Mardin’de yüksek yer altı su kullanımı bahçeciliği tehdit ediyor

Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hatip Çelik, Mardin’de son açılanlarla birlikte kuyu sayısının 10 bini aştığına dikkat çekerek yüksek kullanıma bağlı olarak su seviyesini 600 metreye kadar indiğini bildirdi. Düşen su seviyelerinin zeytin, üzüm ve kiraz yetiştiriciliğini tehdit ettiğini sözlerine ekleyen Çelik, GAP projesinin bir an önce tamamlanması çağrısı yaptı.

Haber Merkezi |

MEHMET NABİ BATUK / MARDİN

Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hatip Çelik, kent ekonomisinin temelinin tarım sektörü olduğunu vurgulayarak, sektörü daha ileriye taşıyacak stratejilere ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Kentin lokomotif ürünlerinin ise buğday ve mısır ürünleri olduğunu belirten Hatip Çelik, yaklaşık 3 milyon dekarlık tarım arazilerinin 2 milyon dekarında hububat üretimi yapıldığını dile getirdi. Şehir genelinde her yıl ortalama 2 milyon ton mısır, 1 milyon ton da buğday üretildiğini aktaran Başkan Çelik, aynı zamanda Derik bölgesinde Zeytin, kiraz ve üzüm yetiştiriciliğinin yaygın bir şekilde yürütüldüğünü kaydetti.  Mardinli çiftçilerin yer üstü sulama kaynaklarına sahip olmadığı için en büyük gider kaleminin yer altı suyu kullanımına bağlı enerji maliyetleri olduğunu söyleyen Çelik, “Derik’teki yüksek yer altı suyu kullanımı nedeniyle dağlık bölgelerdeki su seviyesi 600 metreye kadar düştü. Bu durum taban suyu ile beslenen meyve ağaçlarımıza büyük zarar veriyor. Derik’teki bahçe alanlarımızda belirli bölgelerde kurumalar mevcut. Meyve bahçelerimizi kurtarmak için atılabilecek en hızlı adım Derik’teki Dumluca Baraj Göleti’ne GAP Kanallarından su takviyesi yapmak. Bu alan için yaklaşık 200 kilometrelik kanal inşa edildi. Dönem dönem gölete su veriliyor. Ancak sürdürülebilir bir su katkısı henüz sağlanamadı. Baraj göletinin yapımı ise yüzde 90 oranında tamamlandı. Artık buraya daha fazla su takviye edilmesi gerekiyor. Bu gölet sadece çiftçilere sulama suyu sağlamıyor. Aynı zamanda yer altı sularını da besleyen bir konumda olduğu unutulmamalı. Yer altı su seviyemizi yükseltmek için baraj göletimize acilen su takviyesi yapmalıyız. Aksi taktirde meyve bahçelerimizi zamanla kaybedeceğiz” dedi.  

Derik’teki zeytin, kiraz ve üzüm bahçeleri yüksek risk altında

Şuanda çiftçilerin kullandığı yer altı su derinliğinin 600 metreye kadar indiğine dikkat çeken Hatip Çelik, kentin jeolojik altyapısının bu durumdan olumsuz etkilendiğini belirtti. Konya’da yaşandığı gibi Mardin’de de obruk oluşma riskinin her geçen gün daha da arttığını ifade eden Çelik, şunları söyledi: “Mardin’de son açılanlarla birlikte kuyu sayısı 10 bini aştı. Yer altı suyu derinlik oranı 600 metrelere kadar indi. Bazı bölgelerimizde obruk oluşma riski de her geçen gün artıyor. Suların çekilmesiyle yer altı oluşan boşluklar nedeniyle bölgemizdeki fay hatlarının tetiklenmesinden çekiniyoruz. Ayrıca yüksek su kullanımı nedeniyle rakımı yüksek bölgelerimizdeki tarım faaliyetlerimiz olumsuz etkileniyor. Özellikle meyve bahçelerimizde kurumalar sürüyor. Derik’teki zeytin bahçelerimizde ayrıca Ömerli ve Yeşilli de kiraz ve üzüm bahçelerimiz kuruyor. Bahçe ürünlerindeki verim oranlarımız sürekli düşüş eğilimi gösteriyor. Bahçe alanlarımız için artık tünelin son çıkışındayız.”

İstimlak işlemlerindeki gecikmeler yatırımı yavaşlatıyor

Çiftçilerimizin üretim maliyetlerinin yarı yarıya azalması için GAP Projesi’ndeki kapalı devre sulama kanalı yatırımlarının hızlıca tamamlanması gerektiğini kaydeden Başkan Çelik, “GAP Kalkınma İdaresi Başkanlığımızdan yapılan açıklamada 2024 yılının sonuna kadar kentimizde 50 bin dönümlük araziyi sulayacak kanalların yapımının tamamlanacağı duyuruldu. 2026 yılında ise kentteki tüm sulama kanallarının inşaatının tamamlanacağını belirtiyorlar. Sahada çalışmalar devam ediyor. Ama istimlak işlemlerindeki gecikmeden dolayı yapım işleri beklediğimiz hızda değil. Tamamlanan gölet inşaatlarımızdan su verimi alamıyoruz. 1980’lerde başlayan kangren haline gelen GAP Projesinin artık tamamlanmasını bekliyoruz. Uluslararası anlaşmalar mı yatırımların önünü tıkıyor bilmiyoruz. Yatırım bütçesi olarak ta herhangi bir sorunun olduğunu düşünmüyoruz. Dünyanın en büyük barajlarına, köprülerine ve otoyollarına imza atmış bir ülkenin GAP gibi sosyolojik, ekonomik bir kalkınma hamlesinin 45 yıldır uzatılmasına anlam veremiyoruz” diye konuştu.

Çiftçi alternatif ürünler için GAP’ın bitmesini bekliyor

GAP projesinin tamamlanmasıyla birlikte çiftçilerin sulama suyuna daha sürdürülebilir maliyetlerle erişeceği için yüksek katma değerli ürünlerin üretiminin hızla yaygınlaşacağını belirten Hatip Çelik, “Şuanda yılda en fazla 2 ürün hasadı gerçekleştirebiliyoruz. Eğer sulama sorunumuz çözülürse bu sayıyı 3’e çıkarmakla kalmayıp doğru bir planlama ile ülkemizin dış açığı bulunduğu tarım ürünlerinin üretimine de yönelebiliriz. Çiftçilerimizin enerji maliyeti kar oranlarını düşürdüğü için teknoloji ve dijital tarım sistemlerinden yararlanamıyorlar. GAP projesiyle birlikte tarım teşkilatımızın bölgemizde yetiştirilebilecek alternatif tarım ürünleri ile ilgili yol gösterici çalışmalarla ilgili hazırlıklara şimdiden başlamasını bekliyoruz. Toprağımıza ve iklim şartlarımıza uygun olan bir ürün deseni oluşturup çiftçilerimizi bilgilendirmeye başlamalıyız. Bu alanda bir saha araştırması kentimizde yok. Bu konunun çiftçilerimizin ve kar hırsıyla üretim yapan tohum şirketlerinin insafına bırakılmamalıdır. Son dönemlerde soya fasulyesi, lavanta ve yer fıstığı ürünlerinde küçük üretimler başlamış durumda. Bu ürünlerde kısmi başarılar elde ediyoruz. Ancak bu süreci daha profesyonel yöntemlerle desteklemeliyiz” şeklinde konuştu.

Anayasa Mahkemesinden Pasaport Kanunu'na kısmi iptal Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi İstanbullular dikkat! AKOM uyardı, saat verildi: Sıcaklık 8-10 derece birden düşecek! Otomobil devi binlerce kişiyi işten çıkaracak Putin'in nükleer savaş durumunda hedefindeki ilk ülkeler açıklandı Trump, Mehmet Öz'ü aday gösterdi: Bu göreve getirilecek ilk Türk olacak