“Sanayi binalarına özel deprem yönetmeliği çıkarılmalı”
Gemlik’te düzenlenen ‘Afet Zararlarını Azaltma Çalıştayı’nın sonuç bildirgesinde sanayi ve üretim tesislerinde yaşanabilecek olumsuzluklara karşı alınması gereken tedbirleri sıralayan Yüksek İnşaat Mühendisi Şentürk Aydın, “Sanayi tesislerinin inşasında oluşacak riskler göz önünde bulundurularak bu tesislerin imalatına yönelik özel bir yönetmeliğin acilen çıkarılması gerekiyor” dedi.
Ali Şahin |ALİ ŞAHİN/BURSA
Türkiye’de olası muhtemel Marmara Depremi’nde en çok hasar görecek iller arasında gösterilen Bursa’da önemli bir çalıştaya imza atıldı. Deprem felaketi öncesinde ve sonrasında yapılacak çalışmalarla hasarın en aza indirilmesi konusu Gemlik Belediyesi öncülüğünde akademisyenler, akademik odalar ve konunun paydaşları tarafından masaya yatırıldı. Gemlik Cemil Meriç Kültür Merkezi'nde 3 gün süren çalıştayın sonuç raporu da önceki günlerde açıklandı. Zemin analizlerinden mimari imalatlara kadar birçok konuda yapılması gereken adımların anlatıldığı ‘Afet Zararlarını Azaltma Çalıştayı’nda sadece konutlar da konuşulmadı. Özellikle sanayi bakımından oldukça gelişmiş olan Bursa’nın bu anlamda alması gereken önlemler de anlatıldı.
“Prefabrik imalatlar denetlenebilmeli”
Olası Marmara Depreminde sanayi konusunun doğru ele alınması gerektiğini ve bu konunun aslında bir bağımsızlık meselesi olduğuna vurgu yapan Yüksek İnşaat Mühendisi Şentürk Aydın, “Türkiye’nin GSMH’sının yüzde 60’ı bugün deprem olursa etkilenecek dediğimiz bölgede bulunuyor. Sanayi kuruluşlarımızın başlı başına bu deprem konusunu ayrı bir hassasiyetle incelemesi gerekiyor. Sanayi tesislerinin inşasında oluşacak riskler göz önünde bulundurularak bu tesislerin imalatına yönelik özel bir yönetmeliğin acilen çıkarılması ve yeni sanayi kuruluşlarının bu yönetmeliğe uygun inşası yapılırken, eski yapılarda da denetimlerin artması gerekiyor. Özellikle prefabrik yapıların fabrika aşamasındaki üretim biçimi ve hızından dolayı denetimi yapılamadığından bu hususun incelenmesi ve sahadaki uygulamasının da denetlenmesi olası bir afette sanayi kuruluşlarının ayakta kalabilmesi adına oldukça önemli” dedi.
“İlave imalatlar binayı etkiliyor”
Çalıştayda sanayi kuruluşları hakkında oldukça fazla konunun dile getirildiğini belirten Aydın, “Mevcut sanayi yapılarının depreme direncinin belirlenmesi adına çalışmalar tamamlanmalı. Altyapı ve özellikle enerji nakil hatlarının oluşturacağı ikincil afet riskinin de araştırılması gerekiyor. Her fabrikanın trafo gücünün bilinmesi ve bu güce eşdeğer bir jeneratörün olması da üretimin devam edebilmesi adına önemli. Çünkü üretim bir defa aksarsa özellikle ihracat pazarında oluşacak boşluğun rakip ülkeler tarafından hızlıca doldurulacağını ve yeniden o pazarlarda yer almanın uzun bir süre alacağını hepimiz biliyoruz. Sanayi bölgelerinde en önemli sorunlardan biri de ne yazık ki alan kazanmak adına yapılan ilave alanlar, sundurmalar, asma katlar. Bu yapılar binanın statiğini büyük oranda etkiliyor. Bu yüzden sanayideki yapıların periyodik olarak kontrol edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Kimyasal maddeler unutulmamalı”
Konut ve sanayi tesisi yapan mühendis ve mimarların bu iki alandan birinde uzmanlaşması ve imalatların bu uzmanlık alanlardaki isimlerce planlanmasının önemine değinen Şentürk Aydın, “Sanayide konutlara göre çok daha fazla parametre var. Birçok firma kimyasal maddeler ile üretim gerçekleştiriyor. Deprem anında bu kimyasalların bulunduğu alanların hasar almaması, sızıntı yapmaması da özel çalışma gerektiren bir konu. Deprem sonrası çıkabilecek yangınlar özellikle çok önemli ve bu riskin göz ardı edilmemeli. Sanayi kuruluşların taban inşaatında çalışan kalfalar konusunda da bir eğitim programı düzenlenip sorumluluk bu kalfalar arasında paylaştırılmalıdır. Tabii bütün bunları konuşurken tarım arazilerine yapılan kaçak sanayi yapılarına da kesinlikle izin verilmemesi ve bu konuda üzerinde sorumluluk olanların denetimleri artırması gerekiyor” dedi.