Tarsus’ta turfanda ürün hasadı şeftaliyle başladı
Türkiye’deki birçok şehirde kar ve soğuk hava ile mücadele sürerken Mersin Tarsus’ta turfanda ürün hasadı şeftaliyle başladı.
Haber Merkezi |Mehmet Nabi BATUK
MERSİN - Katma değeri yüksek ürünlerin elde edildiği turfanda tarımın özellikle ihracatta yüksek katma değer sağladığını ifade eden Tarsus Ziraat Odası Başkanı Veyis Avcı, bu sezon hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesinden dolayı hasat çalışmalarının 2 hafta erkenden başladığını bildirdi. 2020 yılı verilerine göre; Tarsus’ta 239 bin 96 dekar alanda 812 bin ton meyve üretiminin yapıldığını kaydeden Avcı, ilçedeki toplam meyve ağacı sayısının 8 milyon 436 bin olduğunu söyledi. Avcı, “Turfanda tarımımızın ilk ürünü olan yarı tüylü şeftalide ilk ürünler hasat edilerek yüksek fiyatlardan rafl ardaki yerini alıyor. Patagonya kardelen, plagold, flored, flomenya gibi erkenci şeftali cinslerinin ardından, badem, (çağla) can erik, mikado ve mogador cins kayısı, nektarin ve üzümde de hasat çalışmalarının 15 Nisan itibariyle başlayacağını öngörüyoruz” dedi.
Turfanda tarım ile birçok tarımsal üründe nisandan başlayarak eylül ayına kadar üretim yapabildiklerini belirten Avcı, bölgede erkenci ürün üretiminin artırılması için girişimlerinin devam ettiğini söyledi. Avcı, “İlçemizde bin 22 dekar alanda badem, 8 bin 389 dekar alanda erik, 9 bin 250 dekar alanda kayısı, 17 bin 488 dekar alanda nektarın, 16 bin 465 dekar alanda şeftali üretimi yapılıyor. Söz konusu ürünlerde aldığımız ortalama verim yüzde 50 civarında seyrediyor” bilgisini verdi.
Erkenci cinsler ihracatta yüksek katma değer sağlıyor
Türkiye’nin ihracatına önemli katkı sunan erkenci cins meyve tarımının daha da geliştirilebilmesi için çiftçilere sağlanan devlet desteklerinin artırılması gerektiğini belirten Avcı, şunları söyledi: “Devletimiz tarafından çiftçilerimize sağlanan kredi desteği, borç ertelemesi gibi uygulamalar genişletilirse özellikle katma değeri yüksek mayer limon ve erkenci şeftali çeşitlerinde üretim kapasitesi hızlıca artabilir. Örneğin nektarın da Ziraat Bankası üreticiye 4 yaşına kadar işletme kredisi vermiyor. Ancak nektarın ağaçları 2 yaşından itibaren meyve vermeye başlıyor. Eğer çiftçi daha erken kredi desteğine kavuşursa üretimini ve ürün kapasitesini artıracak çalışmalara yönelebilir. Bu krediler erkenci cins ürünlerin yetiştirilmesinde hayati öneme sahip. Çünkü erkenci cinslerin bakımı çiftçiler için diğer normal cinslere göre daha maliyetli. Gübre, zirai ilaç ve ısıtma masrafları ile çiftçiler büyük bir yükün altına gidiyor. Eğer çiftçilerimizin bu yükünü azaltacak yeni destek uygulamaları yaratılırsa iç piyasanın dışında ihracat kapasitemizi de artırabilir ve ülkemize daha çok katma değer sağlayabiliriz.”