Mustafa Şentop: Sezai Karakoç ömrünü İslam birliğine adamıştı

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 27. Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası Sezai Karakoç Günleri’ne katıldı. “Bir Kültür ve Dava Adamı Sezai Karakoç” başlığındaki özel oturumda konuşan Mustafa Şentop, Karakoç’un Türk Şiiri ve İslam Dünyası’nın büyük düşünürü olduğunu söyledi.

Haber Merkezi |

EKONOMİ / KOCAELİ

Kocaeli Kongre Merkezi’nin Akçakoca Salonu’nda gerçekleştirilen özel oturumu Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Radiye Sezer Katırcıoğlu, Veysal Tipioğlu, AK Parti MKYK Üyesi Davut Coşkun Şiviloğlu, AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Halit Çokan, AK Parti İl Başkan Vekili Alper Doğan, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özdemir, AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Çağatay Çağlayan, AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Derince Belediye Başkanı Zeki Aygün, Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu’nun yanı sıra vatandaşlar katıldı.

Müslüman aydın olarak Sezai Karakoç

TBMM’nin 27. Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop konuşmasında, üstat Karakoç’u Müslüman aydın kimliğiyle ele almak istediğini kaydetti. Her kuşağın devraldığı mirası kendinden sonraki nesle aktarırken onu parlatması gerektiği üzerinde duran Şentop, “Çünkü devretme gününde hiçbir miras onu aldığımız günkü tazeliğinde değildir. Siyaset, devlet ve devlet kurumları her ne varsa biraz yıpranmış, ölüme yaklaşmış demektir. Cenabı Hakk’ın kesintisiz yaratma halini Yunus Emre her dem yeniden doğarız diye yorumlamıştır. Sezai Karakoç da Diriliş dediği olgunun Mevlana ve Yunus Emre ile başladığına işaret eder. Meşalenin alevi parlatılırsa o kuşak kendi görevini yapmıştır. Geçmişten kopyalayarak o kopyayı devretmek zamanın acımasızlığına teslim olmaktır” dedi.

Sezai Karakoç’un herkes tarafından bilinen mütevazı kişiliği ve yaşam biçimi

Sezai Karakoç hayattayken teklif edilen belgesel yapma isteklerini reddettiğini, sadece eserlerine yönelik çalışmalara izin verdiğini kaydeden Şentop, bu kapsamda bir İslam aydının nasıl olması gerektiği konusuna yön verdiğini ifade etti. Bu çerçevede Karakoç’un Yasin Suresi’nin ayetlerine atıf yaptığına dikkat çeken Şentop, “Bu ayetlerde uyarıcı olarak gelen elçiler yer almaktadır. Gelen üçüncü elçi diğer elçilere inanmalarını söyler. İlk örnek olarak sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun der ayette. Aydın’ın görevi ‘Ey halkım Allah’ın resulüne uyun’ demekten ibarettir diyebiliriz. Karakoç da hayatı boyunca kimseden bir şey almamıştır. Bütün ömrünü kendinden vererek anıt bir eser bırakmıştır. Şöhretten kaçınmış, hiçbir para ödülü almamıştır. Asıl dikkat edilmesi gereken alan değil veren el olmaktır. Onlar bu dünyaya bir şey almaya değil, Allah’ın kendilerine verdiği yeteneklerle ikrama gelmişlerdir’’ ifadelerini kullandı.

“Sezai Karakoç’un meydan konuşmaları kitaplaştırılacak”

Sezai Karakoç’un bir siyasetçi olarak yaptığı konuşmaları izlemeyenler için bir müjde veren Şentop, konuşmaların kitaplaştırılacağını söyledi. Bu konuşmalarda Karakoç’un, feraset ve ihlasla insanlara seslendiğini kaydeden Şentop, “Bir mütefekkirin çağdaşlarına önerilerini duyurmak için meydanlara çıkmasını bekleyemeyiz. Buna rağmen meydanlara çıkarak insanlara seslenmeyi de göze almıştır” dedi.

“En büyük isteği islam dünyasının birleşmesidir”

Büyük üstadın hayatı boyunca en büyük isteğinin İslam birliği olduğunu da söyleyen Şentop, “Birliğin gücü başlığındaki yazısında ömrü boyunca hep Müslümanların birleşmesinden bahseder. Bütün eserleriyle hayatını davayı anlatmaya adamış Karakoç’u artık duyalım. Onunla aynı çağda yaşamanın mutluluğu ve sorumluluğuna erelim. Bu sorumluluk öncelikle aydınlarındır. Yüksek ahlakını, sabrını, mütevaziliğini örnek almalıyız. Allah yolundaki adımlarını örnek almalıyız” şeklinde konuştu.

Şentop, Sezai Karakoç’un ABD’nin 1991 yılında Kuveyt işgalinin ardından İslam ülkelerini uyaran yazısından da bölümler okudu. Bu yazının bugüne dahi ışık tuttuğuna işaret eden Şentop, 40 günden fazla bir süredir İsrail zulmü altında yaşayan Gazze’ye karşı İslam ülkelerinin duyarsızlığına atıf yaptı.

“Ayasofya’nın yeniden açılması ile cam fanus kırıldı”

2021 yılında yeniden cami olarak açılan Ayasofya Kebir Cami ile ilgili caminin İstanbul’un fethinin sembolü olduğunu kaydeden Şentop, “Ayasofya Kebir Caminin tekrar cami olarak hizmete verilmesi önemliydi. Türkiye’nin manen bağımsızlığının tekrar deklare edilmesiydi. Ruhen, kültürel manada bir öz güven olarak bağımsızlık diyorum. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde ilk Cuma namazı kılındı böylece Türkiye’nin bağımsızlığı konusundaki fiziksel değil ama psikolojik gölgeler kaldırıldı. Üzerimizdeki cam fanuslar kırıldı. Allah Cumhurbaşkanımızdan ve o dönemdi Danıştay üyelerimizden razı olsun” şeklinde konuştu.

“Türkiye kültürde neler yapmalı?”

Şentop, “Türkiye kültürde neler yapmalı?” şeklindeki soruya karşılık olarak da, meclis başkanlığı dönemine dikkat çekerek, “Salgın nedeniyle şartlar bizi zorladı. Ülkemizin 100. yıllarını farklı programlarla değerlendirdik. Biz de bunlarla ilgili yayınlar yapmayı tercih ettik. TBMM’nin en yoğun yayın yaptığı dönem oldu. Türkiye’nin 200 yıldır problemi kültür alanındadır. Bunun anlaşılabilir taraflar vardır. Savaşlar etken olmuştur. Kendi kültürümüzü yeniden dirilterek var olabiliriz. Kültür bu bakımdan önemli. Kendi milletimizin kimliğini muhafaza ederek yeniden hamle yapabiliriz. Karakoç’un diriliş hedefi de budur” dedi.

Çelik üretimi dünyada düştü, Türkiye’de yükseldi Fiyat/kazanç oranı ile hisse senedi seçimi stratejileri! Milyonlarca iPhone kullanıcısını sevindiren gelişme: Önümüzdeki hafta geliyor Milyonları ilgilendiriyor: En düşük memur maaşı kaç TL olacak? İşte tahminler BYD, Türkiye'deki fabrikası için Fransız şirketle anlaştı Vural Çelik'in ailesi sessizliğini bozdu! Gülse Birsel'e yanıt verdiler