Sıcaklar ve orman yangınları çam balını olumsuz etkileyecek

İREM CEYLİN DEMİRCAN / İZMİR

Dünya çam balının yüzde 90’ını karşılayan Türkiye, son yıllarda normalin üzerinde seyreden sıcaklar ve kuralık ile mücadele ediyor. İklim değişikliği ve hava sıcaklığının normalin üzerinde seyrediyor olması birçok tarımsal ve hayvansal ürünü olumsuz anlamda etkilediği gibi balı da olumsuz etkiledi. Özellikte Ege Bölgesi’nde son zamlarda artan orman yangınları çam balını ve arı yetiştiricilerini zorluyor.

Son yıllarda özellikle kuraklığın ve girdi maliyetlerinin artışının çam balını olumsuz anlamda etkilediğini ifade eden Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Veli Türk, geçen seneki rekoltenin genel ortalamanın altında kaldığını dillendirerek bu yıl da çam balının genel ortalamanın altında kalacağını vurguladı. Türk, “Yaklaşık 4-5 yıldır maalesef kuraklıkla ciddi bir mücadele veriyoruz. Bizim mesleğimizin temeli bahara çiçeğe ve mevsime bağlı ama son zamanlarda normalin üzerinde seyreden sıcak havalar yüzünden zor zamanlar geçiriyoruz. Arıcıların umudu azaldı, genel yıllar ortalaması 30-35 bin ton olan çam balında geçen seneki rekoltesi neredeyse yarı yarıya düşerek, 15-20 ton olmuştu. Geçen sene kaybımız çok fazlaydı, bu sene daha ümitliyiz fakat yine genel ortalamayı tutturmakta zorlanacağız” dedi.

Yüksek sıcaklık ve düşük nemden kaynaklı mevcut basranın kaybedildiğini belirten Türk, “Basralar sıcaklık ve kuraklıktan çok etkileniyor. Şu an için yüzde 30-40’a varan bir kayıp yaşadık. Geride kalan basra bu saatten sonra ölmezse iyi bir rekolte bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 

"Durum iç açıcı değil”

Yangınlardan sonucunda binlerce hektarlık ormanın zarar gördüğünü ve bu durumun çam balını doğrudan etkilediğini aktaran İzmir Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hüseyin Şengül ise “Kaybettiğimiz arı kolonileri ve çam ağaçları nedeniyle yüzde 40-50 oranına ulaşan büyük kayıplar yaşadık. Son yangınlarda bin 500 kovan arı kovanının yandığına dair bilgiler edindik. Yanan orman alanlarında bire bir çam ağacı yetiştirilmeye başlanmış olsa oradan 30 yıl sonra bal almaya başlayabiliriz. Arıcılık sektörü için durum çok iç açıcı değil” şeklinde konuştu.

İlkbahar yağmurlarının da bu sene az olduğuna değinen Şengül, “Baharda yağan yağmurlar bizi bir nebze de olsa rahatlatıyor ve basraların tekrar canlanmasına sebep oluyordu. Bu sene bahar yağmurlarımız da hiç beklediğimiz gibi olmadı. 27 yıldır bu sektörün içindeyim, ilk defa bu kadar kötü bir bahar geçirdik” dedi.