Seramik Araştırma Merkezi, eğitimle sektörün rekabet gücünü artırmayı hedefliyor

Türkiye’deki seramik üreticileriyle iş birliği yaparak sektörde nitelikli iş gücünün yetişmesine katkıda bulunduklarını söyleyen Seramik Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Servet Turan, “Seramik sektörü, eski bir zanaat olmanın ötesine geçerek modern teknolojilerle harmanlanmış dinamik bir endüstri haline geldi. Bu dönüşüm, nitelikli çalışanların önemini iyice artırdı” diye konuştu.

Haber Merkezi |

ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR

Seramik Araştırma Merkezi (SAM), Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde Türkiye’deki seramik üreticilerinin tamamına yakını ile işbirliği içerisinde faaliyetlerini sürdürüyor. Seramik sektörünün talep ve ihtiyaçları doğrultusunda üniversitelerle işbirliği içinde sektörün rekabet gücünü artıracak bilimsel, teknolojik ve teknik her türlü faaliyette bulunduklarını anlatan SAM Yönetim Kurulu Başkanı Servet Turan, teknolojik bilgi üreterek üründe ve üretim yöntemlerinde yenilikler geliştirilmesine katkıda bulunduklarını dile getirdi.

Seramik sektörünün geçmişinin binlerce yıl öncesine dayanan, geleneksel bir zanaat olmanın ötesine geçerek modern teknolojilerle harmanlanmış dinamik bir endüstri haline geldiğini dile getiren Turan, “Bu sektörde çalışanların nitelikleri, üretim süreçlerinin verimliliğini ve kalite standartlarını doğrudan etkilemektedir. Gelişen küresel pazar talepleri ve teknolojik ilerlemelerle birlikte, seramik sektöründe eğitim ve sürekli yetenek gelişimi, işletmelerin rekabet gücünü artırmanın en önemli unsurlarından biri haline gelmiştir. Bu bağlamda, eğitimin sektördeki rolü yalnızca bireysel çalışanların becerilerini geliştirmekle sınırlı kalmayıp, sektörün genel başarısına da büyük katkılar sağlamaktadır” diye konuştu.

“Seramik sektöründe eğitim, geleceği şekillendiriyor"

Seramik sektöründe eğitimin farklı modellerinin uygulandığı bilgisini paylaşan Turan, özellikle teknolojik gelişmelerin hızla ilerlediği günümüzde, çalışanların bu gelişmelere uyum sağlayabilmesi için yaşamboyu öğrenme kapsamında sürekli eğitim programlarına katılmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Sektöre yönelik olarak karbon ayak izinden su ayak izine, seramik hammaddelerinden üretim süreçlerine ve en ileri düzey karakterizasyon tekniklerine kadar çok farklı eğitim programları sunduklarını ve sektörde faaliyet gösteren işletmelerin, hem çalışanlarının bireysel gelişimlerine katkı sağlamak hem de sektörün rekabet gücünü artırmak için bu tür eğitim programlarına yatırım yapması gerektiğini vurgulayan Turan, “Eğitim, seramik sektörünün geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Eğitimli bir iş gücü, yalnızca teknik bilgi ve becerilere sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda inovasyona ve Ar-Ge’ye açık, iş güvenliği bilincine sahip ve sektördeki yeniliklere hızla uyum sağlayabilen bireylerden oluşur. Bu niteliklere sahip çalışanlar, seramik sektörünün sürdürülebilir bir şekilde büyümesine ve gelişmesine katkı sağlar. Dolayısıyla, seramik sektörü çalışanları ve işverenleri, eğitimin önemini göz ardı etmemeli ve çalışanlarına eğitim kanalıyla sürekli yatırımlar yapmaya devam etmelidir” ifadelerini kullandı.

Zeytinyağının kaderini ABD seçimleri belirleyecek Piyasa psikolojisini anlamanın anahtarı: Mum formasyonları İş Bankası 3. çeyrek bilançosunu açıkladı Liste değişti! İlk üç sırayı kimse tahmin edemedi: İşte Ekim ayında en çok satılan otomobiller... Danimarkalı denizcilik devine Türk CEO Yassı çelik sektörü ithalat korumaları ve yüksek vergiden şikayetçi