'Türkiye, küresel bakliyat pazarında 10 yıllık büyümeye adapte olmalı'
Küresel bakliyat üretiminin 2033’te yüzde 25 artışla 119 milyon tona ulaşmasının, 19 milyon ton olan ticaret hacminin ise 22 milyon tona çıkmasının beklendiğini dile getiren MTB ve UBK Başkanı Abdullah Özdemir; ülke içindeki üretim, tüketim ve ihracatta daha yüksek rakamlara ulaşmak için 3 yıllık dönemleri kapsayan üretim planlamasında bu potansiyelin göz ardı edilmemesini istedi.
Haber Merkezi |MERSİN / EKONOMİ
Mersin Ticaret Borsası (MTB) ve Ulusal Baklagil Konseyi (UBK) Başkanı Abdullah Özdemir, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlanan ‘Tarımsal Görünüm 2024-2033’ raporunda yer alan ‘bakliyat sektöründe gelecek 10 yıl’ analizini değerlendirdi. Raporda; bakliyatın sağlıklı beslenmedeki önemine dikkat çekildiğini kaydeden Özdemir, “Bakliyat sindirim sistemini iyileştirir, kan şekerini dengeler, iltihaplanmayı azaltır, kan kolesterolünü düşürür. Diyabet, kalp hastalıkları ve obezite gibi kronik sağlık sorunlarını önlemeye katkı sağlar. Rapor, üretimden nihai tüketime kadar toplam gıda kaybı miktarı içindeki en düşük payın yüzde 1’le bakliyat grubunda olduğuna dikkat çekiyor. Uzun süre bozulmadan saklanan ve besin değeri azalmayan bakliyat, gıda israfını en aza indirerek sürdürülebilir gıda sistemini destekliyor. Sağlıklı atıştırmalıklara talebin artmasıyla, bakliyatın tüketim önemi daha da pekişti. Et ve et ürünlerine alternatif protein kaynağı olarak görülen bakliyat, sağlık ve çevre duyarlılığı yüksek tüketicilerinden artan bir talep görüyor” dedi.
Üretim yüzde 25, ticaret yüzde 16 artacak
Küresel bakliyat pazarının önümüzdeki 10 yıl içinde büyüme göstereceğinin öngörüldüğünü dile getiren Özdemir, dünya nüfusunda yüzde 9’luk artışın beklendiği bir ortamda, 95 milyon ton olan küresel bakliyat üretiminin 2033’te yüzde 25 artışla 119 milyon tona ulaşacağının tahmin edildiğini söyledi. Kişi başı tüketimin ise yüzde 21 artarak 8,6 kiloya çıkmasının öngörüldüğünü kaydeden Özdemir, “Ticarette 2023 itibariyle 19 milyon ton olan küresel hacmin yüzde 16 artarak 22 milyon tona ulaşması bekleniyor. Kanada, Avustralya ve Rusya’nın en önemli ihracatçılar olacağı tahmin ediliyor. Rapor veri setine göre; Türkiye'nin 2023’teki 1 milyon 57 bin tonluk bakliyat üretiminin, 2033’te yüzde 15 artarak 1 milyon 220 bin tona çıkması bekleniyor. Ancak bu oran dünyada öngörülen artışın altında kalıyor. 2023’te 864 bin ton ihracat ve 1 milyon 124 bin ton ithalat gerçekleştiren Türkiye'nin, ithalatının yüzde 2,4 azalması ve ihracatının aynı oranda artması bekleniyor. Ancak, miktar olarak net ithalatçı pozisyonunun devam edeceği öngörülüyor. Kişi başı tüketim seviyesinin ise aynı seviyede kalacağı tahmin ediliyor” şeklinde konuştu.
“Bakliyatı, ayrıcalıklı özel ürünler olarak görmeliyiz”
Söz konusu raporda bakliyatın geleceğine ışık tutulduğunu aktaran Özdemir, “Bu çalışma bir tahmin raporudur ancak sektör olarak, raporda Türkiye için yapılan üretim, dış ticaret ve tüketim tahminlerinin gerçekleşmesini arzu etmeyiz. Tarım ve Orman Bakanı Sn. İbrahim Yumaklı son açıklamasında, bu yıl belirlenen 13 stratejik üründe üretim planlamasına başlanacağını ifade etti. Bakliyat da bu stratejik ürünler arasında yer alıyor. Bakanlığın 2024-2028 stratejik raporunda 8,5 milyon dekar olan bakliyat ekim alanının yüzde 29 artarak 2028’de 11 milyon dekara çıkarımının hedeflendiği belirtilirken, bu hedef yaklaşık 1,5 milyon ton üretime denk geliyor. Ülkemiz hâlihazırda 2,5-3 milyon ton bakliyat üretme, işleme ve yarısını ihraç etme potansiyeline sahip. Bakanlığın 3 yıllık dönemleri kapsayan üretim planlamasında bu potansiyeli göz ardı etmemesi büyük önem taşıyor. Ana hedefimiz üretim, tüketim ve ihracatta daha yüksek rakamlara ulaşmak olmalı. Kanada ve Avustralya’nın uzun yıllardır, Rusya’nın ise özellikle son yıllarda yaptığı gibi bakliyatı ayrıcalıklı özel ürünler olarak kabul etmek, bu önemli potansiyelin değerlendirilmesini sağlayacaktır” diye konuştu.