'Turizmde 60 milyar dolar gelir, 60 milyon turist hedefi tutacak'
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Saatçioğlu, önemli bir olumsuzluk olmaması halinde Türkiye’nin 2024 yılı için ortaya koyduğu 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir hedefinin gerçekleşeceğini bildirdi.
Haber Merkezi |FİKRİ CİNOKUR / ANTALYA
Antalyalı otel yöneticileri ve turizmciler, (POYD) tarafından düzenlenen iftarda buluştu. POYD Başkanı Hakan Saatçioğlu, Türkiye’nin 2024 yılı turizm hedefleri ve Her Şey Dahil uygulamasında sürdürülebilirlik konularında bilgi verdi. 2024 sezonunun planladığı gibi umut verici başladığını belirten Saatçıoğlu, şunları kaydetti.
‘’ITB Berlin ve MITT Moskova'da yoğun ilgi ve erken rezervasyon talepleri, hepimizi heyecanlandırdı. Ülkemizin 2024 yılı için belirlemiş olduğu, 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir hedefini, herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı sürece tutturacağımızı düşünüyorum. Antalya hedefimiz ise 17 milyon turist olup, gelen erken rezervasyon akışlarını göz önünde bulundurursak, bu hedefi rahatlıkla yakalayabileceğiz. Yılın ilk iki ayında Türkiye'ye gelen turist sayısı 4 milyon 350 bine ulaştı. Antalya'ya havayolu ile giriş yapan turist sayısı da 800 bin. Geçen yıla göre yüzde 17 artış kaydettik."
Sürdürülebilirlikte ‘Her Şey Dahil’ uygulaması, enerji verimliliği ve atık yönetimi konularında da görüşlerini açıklayan Saatçioğlu, şöyle devam etti.
‘’Dünyada kabul görmüş, Her Şey Dahil sistemini, en iyi uygulayan ülke Türkiye olup bu sistemi sürekli geliştiren otellere sahibiz. Fakat, otel işletmecileri olarak, Her Şey Dahil sistemini, yurt içinde ve yurt dışında pazarlarken bu konseptteki içerik ve kurallar hakkında, sürdürülebilirlik konusunu, göz önünde bulundurarak, ortak bir strateji belirleme ve düzenleme vakti gelmiştir. Bir çok farklı ülkeden gelen misafirlerin, Her Şey Dahil’deki yeme içme alışkanlıkları farklılık göstermektedir. Her birine, aynı çatı altında, Know How gerekmektedir. Bir taraftan sürdürülebilirlikten bahsederken, diğer tarafta Her Şey Dahil sistemi ile sürdürülebilirlik ile ters düşmektedir.’’
Oteller de, misafirlerin tükettiği her türlü yiyecek ve içecek maliyetinin işletmeler için öngörülen maliyet olduğunu vurgulayan Hakan Saatçioğlu, ‘’Çünkü misafir girişte işletmeye tüketeceği yiyecek ve içeceğin ücretini peşin olarak ödemiş bulunmaktadır. Turizm de özellikle, Her Şey Dahil de sürdürülebilirlikle ters düşen, misafirlerin masada bıraktıkları, çöpe atılan yiyecek ve içecekleridir. Otelciler olarak, Her Şey Dahil konseptinin kurallarını gözden geçirmezsek ve yeniden belirlemezsek, bilinçli toplumlarda ve Avrupa ülkelerinde, ilerleyen yıllarda en iyi yaptığımız Her Şey Dahil konseptinde, yerimizi koruyamayacağımızı düşünüyorum. Her Şey Dahil sisteminde, yerimizi koruyabilmek ve katma değerimizi arttırabilmek için, kurallarımızı yeniden belirlememiz şart’’ dedi.
7,7 milyon ton işlenmiş gıda çöpe gidiyor
Her Şey Dahil uygulamasında kaliteden ödün vermek veya ürün çeşitliliğini azaltmak olmadığını, israfa yönelik farkındalık oluşturmak olduğuna dikkat çeken Hakan Saatçioğlu, şöyle devam etti.
‘’2021 yılında, Birleşmiş Milletler raporuna göre, Türkiye'de her yıl kişi başı 93 kg, işlenmiş yiyecek çöpe atılıyor. Bu da yıllık 7,7 milyon ton, işlenmiş gıda çöpe atılıyor demektir. Maalesef Türkiye, dünyada, en çok yemek israfı olan ülkeler arasında yer alıyor. Özel hayatımızda ve iş hayatımızda, bu konuda kendimizi ve çalışanlarımızı, daha yoğun şekilde bilinçlendirmek gerekiyor.’’
Personel yemekhanelerinde her ay 50 bin liralık işlenmiş gıda çöpe atılıyor
Başlangıç hedeflerinden birinin de personel yemekhanelerinde, sıfır atığa yakın tüketim sağlamak olabileceğini anlatan Saatçioğlu, ‘’Yaptığımız araştırmalar da, personel yemekhanelerinde, ortalama kişi başı 60 ile 70 gram işlenmiş gıda çöpe atılmaktadır. 400 personeli olan bir otelde, kişi başı 60 gram küçük görünen rakam, ayda 800 kg işlenmiş gıdaya tekâmül ediyor. Maddi boyutuna baktığımızda ise ayda yaklaşık 50 bin TL çöpe atıyoruz. Otel işletmecilerinin, net ve açık bir şekilde, Her Şey Dahil sisteminde kuralların belirlemesi ve gerekirse kanuni düzenlemeler getirilmesinin, zamanı gelmiştir. Pazarlama stratejilerimizi de gözden geçirmeliyiz’’ dedi.