Türk özel sektörü gücünü gösterdi kıtlık ve tedarik sıkıntısı yaşanmadı

FİKRİ CİNOKUR

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Dünya ekonomisinin, özellikle ABD ve Avrupa’da 1929 krizinden sonraki en büyük ekonomik krizin yaşadığını, Türkiye'nin de korona krizinden ağır etkilendiğini belirtti. Salgında Türkiye’nin başarılı bir sınav verdiğini anlatan Çetin şunları kaydetti.

''Almanya dahil birçok ülkede marketler boşaldı. Almanya’da tuvalet kâğıdı bulunamadı. İngiltere’de taze meyve ve sebze bulunamadı. ABD gibi bir ülke sağlık personeline maske veremedi. Türkiye’de ilk günlerde fahiş fiyatla maske satan, kolonya satanlar oldu, fakat genel olarak Türk özel sektörü gücünü, dinamizmini gösterdi.  Ülkemizde herhangi bir kıtlık, tedarik sıkıntısı yaşanmadı.''

Antalya’da çifte etki

Antalya ekonomisinin İşyeri kapanmalarından hem de turizmdeki kayıptan dolayı iki yönlü  etkilendiğini belirten Çetin, ''Şu anda iç ve dış turizm durmuş durumdadır.  Salgının etkisi turizmde, ticarette, sanayide daha bir süre yaşanacak. Yapılan anketlerde Avrupa’nın yüzde 50’si ilk 3 ayda tatile gitmek istiyorum diyor ama istemekle olmuyor'' dedi.

ATSO Turizm komitesi üyelerinin şehir otellerine kredi destek paketi, yıkıcı fiyat rekabetini önleyecek önlemler ve sezonda minimum fiyat uygulaması gibi öneriler getirdiğini anımsatan Davut Çetin, şöyle devam etti.

''Özellikle yerel uçak filoları korunmalı.  Önümüzdeki süreçte biz de normalleşmeyi konuşmaya başlayacağız. Elbette ki, işler hemen eski düzeyine dönmeyebilir. Avrupa ülkeleri yurtdışına seyahat kısıtlamalarına devam edebilirler. Korona krizi başından bu yana havayolu şirketlerinin ve uçak filolarının korunması gerektiğini söylüyorum. Turisti getiren yapı bozulursa bunu tekrar kurmak oldukça zordur. Umarım ki, şirketlere gerekli destekler verilir.''

"Turizm  yön değiştirecek"

Koronavirüs salgını ile birlikte turizm sektöründe de radikal değişiklikler beklendiğine dikkat çekti. Çetin şunları kaydetti.

''Otellerin bir kısmına yenileme yaparak kapalı kalma imkanı sağlanmalıdır. Bundan sonra geçen yılın ancak  yüzde 30-40’ı kadar turist gelir. Kapasiteyi düşürelim, belli bölgelere destek verelim ve şehir içi otelleri koruyalım. Turizmin bundan sonra da yönü değişecek. Belki kitle turizminden çıkacağız. Şehir otelciliği ve kırsal turizm daha çok gelişebilir gibi gözüküyor. Kundu gibi bölgelerimiz kapasiteyi düşürerek, her şey dahilden çıkarak, mesafe kurallarına uyarak, daha yüksek fiyatlarla çalışmayı deneyebilirler. Otel, restoran, kuaför, kreş gibi işletmelerde birinci slogan hijyen ve sağlık olmalıdır. Dünyada bazı otellerin sağlık komplekslerine dönüşmesi mümkündür. ''