Üretilen sütün yüzde 54’ünü sanayi değil üretici işliyor

MESİAD Tarım ve Gıda Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Öz, Türkiye’de üretilen sütün yüzde 54’ünün sanayiye gitmediğini ve üretici tarafından işlendiğini kaydetti.

MEHMET NABİ BATUK-MERSİN

Türkiye’de hem anaç hayvan sayısı hem de süt üretim miktarı her yıl artmasına rağmen sanayiye sunulan süt oranının tehlikeli bir şekilde azaldığına dikkat çeken Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Tarım ve Gıda Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Öz, çözüm talebinde bulundu.

Türkiye’de 2019 yılında bütün hayvan türlerinden sağılan toplam süt üretim miktarının bir önceki yıla göre yüzde 3,8 oranında artarak 22 milyon 960 bin 379 ton olarak gerçekleştiğini kaydeden Ramazan Öz, son beş yıllık süreç içerisinde toplam sığır varlığının da yüzde 25,2 artarak 17,6 milyon başa yükseldiğini kaydetti. Hayvan sayısı ve süt üretimindeki artışa rağmen entegre süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı bir önceki yıla göre yüzde 4,7 oranında azalarak 9 milyon 560 bin 345 tona gerilediğini kaydeden Öz, “Süt sektörünün en önemli sorunlarından biri kayıt dışı işlenen süt oranındaki yükseliş. 2018 yılında bu oranlar yüzde 50 iken, 2019 yılında bu oran yüzde 46 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak Türk Süt Sektörü’nün yüzde 10 kuru madde, yüzde 3,6 yağ, yüzde 3,2 protein oranına sahip ve 100 binin altında canlı bakteri ve 300 binin altında somatik hücre bulunduran ideal soğuk süt ihtiyacı her geçen gün artıyor” dedi.

"Sütün yüzde 54’ünün nasıl işlendiğini bilinmiyor"

Avrupa’da sütün yüzde 90 oranında sanayiye gittiğini ifade eden Ramazan Öz, Türkiye’de bu oranın yüzde 46’ya düştüğünü belirterek şöyle konuştu: “Türkiye’de üretilen sütün yüzde 54’lük kısmın nasıl ve ne şartlarda işlendiğini bilinmiyor. Almanya ve Fransa gibi ülkelerde süt sanayisine ulaşan sütün oranı yüzde 97, Amerika’da ise yüzde 98 seviyesindedir. Biz MESİAD olarak yaptığımız araştırmalarda ülkemizdeki süt sanayisine sunulan süt oranının bazı projelerle artırılacağı kanaatindeyiz. Özellikle süt üreticilerinin maddi ve manevi anlamda geleneksel yöntemlerden uzaklaştıracak bazı ekonomi, sosyal çalışmalara ihtiyaç var.”

Yetiştirici zarar etmemek için sütü işleyerek değerlendiriyor

Mersin Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bektaş Şenay ise süt üreticilerinin yem fiyatlarındaki artışlara rağmen Ulusal Süt Konseyi’nin yıllık olarak litre başına belirlediği 2.30 TL üzerinden süt satmak zorunda kaldığını bu durumunda sütün sanayiye ulaşmasını engellediğini kaydetti. Üreticilerin giderlerini karşılamak için sütü sanayiye vermek yerine kayıt dışı bir şekilde peynir ve yoğurt üretimine yöneldiğini aktaran Bektaş Şenay, “Yem fiyatları ile süt fiyatları arasında son aylarda oluşan uçurum, üreticiler ile süt sanayisi arasındaki mesafeyi de artırıyor. Bölgemizde küçük üreticilerin çoğunlukta olması, yem ve diğer gider kalemlerindeki artışlar, süt üretim kapasitesinin düşüklüğü, üreticilerin sanayi yerine daha çok gelir elde edeceği ürünlere yönlendiriyor. Çünkü Bugünkü koşullarda üretilen 1 litre sütün ortalama maliyeti yaklaşık 3 lira iken piyasada 1 litre süt en fazla 2,30 TL’den satılabiliyor. Üreticiler doğal olarak kazanmadıkları için sütü sanayi tesislerine göndermek yerine daha çok kendileri değerlendiriyor” dedi.

"Ulusal Süt Konseyi, fiyatları daha az aralıklarla güncellemeli"

Sanayiye yönelik süt üretimin artırılması için ilk başta yem maliyetlerini azaltacak uygulamaların ve teşviklerin sağlanması gerektiğini aktaran Bektaş Şenay, Ulusal Süt Konseyi tarafından yıllık olarak belirlenen 1 litre süt fiyatının zaman kaybetmeden piyasa fiyatına göre güncellenmesini talep etti. Başkan Şenay ayrıca yeni süt fiyatlarının 1 yıl gibi uzun aralıklarla değil de enflasyon ve girdi maliyetlerine gelen zamlara göre kısa aralıklarla güncellenmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Şenay, konuyla ilgili diğer çözüm önerilerini şu maddelerle sıraladı:

-Türkiye’nin nüfusuna göre düşük bir oranda olan büyükbaş anaç hayvan sayısını artıracak çalışmalar hayata geçirilmeli ve özellikle son yıllarda artış gösteren dişi hayvan kesimini azaltacak tedbirler alınmalı.

-Türkiye’de süt üretiminde kullanılan hayvanlarda sıklıkla görülen ve verimsizliğe neden olan tüberküloz, brusella ile kan paraziti gibi hastalıklarına karşı arileştirme çalışmalarına zaman kaybetmeden başlanmalı.

-Hayvanların özellikle doğurganlığını olumsuz etkileyen piyasadaki kalitesiz sanayi yemlerine karşı denetimlerin artırılarak hayvancılık sektörünün ihtiyacı olan belirli standartlarda ve uygun maliyette yem üretimi teşvik edilmeli.

-Hayvan sağlığının artırılması için her geçen gün daralan mera alanlarının genişlenmesi sağlanarak büyükbaşta kapalı beslenmenin önüne geçilmeli.


 

Düşen yolcu uçağının enkazındaki delikler tartışma yarattı: Vuruldu mu? Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Avrupa'nın eğlence devi Türkiye'den çekiliyor: 1 Ocak'ta kapılarını kapatıyor! Obama 2024 favorilerini paylaştı: Türk yazarın kitabını önerdi Saadet Partisi'nden Acun Ilıcalı'ya 'asgari ücret' çağrısı Yeni asgari ücretle kaç çeyrek altın alınabiliyor?