Terraco Türkiye, 5 yılda 5 kat büyüyecek

Abdullah SÖNMEZ

ESKİŞEHİR - 40 yıldan fazla tecrübeye sahip olduklarını ve 1988’den beri Eskişehir’deki üretim tesisinde oldukça geniş bir ürün gamıyla faaliyet gösterdiklerini belirten Terraco Türkiye Genel Müdürü Ömer Faruk Şen, iç piyasada proje pazarında büyümeye odaklandıklarını söyledi. Çevreci ve yenilikçi ürünleri ile yapı malzemeleri sektöründe saygın bir yere sahip olan Terraco’nun sektörün farklı ihtiyaçlarına yönelik inovatif ürünler geliştirdiğini açıklayan Şen, “Uluslararası bir firma olmanın avantajlarından faydalanarak müşterilerimize farklı çözümler sunma hedefiyle sürekli  yeni ürünler geliştiriyoruz.

Bu kapsamda son olarak ‘Terralux Pak’ markalı boyamızın satışına başladık. Aynı segmentteki rakip ürünlere kıyasla çok daha iyi bir fiyat ve kalite performansı sunmak üzere tasarlanmış olan bu ürünümüz, silikon teknolojisi ile güçlendirildiği için suya karşı direnç, uygulandığı yüzeylere güçlü yapışma ve çok kolay silinebilme özelliklerine sahip” diye konuştu.

Yurtiçi ve yurtdışında birçok prestijli projeye imza attıklarını dile getiren Şen, son dönemde ön plana çıkardıkları bir diğer ürünleri Addagrip markalı doğal taş ve reçineli zemin kaplamaları ile Dolmabahçe Sarayı’ndaki meydanların ve yürüme yollarının zeminini kapladıklarını kaydetti. Farklı bağlayıcı kimyasal teknolojileri ile geliştirdikleri bu uygulamanın çok uzun ömürlü ve mukavemeti yüksek olmasıyla fark yarattığına dikkat çeken Şen, Türkiye’de hem bu kimyada olup hem de bu performansı ortaya koyabilen muadil bir ürünün olmadığını savundu.

Modernizasyon yatırımlarıyla büyümeye odaklandıklarını aktaran Şen, “ Yakın geçmişte fabrikamızdaki boya mikserlerine yönelik modernizasyon yatırımı gerçekleştirdik. Üretim verimliliğimizi yükseltecek bu tür yatırımlarla hem kapasitemizi hem de ürün gamımızı artırarak 2027 yılı sonuna kadar Türkiye pazarında 5 kat büyümeyi öngörüyoruz” dedi.

“Su yalıtımı ile binaların taşıyıcı gücü korunmalı”

Türkiye’de büyük yıkıma neden olan depremlerden sonra sismik izolatör, karbon elyaf gibi sistemlerin gündeme geldiği süreçte su yalıtımının yapıların temel ve kolonları için hayati önem taşıyan bir detay olduğunu vurgulayan Şen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 1 Haziran 2018 itibarıyla yürürlüğe koyduğu ‘Binalarda Su Yalıtım Yönetmeliği’nin tüm yapılarda uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Yapıların taşıma gücünü etkileyen korozyonun depremin yol açtığı yıkımların en önemli nedenlerinden biri olduğunu kaydeden Ömer Faruk Şen, sözlerine şöyle devam etti:

“Betonarme yapı sistemlerinin en zayıf noktalarından biri suya karşı olan hassasiyetleridir. Yağmur, kar, yer altı suları ve zeminde yer alan nem nedeniyle binalar sürekli olarak suya maruz kalabiliyor. Suyun betona nüfuz ederek demirin paslanmasına neden olmasıyla başlayan korozyon, yapının yük taşıma kapasitesini azaltıyor. Yapıların sağlıklı bir şekilde işlevlerini sürdürebilmesi için standartlara uygun şekilde su yalıtımı ile binanın taşıyıcı gücünün korozyondan korunması gerekiyor.”