TÜGİAD Bursa, 3 ana hedefe ilerleyecek
TÜGİAD Bursa Şubesi 13. Dönem Olağan Genel Kurulu’nda başkanlığa Selim Baykal, yeni dönemde deprem, globalleşmenin hızla ivme kaybetmesi ve teknolojinin yıkıcı hızına adaptasyon konularının üzerinde çalışacaklarını belirtti.
Ali Şahin |ALİ ŞAHİN/BURSA
TÜGİAD Bursa Şubesi'nin 13. Olağan Genel Kurulu Almira Otel'de gerçekleşti. Kongrede yeniden başkanlığa aday olmayan Ahmet Parseker, “18 Mart 2021’de görevi devraldığımız TÜGİAD Bursa Şubesi’nde, heyecanımın bir an olsun eksilmediği, bu büyük ailenin bir parçası olmaktan her zaman gurur duyduğum, bana çok şeyler katan bir dönemin daha sonuna geldik.
Yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma da bu 2 sene için özellikle teşekkür etmek istiyorum” dedi. TÜGİAD’ın, depremin yaşandığı ilk andan itibaren bölgeye tüm gücüyle destek verdiğini belirten TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel, “Kahramanmaraş başta olmak üzere, depremin etkilediği çoğu şehre gittik. İleride olası bir deprem anında bizimde aynı şeyleri yaşamamamız için tedbirli olmalıyız.
Deprem bölgeleri için çok fazla çalışmamız gerekiyor. Kalıcı göçü önlemek için güvenli bölgelere derhâl kalıcı konutların yapılması ve bu illerin ‘Kalkınmada Öncelikli 6. Bölge’ konumuna getirilmesi gerekiyor. Deprem bölgelerine yardımı hiç kesmeyeceğiz. TÜGİAD Bursa Şubesi bugüne kadar birçok başarılı işe imza attı. Bunlar eminim ki yeni dönemde de artarak devam edecek” diye konuştu.
Tek liste ile seçime gidildi
13. Olağan Genel Kurulda Divan Kurulu Onur Özkul, Ersoy Tabaklar ve Nihal Emengen’den oluştu. Konuşmaların ardından tek liste ile gerçekleştirilen seçimde Selim Baykal, oy birliği ile TÜGİAD Bursa Şubesi’nin 13. dönem başkanı oldu. Seçimin ardından kürsüye çıkan Baykal,
“Önümüzdeki dönemde öngördüğüm 3 ana başlık gündemimizi oluşturacaktır. Birincisi; malumunuz deprem felaketi. Şu anda insani boyutunu yaşamaktayız, acımız çok sıcak. Bizleri ayrıştıran değerlere değil, bizleri insan yapan, millet yapan, ulus yapan değerlere odaklanmalıyız. Dönemimizde göze çarpan ikinci ana konu ise dünyada globalleşmenin hızla ivme kaybetmesi ve bunun bize yansımalarıdır.
Bizler ve bir üst jenerasyon büyüklerimiz hep daha fazla globalleşen bir dünyayı deneyimledik. Bu deneyim sadece bizim için yeni değil, bizim danışman olarak gördüğümüz aile büyüklerimiz için de yeni. Üçüncü ana konumuz ise teknolojinin yıkıcı hızına bizlerin adaptasyon yeteneği olacak. Jeopolitik bizleri ne kadar ayrıştırsa, teknolojide bir o kadar hızlı bizi geri bağlıyor. Son yıllarda iletişim, ulaşım, üretim ve bilgisayar teknolojileri hepimizin hayatına büyük kolaylıklar getirirken, kimi iş kollarının ve şirketlerin sonunu getirdi. Önümüzdeki dönemde de sayamayacağımız kadar yenilikle karşılaşacağız” dedi.