Öncelik Kınıklı yatırımcılara verilecek: Kınık TDİOB’ye parsel sayısının 3 katı talep geldi
Altyapı projelendirme çalışmalarının sürdüğü Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Bölgesi’ndeki 104 parsel için yatırımcılardan 3 katına yakın talep geldi. Tahsislerde önceliğin Kınıklı yatırımcılara verileceği bölgede, uzun soluklu ve nitelikli üretimi sağlamak için başvuru sahiplerinden ön fizibilite raporu istenecek.
Haber Merkezi |AHMET USMAN / İZMİR
Tıbbı aromatik bitkiler konusunda çalışmaların yapılacağı Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Bölgesi’ne parsel sayısının 3 katı talep geldi. Altyapı projelendirme çalışmalarının sürdüğü 1 milyon 236 bin metrekare büyüklüğündeki bölgede 104 parsel bulunuyor. Bölgede önümüzdeki yıl içinde ilk üretimlerin başlayacağını ifade eden Kınık TDİOB Yönetim Kurulu Başkanı Enver Olgunsoy, tahsislerde Kınıklı yatırımcılara öncelik vereceklerini dile getirdi.
Yerli ve yabancı bir çok yatırımcının bölgeden yer almak istediğine dikkat çeken Olgunsoy, “Kınık'taki üreticilerimize tahsis konusunda öncelik vereceğiz. Asıl hedefimiz ise ülkemize daha fazla döviz kazandıracak olan katma değerli üretim yapacak firmaları buraya getirmek. Bir anlamda Kınık’ın başına talih kuşu kondu. Bölgemizin tam kapasite çalışmaya başlamasıyla en az 5 bin kişiye iş imkanı sağlanacak” dedi.
“Katma değer 30 kata kadar artabilir”
İzmir’in özellikle kekik, kantaron, nergis, lavanta gibi önemli bitkilerin merkezi konumunda olduğunu belirten Olgunsoy, “Bu bitkilerin uçucu yağını ve içindeki ilaç hammaddesini çıkarıp sattığınızda normal bitkiye oranla 9 kattan 30 kata kadar artan bir değere ulaşmış oluyor. Biz bölgemizin, kentimizin neredeyse her noktasında bulunan bu bitkileri ekonomiye kazandırmak, Kınık’ı ve ülkemizi bu alanda önemli bir konuma getirmek istiyoruz. Dünya genelinde tıbbi ve aromatik bitkiler pazarı 555 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip. Sahip olduğu potansiyel düşünüldüğünde Türkiye'nin bu pastadan aldığı pay çok yetersiz” diye konuştu.
“Ar-Ge merkezi ve borsa da kurmak istiyoruz”
Kınık TDİOB bünyesinde Ar-Ge Merkezi’nin de olacağını açıklayan Olgunsoy, “Bu merkezde sertifikalı tohum üretileceği gibi ürünlerin elde edilen uçucu yağların içindeki etken maddelerin oranları da analiz edilecek. Böylece laboratuvar ortamında bilimsel olarak onaylanmış ürün elde edilecek. Talepleri aldık ama henüz tahsislere başlamadık. Bölgeden yer almak isteyen işletmelerden, uzun soluklu ve nitelikli üretim yapacaklarının beyanı olarak ön fizibilite raporu isteyeceğiz. Yatırımcılar buna pek sıcak bakmıyor ama biz buraya uzun yıllar faaliyetini sürdürecek ve katma değerli üretim yapacak firmaların gelmesini istiyoruz. Talebin de yüksek olması bizim elimizi güçlendiriyor” dedi.
Kınık TDİOB'de İzmir Ticaret Borsası ile birlikte ürün borsası kurmayı da hedeflediklerini anlatan Olgunsoy, şunları söyledi: “Bu borsa aracılığıyla ürünlerin fiyatlarını belirler hale geleceğiz. Ülkemizde 42 tane tarım organize bölgesi var fakat Kınık TDİOB, tıbbi aromatik bitkilere odaklanmasıyla Türkiye ve dünyada tek örnek. Zaten bu yüzden sadece yerli değil birçok yabancı firma da bizlerle görüşme halinde. Burası gerçek anlamda bir kümelenme olacak. Önümüzdeki yıl işletmeler faaliyete geçtiğinde bölgede en az 5 bin kişilik istihdam yaratılacak. Bölgede uçucu yağlar, sabit yağlar, kurutmalık tesisleri, ilaç ve kozmetik sektörüne hizmet veren firmalar, ARGE merkezi, ürün borsası gibi alanlar bulunacak. İlerleyen süreçte Tıbbi Bitkiler Meslek Yüksek Okulu açmak için de girişimlerimiz olacak.”
“Tıbbi aromatik bitkilerimizi daha iyi değerlendirmeliyiz”
Bölgenin kısa sürede dolup yetersiz kalacağını anlatan Enver Olgunsoy, “Bu sorun sözleşmeli tarım modeliyle aşılacaktır. Bölge halkı bu modelle daha fazla para kazanacak. Ülkemizde 8 bin 500 civarındaki bitkinin yaklaşık 5'te 1'ini tıbbi aromatik bitkiler oluşturuyor. Bu da yaklaşık bin 500 çeşide denk geliyor. Fakat bu bitkilerin şimdiye kadar sadece 600 tanesi incelendi. Diğer bitkilerin de incelenip, ekonomi ve tıp alanına kazandırılması lazım. Örneğin kantaron dünyadaki hekimler tarafından geçtiğimiz yıl 40 milyon kez reçete edilmiş. Bunun 5 milyonu sadece Almanya'da yazılmış. Bu bitkinin merkezi, kaynağı İzmir. Biz niye bu bitkinin ekstratını çıkarıp ihraç etmeyelim? Dünyada en çok satılan diğer bir bitki ise kekik. İzmir kekiğin de başkenti. Öyle mucizevi bir bir bitki ki, içindeki bazı maddeler çıkarılarak Covid hastalığına karşı kullanılıyor” diye konuştu.