Toprağı ‘bio-fumigasyon’ ile iyileştirip gübre maliyetini yüzde 20 düşürüyor
Adana’nın sahil kenarındaki Karataş ilçesinde 2 bin dönüm arazide tarımsal üretim yapan Suphi Arıer, yıllar içinde gübre, zirai ilaç gibi maddeler ve aynı tip ürünlerin ekilmesi yüzünden ‘yorgun düşen’ toprağın verimini, ‘bio-fümigasyon’ yöntemiyle artırıyor.
Haber Merkezi |Eray ŞEN
ADANA - Uygulama ile gübre maliyetinde yüzde 20 azalma hedefl eyen Arıer, asıl ürünü ekmeden önce toprağa ‘kahverengi hardal’ ekimi yapıyor ve belirli bir boya geldikten sonra traktörle sürerek toprağa karıştırıyor. Bu yöntemle bitkinin içindeki gaz toprağa karışarak, ‘zararlı’ maddelerden arındırıyor. Suphi Arıer, ‘ters ozmoz’ yöntemi ile deniz suyunu, tarlada sulama suyu olarak kullanmayı da planlıyor. Tarımda uyguladığı yenilikçi yöntemleri DÜNYA’ya anlatan Suphi Arıer, buğdaydan sert çekirdekli meyvelere kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını, bölgenin toprak yapısı ve sulama suyu konusunda yaşanan sıkıntıları çözmek için bazı adımlar attıklarını söyledi. Kuru tarım ve en az 50 yıldır aynı tip ürünlerin, aynı yöntemlerle ekilmesi nedeniyle ‘toprağın yorgun’ olduğunu dile getiren Arıer, “Bu yıl ilk kez 50 dönümde bio-fümigasyon yöntemini uygulamaya başladık. Tek bir işlem ile hem yabancı otlar ile hem bitkiye zararlı canlılarla mücadele ediyoruz, ayrıca toprak ıslahı yapıyoruz ve canlı hayvan gübresi faydası sağlıyoruz” dedi.
Ters ozmoz’ ile deniz suyunu sulama suyuna dönüştüreceğiz
Karataş ilçesinin Çukurova’daki sulama kanallarının etki alanı dışında kaldığı için ‘kuru tarım’ yöntemiyle üretim yaptıklarını ifade eden Arıer, sulu tarıma geçmek amacıyla deniz suyundan yararlanmak istediklerini açıkladı. Arer, “Ters ozmoz ile hem sulamada kullanılabilecek hem içilebilecek su elde edilebiliyor. Bu konuyla ilgili yatırım arifesindeyiz. Bazı proje tesis teklifl eri aldık ve inceliyoruz. Bu yatırım gerçekleştirdiğimizde ürün desenimizi de çeşitlendireceğiz” bilgisini verdi. Tarımda yenilikçi yaklaşımlarının toprak ve su ile sınırlı olmadığını, zirai işletme modeli olarak de farklı bir yapı kuracağını ifade eden Arıer, “Dikey entegrasyon bir zirai işletme istiyorum. Tohumunu ıslah edip yetiştirdiğim, yemini yetiştirdiğim, nitelikli gıda ve nitelikli eti kendi markam altında satabileceğim bir işletme olacak. Adana merkez olarak, üç saatlik bir yarım daire çiziyorum, Kayseri, Konya dahil 14 şehir bunun içerisine giriyor” dedi.
“Atalık buğdaylarımızı, insanlarla buluşturacağız”
Anadolu’nun kadim buğdayları siyez, karakılçık ve kavılca türlerinden aynı anda üretim yapan, ‘belki de Türkiye’deki tek çiftlik’ olduklarını söyleyen Arıer, şöyle konuştu: “Çukurova Üniversitesi Tarla Bitkileri bölümü ile işbirliği halindeyim. Benim buğdayımın cinsi, ürünümün protein, sedimantasyon değeri, glüten oranı, ruşeym değeri, kül değeri budur, ihtiyacına uygunsa al, diyeceğim. Bunun için özel bir un makinesi siparişini verdim.