor!