Mor havuca getirilen güvence, hammaddeye ulaşımı kolaylaştıracak
Hammadde olarak kullandıkları mor havucu üretecek çiftçi bulmakta zorlanan şalgam üreticileri, yeni tarım yasası ile rahat nefes aldı. Son yıllarda, devlet desteği olmayan mor havuçtan uzaklaşarak alternatif ürünlere yönelen çiftçiler, yeni yasa ile getirilen güvencelerden yararlanarak mor havuç üretimine devam edebilecek.
Haber Merkezi |Eray ŞEN
ADANA - Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi’yi Ankara’da ziyaret eden Şalgam Üreticileri Derneği (ŞALGAMDER) Başkanı Selahiddin Nas ve dernek yönetimi, sektördeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulundu. Bakan Kirişçi’den yeni yasa ile mor havuçtaki sorunun çözüldüğü bilgisini alan şalgam üreticileri, ayrıca ‘Glikolipidlerin (E246)’ adlı koruyucu maddenin şalgam üretiminde kullanımına izin verilmesini istedi.
EKONOMİ’ye konuşan ŞALGAMDER Başkanı Selahiddin Nas, Bakan Kirişçi ile yaptıkları görüşmeyi değerlendirdi. Dünyada Türkiye çiftçisinin dışında kimsenin üretmediği bir üründen Türkiye’nin ‘milli’ bir içeceğini ürettiklerini belirten Nas, şöyle konuştu:
“Ana hammaddemiz olan mor havuç, başka bir ülkede bilinen ve ekilen bir ürün değil. Türkiye’de de Konya, Hatay ve Adana’da yetiştiriliyor. Birçok tarımsal üründe devlet çiftçiye destek veriyor ancak mor havuçta destek yok. Çiftçi, devletin destek verdiği ürünlere yönelip, mor havuç ekmek istemiyor ve biz şalgam üreticileri olarak doğru hammaddeyi, istenen miktarda alamıyoruz. Sağ olsun Bakanımız bu konuyu çözdü. Yeni kanun sözleşmeli tarım yapan çiftçileri koruma altına alıyor. Ürün fiyatı, maliyetin altında karılsa, aradaki farkı devlet ödeyecek, buna karşın maliyetin üzerinde bir fiyat oluşursa herhangi bir talepte bulunmayacak.”
“Şalgam üretiminde ‘Glikolipidlerin (E246)’ kullanmak istiyoruz”
Dernek Başkanı Nas, görüşmede gündeme gelen bir diğer konunun da şalgamın bozulmasını önleyecek ‘koruyucu’ ile ilgili olduğunu söyledi. Şalgamın özellikle yaz mevsiminde bozulma ihtimali nedeniyle sektör olarak sorun yaşadıklarını aktaran Nas, “Avrupa, Amerika ve Kanada’da kendini kanıtlamış, doğal bir koruyucu olan ‘Glikolipidlerin (E246)’ adlı ürünün şalgamda kullanılmasını istiyorduk.
Dernek olarak yabancı bir şirketle çalışma yaptık ve bu koruyucuyu şalgamda denedik. Mayalama sürecini doğru yönettiği, mayanın bozulmasını engellediğini gördük. Dünyada meyve suları ve fermente ürünlerde kullanılan bu ürünün şalgamda da kullanılması talebimizi ilettik. Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliğine eklenecek bir madde ile talebimizin karşılanmasını bekliyoruz” dedi.
“Askeriye ve okul kantinlerinde şalgamı engellemeye çalışıyorlar”
Nas, son dönemlerde asker iaşelerinde şalgamın yasaklanması ile ilgili duyumlar aldıklarını belirterek, şunları söyledi: “Aldığımız duyumlar bizi üzdü. Şalgam, sağlıklı ve koruyucu bir içecek olmasından dolayı askeri personelin tükettiği bir ürün. Sonuçta sağlıklı bir içeceği kendi askerimize içiremeyeceksek, kime içireceğiz?
Şalgamın, askeriyenin iaşesinden çıkarılmaması için Bakanımızdan destek istedik. Benzer bir durum okul kantinlerinde de yaşanıyor. Bazı çevreler, şalgamdaki 1.6 oranındaki tuzu bahane ederek, satışını engellenmeye çalışıyor. Son yıllarda şalgama yönelik sürekli artan talepten rahatsız olan, buna karşı gazlı ve sağlıksız içeceklerin tüketimini teşvik eden bir güç olduğunu düşünüyoruz. Buna izin verilmemeli.”
Ramazan ayında tüketimi artıyor
Şalgamın sindirimi kolaylaştıran özelliği nedeniyle Ramazan ayında yoğun talep gördüğünün altını çizen Nas, “Sağlıklı bir içecek olduğumuz için Ramazan ayında tüketimi daha da artıyor. Gün boyunca oruç tutan vatandaşımız, iftarda fazla yediği için hazım sorunlarıyla karşılaşabiliyor ve şalgam sindirimi kolaylaştırıcı özelliği ile devreye giriyor” dedi.